• turgut uyar üzerine yazdığı olağanüstü kitaptan sonra, daha fazla kitap yazma konusunda bahisleri ister istemez yükseltmişti orhan koçak .
    mart 2014 duvar dergisindeki yazısında, yeni bir kitap yazdığı belirtilmişti. şimdilik son kitabı tehlikeli dönüşler; yusuf atılgan ile ayhan geçgin'i birlikte okuma çabası.
    metis, " tek bir kelimenin bile hatırını gözeten" kitap demiş, tanıtım yazısında.

    bu arada hatır: insan ruhunda uyanan düşünce veya duygu, akla gelen; zihin, fikir, keyif, hal, gönül gibi anlamları var. arapça "hatara"dan gelme, başını veya kuyruğunu dikti, uyandı, aklına geldi fiilinin faili.
  • tarihsel bir kesiti veya mevcut gündelik hayatı anlamaya yönelmemiş edebiyat tahlili ile eleştirisinin yetkinleştikçe gereksizleştiğini gösteren - bu açıdan da nurdan gürbilek'in vitrinde yaşamak ve kötü çocuk türk haricindeki kitaplarına oldukça benzeyen - muazzam işe yaramazlıkta bir orhan koçak eseri.

    edit: okumayı bitirdikten sonra eklemeliyim ki bu söylediklerim, kitabın aşağı yukarı dörtte üçü için geçerlidir. zira geri kalan kısım içinde koçak; kapitalizmin ve gündelik hayatın, kitapta ele alınan romanlara yansımalarına da değinmiştir. bunun dışında ise söz konusu romanların metin merkezli bir psikanalizini yaptığı söylenebilir ki muazzam işe yaramazlıktan kastım da budur. ayrıca kitap hakkında daha fazla bilgi için açık radyo'da yayınlanan günün ve güncelin edebiyatı adlı program dinlenebilir.
  • u
  • okuduğumda farketmedim ama şimdi çok sonra ayhan geçgin'in bir söyleşisine bakınca anlıyorum, orhan koçak ayhan geçgin'in siteminden açık bir görev çıkarmış:

    şöyle diyor çünkü ayhan geçgin:

    "şimdi eleştiri meselesine dönersek, eleştirinin bugünkü durumu açısından bunu söylemek fazla mı olur bilemiyorum ama söylemek isterim. bu iki yazar hakkında ya da genel olarak genç yeni yazarlar hakkında yazılmış bir eleştiri kitabı ya da bir metin çözümlemesi var mı? çıkan eleştiri kitaplarının neredeyse hepsi ısrarla eski isimler üzerine konuşmayı sürdürüyor. peki ama, son yirmi yıldır bu insanlar ne yazıyor, ne yapıyor, nasıl bir dünyayı canlandırıyorlar? bu yapıtlar iyi de olabilir, kötü de, kastettiğim şey, neden öyle ya da böyle olduğunun, bu yapıtları ortaya çıkaran (ve tabii bu yapıtların ürettiği) güçlerin anlaşılmasına yönelik eleştirel bir çaba. biri eskiler hakkında ne kadar yazıldı ki derse, şüphesiz haklıdır. ama dediğim şu: eskiye bu vurgu neden? tersi bir düşünce de neden izlenmesin? belki yeni olan, eskiyi daha iyi açıklayacaktır? "
  • “duygu az önce ayaklarıyla yanından çekip gitmiştir. kocaman çantasıyla. “ kişi o ayakları arayıp kurcalamaz. o geçişi kendine yerleştirmeyi, yerli yerine koymayı kurcalar. karşılıklı oturuşlarını, ona doğru yönelişini, parmak uçlarından geçişlerini kurcalar. oysa geçip gitmiştir işte duygu. "
hesabın var mı? giriş yap