• yeni nesil aşklardır, alışılması mümkün olmayan.

    şimdilerde aşklar da biraz bankaların müşteri hizmetlerini andırıyor. önce ona ulaşabilmek, dokunabilmek için yoğun çabalar sarfediyor türümüz, oradan oraya yönelip de ciddi bir zaman harcıyor ve sonra ona ulaştığında alacak-verecek meselesini hallettikten sonra "iyi günler" dileyerek sonlandırıyor.

    ne hoş ve kullanışlı öyle değil mi? kesinlikle...

    peki ama teknoloji özürlü olanlarımız da var, peki ya onlar? onların canı cehenneme. bir telefona bağlı yaşanacak aşkın ıstırabını sikiyorlar buldukları her fırsatta ve şehrin tenha, köhne kalmış her bucağında. öyle aşk olmaz! olmaz işte lamı, cimi yok.

    sevmek haşarı bir çocuk, haylaz bir velet gibi uçarıdır. mutlaka ama mutlaka işteş hale gelmek için bir yordam arar kendine. hatta bazen elinden geleni koymaz, koymaz işte ardına. yeminle bak, yoksa onca yuvayı yıkacak kadar hain olmazdı duruma göre.

    oysa şimdi;

    telefon kapandığı veya hattın iptal ettirildiği anda bitecek milyon tane zamane aşkı, sabahın ilk ışıklarını bekliyor hattın iki farklı ucunda.
  • değişen insan dünyasına ayak uydurmakta hiç de zorlanmayan aşklardır.

    ısrarla izliyorum sokaklar dolusu "alo" aşıklarını. bugün, gene çıkıp dolaştım bir miktar ve çokça da çarpışmanın eşiğine geldik dikkatsiz bedenleriyle körpe kuzucukların. bir de çok bilmişler ki, öyle çok...

    düşünüyorum ve ısrarla düşünüyorum üzerine. telefona bağlı kalarak bir aşk nasıl yaşanılır, yaşatılır; cevabını kendime veremiyorum. neden korkuyorlar o telefonun diğer ucundan birbirlerine akşama kadar, sabaha kadar "ben aslında" diye başlayan cümleler kuran insanlar bir araya gelmiyorlar. bütün eksikleriyle beraber sarılıp da bir şehrin caddelerinde niçin yürümüyorlar da; "sana ulaşamadım, meraklandım" diye saatlerce anlatıyorlar birbirlerine.

    peki ya telefon icat edilmemiş olsaydı?

    hayır korkuyorum böyle bir ihtimal, ilişkilerin çoğunu başlatmaz ve evlilikle sonuçlandırmazdı.

    ne garip di mi?

    bence garip işte. düşünsene tanıştıktan iki gün sonra telefon hattını kapattığında "hayatının aşkı" artık yok senin için. ona ulaşmanın bir yolu da neredeyse. ismini, doğru söylemediyse bir sebepten adını bile bilmiyor olacaksın.

    ne garip di mi?

    garip ulan işte...

    ben anlayabileceğimi sanmıyorum.
  • gece gece gelen yazar sıçmığı.
hesabın var mı? giriş yap