• en sevdiğim eylemlerden biri.

    - kafaya göre oluşturulmuş bir çalma listesi, yüksek sesle müzik dinleme ve bazı yerlerde bağırarak eşlik etme, bir süre de müziği tamamen kapayıp sessizce yolu izleme,
    - bir iki petrol istasyonunda alınan soğuk kahveler; belki de sıcak, havaya göre,
    - yemeği meşhur bir yerde mola verip güzelce karın doyurma...

    uzun zamandır yalnız başıma uzun yola çıkmıyorum ama başlığı görünce canım çok çekti doğrusu.
  • en az haftada bir kere bunu yapan birisi olarak söylüyorum aşırı yorucu bir eylemdir.

    konuşmak istersin,
    konuşacak kimseyi bulamazsın.
    radyoyu açmak istersin,
    sadece bir cızırtı duyarsın.
    uykun gelir uyumak istersin,
    koltuğu yatırıp uyumak dışında başka şansın olmaz.
    duş almak istersin,
    salgın yüzüne tokat gibi vurur.
    düzenli olarak trafik kazası görürsünüz,
    yardım etmek istersiniz ama elinizden bir şey gelmez.
    hayvan ölümlerine üzülürsünüz, beni en çok kirpiler üzer.

    uzun yol zordur. sürekli konsantrasyon gerektiren zor bir eylemdir. bir anlık hata ile hayatınızı kaybedersiniz. yolların en tehlikeli olduğu dönem kış ayları değil yaz aylarıdır. nedeni ise hiç uzun yol tecrübesi olmayanların yollara dökülmesidir. binlerce kaza yaşanır.

    tecrübeniz yoksa, lütfen toplu taşıma kullanın.
  • ortalama ayda 1 tek boş hafta sonumda bunu yapıyorum. 700 km ötedeki evladıma hasretle yardırıyorum. bana çok şeyler kattı bu yolculuklar. götümü bakkala gitmek için bile kaldırmayan ben iç anadolunun ne kadar pis yolu ve insanı varsa tahammül ederek geçiyorum. sonunda kucağıma koşarak atlayan o minik haz topağının verdiği his ise her şeye değiyor.
  • uyurum diye korkuyorum lan...
  • cogu zaman kalabalik seyahat etmekten daha dinlendiricidir.
    arabada kendi basinasinizdir, aceleniz yoktur, yeterli miktarda iceceginiz ve sigaraniz da varsa tadindan yenmez. dj sizsinizdir, yola cikmadan önce doldurulmuş bi flash bellek araciligiyla kimi zaman hüzünlü, kimi zaman ghetto, kimi zamansa sadece motorun sesini dinleyebileceginiz bir yolculuktur kendileri.

    herzaman olmasa bile çoğu zaman tercih edilesidir..
  • bayıldığım aktivitedir. şöyle ki; 14 saat boyunca bir kere mola verdiğim bir yolda kenara çekip gözlerimi dinlendirmek istemiştim, mevsim kıştı ve göt donduran tabir ettiğimiz bir gecenin ortasında, ısıtıcı açık olduğu için motor çalışır vaziyetteydi. iliklerime kadar hissettiğim soğuğun etkisiyle uyandığımda, hava çoktan aydınlanmış, bir hışımla baktığım saat, gözümü kapattığım saatin 8 saat ilerisinde ve dağın başında yakıtsız kalmıştım. tahmin edersiniz ki hikayenin geri kalanı acıklı ve bir o kadar rezillik.

    demem o ki; tek başınıza uzun yola çıkmayın, bayılırsınız. hadi kendi canınızı ve sağlığınızı geçtim, trafikteki diğer insanların hayatını riske etmeye hiç hakkınız yok.
  • eğer kötü bir durum sebebiyle değil ise en güzel terapidir.
  • şahsen keyif aldığımdır. doğru playlist ile evrenin ucuna bile gidebilirsiniz. cc farketmeksizin motosiklet ile yapılması ayrıca keyif katar.
  • istanbul, izmir, ankara, orta karadenizde birkaç il ve yine istanbul rotasında yaklaşık 3.000 km yapmak üzere sabırsızlıkla gün saydığım terapi aktivitesi.

    hiç bilinmeyen yollarda ilerlerken yol boyunca seyreden tarım alanlarına, yeşilliklerle bakmak, yalnız duran evlerin içindeki yaşamları merak etmek, içinden geçilen yerlerin hikayelerini dinlemek, istediğin yerde durup doğayı izlemek ve hatta tarlalara dikilmiş reklam billboard'larına bakmak bile uzun yolculuğu çok zevkli yapıyor.

    buna alıştığında tek şey istiyor insan, gitmek... geçilen yollardan bir daha geçmemek üzere her yerden, her şeyden, herkesten uzaklara gitmek. en yoğun ilhamlar, yollarda giderken geliyor insana. yeni şeyler gördükçe ruh da yenileniyor.

    varayım şimdiden kendime bir playlist hazırlayayım da onca yolda ilerlerken dinleyeyim. çok lazım olacak.
  • insan kendi kendine kalıyor, hesaplaşmalar, helallesmeler ve itiraflar yolla beraber akıyor bitiyor. senede 1 kez yapmak iyi ruh terapisi
hesabın var mı? giriş yap