• tusa$ engine industries.. (bkz: eskisehir) de bulunan, dunyadaki en dusuk hata oranina sahip (bkz: f 16) motorlarini yapmis olan kamu kurulusu
  • kuruluşunun 25. yılı kutlanırken, ge ile olan ortaklık anlaşmasını 25 sene daha uzatmış olan şirkettir.
  • talaşlı imalat ile talaşsız imalat arasındaki farkı bilmeyen kalite mühendislerine sahip firma.
  • eskişehirde bulunan, tsk güçlendirme vakfı iştiraki olan, talaşlı imalat dendiğinde türkiyede lider 3 firmadan biridir. içerden bi acaiptir ama anlatması şimdi uzun sürer, kısacası ülkenin yüzakı firmalardan biridir.
  • pd170 adında %100 yerli iha motoru üretmiş firma.ne diyelim jet motoru yapıldığını da görürüz inş.
  • 2023'te ana motor üreticisi olmak isteyen firma, yapar yapamaz ayrı
  • mülakatta, ülkenizin savunma sanayideki bağımsızlığı için çalışıyor olmanız sizin için kendi başına yeterli bir motivasyon olur mu sorusunun sorulduğu şirket. cevabın hayır olması teknik mülakatı olumsuz kılmadı ama müdür mülakatını olumsuz kıldı :) dilerim herkes dediğiniz sebeple çalışıyordur da vergiler boşa gitmiyordur.
  • uzerilerindeki is yukunun altindan kalkmasinin zor oldugunu dusundugum kurumdur fakat bu genel olarak kurumun sucu degildir. personel artirimi, kadro, teknik gelisim, gelisime acik muhendislerin onunun acilmasi gibi konular genel olarak butun turk savunma sanayi sirketlerinde sikintilidir. yine de konuyu daha derli toplu bir sekilde ele almaya calisayim.

    1) motor gelistirme: turk savunma sanayinin teknolojik olarak en geride oldugu konu motorlardir. altay tankindan tutun da, s/ihalara ve kizilelma ya da kaan'in motoruna kadar bircok konuda son derece geriyiz. geri olmamiz da normal aslinda cunku turk savunma sanayinin butun gecmisi 50 seneden ibarettir, ki bunlarin icinde tei'nin tarihcesi cok daha yakin gelecekte baslar.

    motor gelistirme isi zordur cunku malzemeler hem termal hem de mekanik limitlerinde sonuna kadar zorlanir. yanmanin oldugu yerde yuksek sicakliklar vardir. bir motorun yanma odasini o sicakliklara cikardiginiz anda zaten bircok farkli bilinmeyen sorunla karsilasirsiniz. fazla detayina girmeyecegim ama yakit enjektorlerinin hava akisiyla yaptigi acidan, yanma odasinin sogutma kanallarina kadar bircok farkli fenomen rol oynar.

    nasil ki bir gazi yuksek sicakliklara cikarmak icin yakit harcamak zorundasiniz, performans olcumu icin de bunlarin hepsini dikkate almaniz gerekir. bu yuzden testi de, analizi de, tasarimi da son derece zaman ister. yuksek hiz ve sicakliklarda bir seyi olcmek de, tasarlamak da, fizigini anlamak da daha zordur. know how daha yavas birikir.

    motor konusu tei'nin de otesinde genel olarak turk savunma sanayinin asil tendonudur demek asla sektor motor konusunda tamamen basarisizdir demek degildir. sadece bilgi kazanim sureci yavas ilerlemektedir. ozellikle fuze motorlari konusunda kale arge ve tei genel olarak iyi isler cikariyor. dizel motorun kullanildigi pistonlu havacilik motorlarinda da basarili motorlar ureterek ihrac edebilecek hale geldiklerini mahmut aksit gecenlerde soyledi.

    ama mesela turboshaft helikopter motorunda surecler devam ediyor gibi gorunuyor ki ben bu motoru gelistirme asamasinda olduklarini 2017 yilinda birlikte doktora dersleri aldigim surecte duymustum.

    2) personel sayisi: kesinlikle yetersizdir. sirf tei icin degil, motor gelistiren butun sirketlerin toplami icin dahi yetersizdir fakat bu sorun daha cok ise alim ile ne kadar cozulebilir isin o kismi tam bir muammadir. bunu kulturel nedenler kisminda detaylandiracagim.

    tei'nin rakipleri dediginiz pratt whitney, ge gibi firmalarin personel sayilari yukarida belirtilmistir. su haliyle tei'nin 15 kati ile 50 kati arasinda degisen seviyelerdeler. butcelerini kiyaslamak tamamen abeste istigal olacaktir cunku ne personel ucretleri ne de isletim maliyetlerini abd ile turkiye arasinda kiyaslamak mantiklidir. gelgelelim, personel sayisini kiyaslamak fikir verir. ayni olmasini tabii beklememeliyiz ama 15:1, 50:1 gibi oranlar isin neden bugun bu noktada oldugu hakkinda da fikir verir.

    peki personel sayisi neden bu kadar az?

    cunku turkiye cumhuriyeti'nin istihdam edebilecegi kapasitenin ne yazik ki limitleri var. aslinda bu biraz kulturel de bir konu ama genel cercevede ele alirsak turk savunma sanayinde toplam istihdam 81 bin kisiden olusurken abd'de yaklasik 2 milyon istihdam bu sektordedir.

    tabii 2 milyon istihdam turkiye icin utopik ama temel sorun turkiye'deki toplam tarim disi istihdamin 24-25 milyon civarinda olmasidir. savunma sanayi istihdami toplam istihdamin %1'i bile etmiyor. cunku diger sektorler gibi uzmanlasma olmadan icra edilebilecek bir sektor degil. ikincisi, buyuk sirketlerde bazi is alanlari sirketin is alani acildikca artar. urun gami, 4-5 farkli turde motordan ibaret bir sirket zaten 200 tane project manager ya da konfigurasyon muhendisi istihdam etmez.

    hardcore muhendislik yapan ekip toplam calisan sayisinin en fazla %3-4'udur. bu dogrudan digerleri yatiyor demek degildir, diger is alanlarinin acilmasi icin bu %3-4'un cikti uretmesine ihtiyac vardir. bu rakamlarla devlet daha cok istihdam imkani tanisa bile piyasada muhendis aradiginizda ya diger savunma sanayi sirket calisanlarina bakarsiniz ki sektor bu gecislere neredeyse tamamen kapalidir, ya da yeni mezunlara kalirsiniz. cunku ulkede zaten bu kadar high tech islerde calismis personeliniz yoktur.

    yeni mezun guzeldir ama is yapar hale getirmek icin bile mesai ayirip en az 6 ay beklemeniz gerekir. ek olarak yeni mezunun istekleriyle potansiyelinin ne kadar eslesecegi de ayri bir muammadir. yine de genel olarak 5-6 yeni mezuna karsilik iyi kotu en az 5-6 yil tecrubeli muhendise ihtiyac vardir. asiri sayida yeni mezun aldiginizda onlara bir sey de aktaramazsiniz. dolayisiyla buyumek isteseniz ve devlet size butce verse bile tecrubeli muhendis eksikligi nedeniyle verimlilik kaybi kacinilmaz olur.

    onun yerine, dengeli ama verimlilik kaybi yasamadan buyumeniz gerekir. kendi ic dinamiklerinizle ise aldiginiz muhendislerin yetkinlik kazanip yeni mezun besleyebilecek hale gelmesi gerekir. bu da haliyle yavas oluyor. son olarak da, turk savunma sanayi sadece motor gelistiren sirketlerden ibaret degildir. haliyle sektore toplam kaynak ayrilirken burada bir oran gozetilerek motor gelistiren sirketlere alan acilmasi gerekir. ha sirket kendi ozkaynaklariyla gelisebilir ama sektorde baykar disinda bunu basaran ornek var mi bilmiyorum.

    3) insani ve kulturel nedenler: sektorun onceligi isim yapmis universitelerden mezun olan gencleri istihdam etmektir. yani her ne kadar her yere muhendislik fakultesi acsaniz da, buyuk sirketlerin odak noktasi olan universite sayisi bir elin parmaklarini gecmez. tai bir donem bunun aksini denese de istedigi verimi alip alamadigina dair cok ciddi soru isaretleri vardir.

    egitim sisteminin yaris ati haline getirilmis guncel durumunda ise genelde orta halli memur ve esnaf cocuklarinin hirsla bu okullara girme ve mezun olma surecini goruyoruz. temel motivasyon her zaman sosyal mobilizasyondur. savunma sanayi de kariyer mesleklerle bunu elde edebileceginiz az sayida firsattan biridir. boyle anlatinca tabii bu guzelmis gibi gorunuyor fakat mesleki merak, muhendisligi bir hastalik haline getirecek kadar kafaya takmis olma hali pek yaygin degildir.

    bu yuzden de, is ogrenme surecleri surekli terfi beklentileriyle harmanlanir. genellikle 10 senesini dolduran muhendislerin hayalindeki orta duzey yonetici pozisyonuna kavusmasi ve 4 bin dolar duzeyindeki 8-5 mesaili ortama kavusmasiyla beraber mesleki merak yerini sadece kariyer hirsina birakir. coluk cocuk da dogduktan sonra iste oyle yasar gider. bu hayal sektordeki muhendislerin hic degilse en az %70'inin tek beklentisidir.

    kurumsal acidan da belirli bir stabilite saglayan bu durum sirketlerin toplam faktor verimliliginde cam tavan yaratir. bu da surecleri uzatir.

    4) beyin gocu: savunma sanayinde beyin gocu surekli artmaktadir. 2023 yili basinda bir ara yurt disi gidisleri yasaklamayi dusunseler de neden sonra geri adim atilarak konu rafa kaldirilmistir. 2022 yili ozellikle benim calistigim sirkette cok sert kayiplarin yasandigi bir yil olmustu. 2023 yilina dair ise turkiye'de olmadigim icin artik cok bilgim yok. sirket ici bilgi aktariminda kritik rolde olan bircok 5-15 yil arasi tecrube sahibi muhendis, bugun boeing, asml ve baska irili ufakli bircok havacilik startup sirketlerine dagildi.

    bu durum proje takvimlerine son derece sert darbeler vurdu ve vurmaya da devam edecek gibi gorunuyor. bunun onlenmesi icin tedbirlerin polisiye mi yoksa duygusal mi olacagi ise baska bir merak konusudur. sektorde ucretleri ssb belirliyor artik. personel kaybini azaltmak icin genelde iki yontem belirliyor sirketler.

    ya agresif bir sekilde buyuyorlar ki bu aslinda yeni mezun aliyorlar demek cunku turkiye'de savunma sanayi disinda tecrube edinmis yetkin muhendis zaten yok denecek kadar azdir. ya da ucretleri yukseltme politikasi izliyorlar. aslinda savunma sanayi ucretleri son 3-4 yilda ssb tarafindan hep memur maas zam oranlarinin uzerinde artirildi. beyin gocu konusundaki temel sorun ise yetenek ve basari farkliliklarinin ucret farkliliklarina yansimamasidir.

    turkiye gibi kit kaynaklara olan talebin allahuekber daglarini astigi bir ulkede yetenekli diye kaybetmemek icin asimetrik bir ucret politikasi ile hicbir sirkette duzeni tesis edemezsiniz. nasil tipki once halkin talepleriyle lise egitimi niteliksizlestirildiyse, sonra sira universite egitimine geldiyse, buyuk kurumsal kamu sirketlerinde de durum boyledir. yil tecrubesi kadar ucreti verip otesine kimse bulasmak istemez. acikcasi bu kulturel acidan kendini kilitleyen bir durum, kendim de bundan azade degildim kariyerimin ilk yillarinda ama sonra bir sekilde umursamamaya baslamayi becerdim.

    ozet: konu genel olarak tei ile basladi ama sonra butun sektorun elimden geldigince yaptigim bir analizine dondu. kurumsal yapilar, bunlarin verimliligi, yetkin personel eksikligi gibi konulari asmak hicbir zaman kolay olmayacak, tek bir dogru da olmayacak. sektorun basarilari kadar eksikleri de ortaya kondugunda daha basarili bir hale getirebiliriz.

    maalesef biz fakir bir ulkeyiz ve bu fakirligin getirdigi onlarca sorun icinde bir seyleri asmaya calismak zorunda kaliyoruz. bu da cok zorluyor, millet olarak ne basariyi ne de basarisizligi hazmedemiyoruz. kimliklerinden ve duygularindan siyrilarak bu memleketi soguk mantigiyla sevmeyi basarabilmis cok dusuk bir azinlik var ve pek sesleri de cikamiyor ama yine de enseyi karartmamak gerek.
  • öncelikle kurum değil kuruluş.

    ikincisi tei türkiye'nin en fazla arge harcaması yapan şirketlerinden biridir. ihracat, ciro, nihai ürün, personel sayısı bazında da mütemadiyen her yıl artış yaşayan bir şirkettir. elbette siyasi erki eleştirmek en doğal hakkımız ancak söz konusu kuruluşun kuruduğunu ifade ettirecek kadar kötüye giden kıstas nedir? biraz açıklanması gerekir.
  • abd savunma bakanlığı'nın açtığı motor revizyon ihalesini 45.6 milyon dolar ile kazanan firma.
hesabın var mı? giriş yap