• charles dickens'ın ilk romanı mister pickwick'in serüvenlerii türkçeye çevirmiş insan.
    radikaldeki habere göre "arada 150 sayfalık başka ufak kitaplar çevirdiğim de oldu ama onların hiçbiri böyle bir çevirinin sunacağı tatmini sağlayamıyor. biraz da geçinmek, para kazanmak için yapıyorsun onları. bunu ise geride kalacak bir eser olarak düşündüm.” demiş ama dostoyevski, engels, marx çevirileri var. üstelik ve durgun akardı donu da çevirmiş. saygılar ve teşekkürler.
  • tektaş abi de gitti.

    önce kardeşi mustafa kemal ağaoğlu gitmişti.

    ağaoğlu ailesinin son kızıl komünistiydi.

    kadıköy rutinlerinden dönüşünde karşılaşırdık. hayatını radikal geçirmiş kızkardeşi ve eşini de evinde tanımıştım.

    pickwick’i onyıllar sonra bana emanet etmesini unutmayacağım.

    görüşeceğiz tektaş abi.
  • şolohov’un ve durgun akardı don kitabını çok başarılı tercüme etmiştir. başkasından okumayınız.
  • şolohov çevirisini şuan okuyorum da, ne kadar başarılı bir tercüme olmuş insan hayret ediyor.
  • "biraz ileride ağaoğlu yayınevi vardı, kitap yoktu orada. ama her gün tektaş ağaoğlu gelir 've durgun akardı don'un çevirisini yapardı. dükkânda sadece tektaş ağaoğlu, bir daktilo ve bol miktarda kâğıt vardı ve her gün çevirdiklerini, akşam evine götürürdü.

    (...) bir gün başmuhasip sokağı'ndaki büromdan çıkmış, sirkeci'ye gidiyordum, cemal süreya ile karşılaştım. o da emek han'daki yerinden çıkmıştı. 'bugün rahat bir uyku uyuyacağım, habora.' dedi ve sonra ekledi: 'cem yayınevi'ne knut hamsun'un çevirisini bitirdim, nefis bir kitap oldu. tuğla gibi olacak, çıkınca.' sirkeci'de ayrıldık. gece saat 24 haberlerinde radyo şöyle diyordu: 'cağaloğlu'nda yangın. emek han, yandı.' cemal süreya'ya epeyce bir süre sonra geçmiş olsun diyebildim. 'yeniden çeviriyorum ama aynı duyarlıkta değil.' demişti.

    düşünün 've durgun akardı don'u yeniden çevirmeyi! iyi ki tektaş ağaoğlu, her akşam evine götürüyormuş! "

    bülent habora, başmusahip sokağı anıları, s. 15.
  • maalesef bugün hayatını kaybetmiştir.

    -- kaynak abc gazetesi --

    dostoyevski, şolohov, remarque, charles dickens gibi yazarların kitaplarını türkçe’ye kazandıran ağaoğlu, çeviri ve yazıları sebebiyle cezaevinde kalmış, 1980 yılında isviçre’de sürgünde yaşamıştı.

    ağaoğlu, 1973 yılında marks ve engels'ten seçerek derlediği politika ve fel-sefe adlı yapıtı 142. maddeye aykırı görülerek tutuklandı. 7,5 yıla hüküm giydi, beş ay tutuklu kalmıştı.

    tektaş ağaoğlu, 1934 yılında istanbul’da doğdu. ortaöğrenimi-ni ankara atatürk lisesi’nde, yükseköğrenimini ingiltere’de oxford üniversitesi hukuk fakültesinde tamamladı. yazın dünyasına ölümden hayata adlı öykü ki-tabı ile girdi. ağaoğlu, çalışmalarını çeviri alanında yoğunlaş-tırdı. dostoyevski, şolohov, remarque’nin yapıtlarını çevirdi. marks ve engels’ten seçerek derlediği politika ve fel-sefe adlı yapıtı 142. maddeye aykırı görülerek tutuklandı. 7,5 yıla hüküm giydi, beş ay tutuklu kaldı.

    dava temyiz aşamasındayken af yasasıyla düştü. 1975’te gerçek gazetesi sorumlu müdürüyken 12 mart dönemi sıkıyönetim mahke-mesi kararlarına ilişkin bir yazı nedeniyle bir yıla hüküm giydi. ant, cumhuriyet, yeni ortam dergi ve gazetelerinde sosyalist öğretinin genel ve güncel sorunlarını inceleyen yazılar yayımladı. ilke, kitle, birlik, gerçek gazete ve dergilerinde yazdı.

    --
  • ailesinin kökenleri 20. yüzyıl başı siyasi simalarından ahmet ağaoğlu ve demokrat parti'den samet ağaoğlu'na kadar uzanır.
  • gecen yilllarda kizilcik adli derginin kurulus asamasinda yer almis, oxford mevzunu bir halk insani.! esi ve kendisi ile beraber rakı içip muhabbet etmekse ayrı bir güzelliktir.!
  • henüz 20 yaşındayken, birlikte rakı içme şerefine eriştiğim değerli insan. ışıklar içinde uyur umarım.
  • henüz 22'sindeyken yazdığı ölümden hayata adlı kitabı h2o kitap etiketiyle yeniden basılan yazar.
hesabın var mı? giriş yap