*

  • bir müslüm gürses şarkısı bağrıyanık albümünden. gürültülü bir bas gitarla açılır. arabesk-rock türü diye adlandırılmayı hak eder.
  • doldurulmayı bekleyen hayallerdir. (bkz: çember)
  • kendi kendinimizi kandırırken ya da olması, gerçekleşmesi çok güç durumlar söz konusu olduğunda kurduğumuz imgeler bütünüdür.
  • genelde insanı gaza getiren hayallerdir.hayallerle yaşamak her insanın özünde vardır ve bunlar doğrultusunda yaşamlarını şekillendirirler,hedef koyarlar.

    ha bi de boş hayalin şöle bi avantajı vardır,olmayacağı kesindir ya da çok muhtemeldir,böylelikle büyük bir hayal kırıklığı yaratmaz.ama mantıklı hayaller öle deildir,olmadımı büyük çöküntü yaşatabilir insana...
  • masanın üstünde okunması gereken onlarca kitap,sayfalarca ders notu,hazırlanması gereken bir düzine ödev ve sunum,kafanızın içinde yüzlerce sorun varken çok uzaklarda herhangi bir yerde tembel tembel,amaçsızca sokaklarda dolanmayı ve hatta sıkıntıdan patlayacak kadar boş zamana sahip olmayı hayal etmek gibi gerçekleşme imkanı olmayan ama düşüncesi bile güzel olan hayaller.
  • başındaki uzun havayla babanın insanın içini parçaladığı şarkı.
  • bir arkadaşınız vardır, ama sadece arkadaşınız çok iyi anlaştığınız birisi sadece. onunda bir arkadaşı vardır. siz arkadaşınızla sıradan bir gün iş çıkışı gezerken o kişiye denk gelirsiniz yolda veya herhangi bir yerde, arkadaşınız yakın arkadaşıyla sizi tanıştırır sadece denk geldiği için hepsi bu kadardır. sizin için de o sadece dostunuzun yakın bir arkadaşından başka birşey ifade etmez. en fazla ismi öğrenilir daha fazlasına gerek yoktur her iki taraf için.

    -zaman geçer aklınıza çok seyrekte olsa o kişi gelir, öylesine amaçsızca...

    -zaman geçer aklınıza gelir arada sırada düşünürsünüz bundan ötesi değildir çünkü kendisini sadece bir kez görmüşsünüzdür..

    -zaman geçer, tekrar ortak nokta olan arkadaşınız aracılığıyla toplanılır, tekrar görülür o kişi...

    -zaman geçer, düşünmeye başlarsınız, bir yandan da acaba mı dersiniz ama o bu kişi olmamalıdır, o çok farklıdır, olmayacak birisidir, farklı dünyalardasınızdır belki de...

    -zaman geçer, daha sık görmeye başlarsınız kendisini bilimum bir şekilde ortam oluşmuştur farklı bir şey yoktur. düşünmeye ayırdığınız vakit daha da artmıştır. dijital ortamlardan iletişime geçersiniz facebook vb. dijital iletişimden...fotoğrafları ise zaten sizde uzun bir süre öncesinden vardır, fotoğraflarını bir şekilde elde etmişsinizdir...

    -zaman geçer, düşünmeye ayırdığınız vakit hemen hemen tüm gün olmuştur, bütün iş yoğunluğu stresi, günlük işlerinizden bile ödün vermeye başlarsınız, gecenin bir yarısı aşk şarkıları açıp fotoğraflarına bakarsınız, acaba dersiniz..sonra sirkilir kendinize gelirsiniz kabul etmezsiniz, kendinize kızarsınız belkide, sonuçta tanımadığınız sıradan bir insandır o, o bu duygulardan habersizdir sıradan bir insandır sizin ihtimallerinizde yaşamaya ne hakkı vardır...

    -zaman geçer, rüyalarınızada girmiştir masumca, acabalar, ihtimaller oluşmuştur artık, her ne kadar aşık olduğunuzu kabul etmesenizde, fotoğraflarına dalıp gitme alışkanlığınızı daha sık yapar olmuşsundur. bir de bakmışsınızdır ki artık derinlerinizdedir, aşık olduğunuzu bir anda kabul edersiniz, ihtimaller başlar,

    - zaman geçer, çok fazla tanımadığınız birisine aşık olduğunuza kendi kendinize kızarsınız.. bir yandan ihtimaller büyür gelişir, hayallere karışır, duygular beslenir...

    - zaman geçer, hissetiğiniz duyguları paylaşmak istersiniz, fakat o sizi, sıradan bir tanıdık olarak biliyordur ve sizinde kendisini öyle bildiğinizi biliyordur. her ne kadar sizin ona beslediğiniz kendinden emin duygularınız olsada...

    -zaman geçer, duygularınızı paylaşabileceğiniz bir ortam oluşturmaya çalışırsınız, arayıp bir yerlerde buluşmak isteseniz sıradan bir tanıdıksınızdır, buna gerek yoktur onun için.. ortam sağlamaya çalışırsınız...

    -zaman geçer, korkarsınız direkt yüzüne söyleyemezsiniz, sadece ihtimallerle yaşıyorsunuzdur, duygularınızın karşılığının olmadığını tahmin ediyorsunuzdur,

    -zaman geçer ihtimallerinize yenik düşersiniz. en azından farklı bir ortam sağlamaya çalışırsınız, herhangi bir arkadaşınızdır ya, masum bir konser teklifi edersiniz, bahanenizde iki hediye bilettir. biletler hediye falanda değildir halbuki. öylesinedir yani... teklifinize çok sevinir, gelebileceğini söyler arkadaşça...

    hazırlıklarınızı yapmaya başlarsınız, herşeyi en ince en detayıyla düşünürsünüz, dakika saniye hesabı yaparsınız. gereksiz olan şeyleri bile detaylandırırsınız. bu etkinlik onun için sıradan birşey olmasına rağmen sizin için çok önemlidir, küçük bir hediye alırsınız, yanına da tek bir gül belkide... planlıyorsunuz ya herşeyi en ince detayına kadar. hediyeleride konser dönüşü kendisini eve bırakırken arabada veririm hem karanlık olduğundan yüz kızarıklığımda belli olmaz dersiniz, hissettiklerimide paylaşmış olurum dersiniz...

    -ve o gün gelir, gidilecek yere gidilir. aman allah'ım o da nedir. yalnız değilsinizdir. ortak arkadaşız ve onların arkadaşları orda karşılaşırsınız, sıradan bir etkinliktir, onların yanına gitmek o kalabalıkta ne kadar zor olsa da sıradan bir gecedir o gece, onlarında yanına gidilir, hep birlikte olunur, herşeyin en ince detayını düşündüğünüz gece, basit bir karşılaşmayla alt üst olur. ama hala bir umudunuz vardır, zaten kendisiyle konuşmanızı eve dönüşte planlamışsınızdır.

    - ne yazıkki bu da olmamıştır... hep birlikte dönülmüştür. artık evinizin yolunu tutmuşsunuzdur, sabah olmaya yakındır, aldığınız çiçek solmaya başlamıştır, hediyenizse cebinizden arka koltuğa fırlatılmıştır.

    -herşey başlamadan bitmiştir, en gereksiz detayları bile uzun uzun düşündüğünüz gece basit bir karşılaşmayla son bulmuştur.

    -o günden sonra kendisini hiç arayamazsınız, bir takım gelişmelerden dolayı duygularınızın karşılığının olamacağını öğrenirsiniz, olan bu gelişmelere rağmen bunu kendisinden duymak istemezsiniz bu rüyanın bitmesini istemezsiniz. hiç olmayacağına, hayallerinizde kalmasını tercih edersiniz.. kendisi evliliğe doğru giden bir ilişkidedir yakın bir dönemde de evlenecektir belki de. bu sizi hiç ilgilendirmez, inanmazsınız, evlenmez, dersiniz ... kim bilir belki de çocuklarını gördüğünüzde küçük kardeşleri sanarsınız. seneler geçer, boş hayallerinizle boşluklarında mutlu olursunuz, bir parçanız haline getirirsiniz...
  • aslında en başta boş olmayan hayallerdir. siz hayalleri güzel bir kutuda biriktirirken ve gün geçtikçe daha da güzel hayaller kurarken birdenbire o kutuyu boşaltmanız gerektiğiniz söylendiğinde o hayaller içi boş, sahipsiz hayaller olarak elinizde kalırlar.

    panik yok. geçer. biraz zaman alır ama geçer. sorun aynı hatayı bir daha yapmamak. daha sakin ve huzurlu bir akıl sağlığı ile göz pınarları kurumamış gözler istiyorsanız şunu deneyin;

    (bkz: olmayacağı bilinen hayaller kurmak)
  • başıboş hayallerdir. işleri güçleri olmaz durduk yerde öylesine bir zamanda düşüncelerin içine dolar. bulutların tavşanmış olduğunu zannettirendir hemde, tavşan dağa küser dağın haberi olmaz. tavşan dağa pek güvenmiştir belki de. ama eninde sonunda kar yağan tepelerine ah ederek gider havucun peşine. hep hayaller yüzünden. boşuboşuna...
  • kariyer anlamında hiçbir zaman kurmadığım hayallerdir. benim hayal ettiğim ne varsa gerçek olmuş, kendime güvenimi sağlamlaştırmıştır. buna karşın duygusallıkta boş hayaller konusunda sınır tanımam. hiç olmayacak kişilerle, mantığımın almadığı insanlarla bir birliktelik düşünür, gece yatmadan önce kafamda kurar rüyamda da devam ederim.
hesabın var mı? giriş yap