*

  • amerika’da alisveris sapikligi ile desteklenen daha da dogrusu koruklenen bir sapiklik turu.

    surekli olarak bir seyler satmak isteyen kisiler tarafindan taciz edilirsiniz. gerci bu taciz kelimesi saniyorum bizler icin gecerli yoksa amerikalilarin sikayetci oldugunu sanmiyorum.

    bu kisilerin favori arama zamanlari ise cumartesi ve pazar sabahlaridir. (hafta icinde ariyorlarsa bile bilmiyorum.) deliler gibi alisveris yapabilmek icin, bes gun boyunca haftasonunun gelmesini sabirsizlikla bekleyen ve sabahin korunde hortlayan klasik amerikan ailesini evden cikmadan once yakalamak amaci guduluyor olsa gerek. ama bu eylem hafta icinde yorulmus ve haftasonu icin osura osura uyuma planlari yapan bunyelerde cesitli rahatsizliklara sebep olmaktadir.

    heyoo nasilsiniz, disarida harika bir gun var degil mi, bu arada 25 sent vererek sunu alin, bunu alirsaniz su bedava, cok sanslisiniz 200 dolarlik bir odul kazandiniz ... bidi bidi bidi bidi ... gerci onemsiz bir ayrinti ama bu odulu almak icin su 20bin dolarlik zimbirtiyi da almaniz gerekiyor, bok pusur gibi ve benzeri cumleler ile vucuda gelen bu telefon gorusmelerinin amaci badana fircasindan, klozet setine kadar akla hayale gelmecek her seyi satmaktir. yok kardesim ilgilenmiyorum dersiniz ama adamlar inat eder ve iyi o zaman sunu verelim, bakin bu da var, sizin istediginiz ozel bir sey var mi, biz her boku satiyoruz diye devam ederler.

    ilk baslarda utanma belasina veya saygisizlik olmasin diye karsi taraftaki sahis lafi bitene kadar dinlenilir ve kibarca reddedilir ama duzenli olarak uykunun en tatli yerinde tacizlere maruz kalmak insanin sabrini da tuketiyor dogal olarak. turkce kufur ile suslenen birkac cumle sonrasi (cunku bir tane fak diye bir kelimeleri var. o da dogal olarak hicbir yaraya merhem olmuyor. yani o sinirle ingilizce kufur kesmiyor...) telefonu arayanin yuzune kapatmak ise sabrin tukendigi noktada karsimiza cikan bir durum.

    ancak ne olursa olsun bu konusmalarda dikkat edilmesi gereken tek sey kesinlikle "yes" dememek oldugudur. cunku bu telefon gorusmeleri kaydedilmektedir ve agzinizdan kazara "yes" diye bir kelime cikarsa hakkinda en ufak bir fikrinizin dahi olmadigi 300-500 dolarlik bir tuvalet takimini, pil ile calisan isiticili bir eldiveni, uzaktan kumandali bir asma kilidi veya 50 kiloluk bir kedi mamasini satin almis olabilirsiniz.

    saticilar disinda birde cesitli derneklerden arayip bagis toplamak isteyenler vardir. fareleri koruma ve gelistirme derneginden ariyoruz, sonbaharda dokulen agac yapraklarinin acisina ortak olun, ruzgarda ucan kedi tuylerini kurtaralim, irak'i ozgurlestiren ordumuza desteklerinizi esirgemeyin, polis teskilatimizin yardimlariniza ihtiyaci var gibi cumleleri huzunlu bir ses tonu ile dile getiren kisi, 25 dolar bagislayin beles tisort kazanin, 50 dolar bagislayin arabaniza yapistirmaniz icin cikartma verelim derken heyecanli heyecanli konusur genelde.

    eger telefonda kiminle ne konustugunuzu o anda anlayamadiysaniz sakin uzulmeyin. bir seyler satin aldiginizi veya bagis yaptiginizi anlamak icin ise iki gun sonra kapiniza gelen kutunun ustundeki makbuzda yazanlari okumak veya ay sonu elinize gecen telefon faturaniza eklenmis bagis miktarini gormek yeterli olacaktir.

    yok kardesim, ben hidrolik krikoyu ne yapayim, satin almadim boyle bir sey veya boklarimizi kurtaralim dernegine bagis yapmadim dediginiz anda ise telefon konusmasi size dinletilecektir. ingilizce bilmiyorum, su bu falan deseniz de care etmez. gerci hakkinizi arayabilirsiniz veya bir sekilde bu satisi veya bagisi iptal edebilirsiniz ama ugrastirirlar. kisaca, ozellikle iyi derecede ingilizce bilmeyenlerin, genel olarak karsidaki kisi anasina bile sovse anlamayacagi ama gulerek "he he yes" diye cevap verme egiliminde olacagindan bu hususa cok dikkat etmeleri gerekmektedir. ya da sadece beles tisort veya 200 dolarlik hediye kismini anlayip evet diye atlamayin. arkasindan kesin bir sey cikacaktir...

    peki bu arayanlari engellemenin bir yolu yok mu? evet var ama o da parayla. nasil mi? telefon aldiginiz sirkete kardesim beni bu saticilar aramasin, istemiyorum dediginizde, evet cok haklisiniz, cok giciklar, insani sinir ediyorlar zeten degil mi, pis saticilar dendikten sonra, ancak bu hizmetten faydalanmak icin aylik su kadar para daha vermeniz gerekiyor denilecektir. gerci bu parayi odemeden de yapabileceginiz bir seyler var. biraz zaman gerekiyor ama oldukca etkili bir yontem. sizi satis veya bagis icin arayan kisilerin yuzune telefonu lafi hic uzatmadan sak diye kapatin ve hatta kufur edin. birkac ay sonra telefon numaraniz kendi aralarinda da iletisim icinde bulunan bu saticilarin ortak kara listesine alinacak ve altina da bu heriflerden hayir yok, hicbir bok almadiklari gibi birde cok kabalar diye not dusulecektir.

    hikayemizden cikan sonuc;

    bizim evin telefonu saticilarin kara listesinde... gerci tek tuk tacizler oluyor ama o kadar kusur kadi kizinda da olur. haftasonlari rahat ediyoruz en azindan.

    ekleme: yazim ile ilgili gelen bir mesaji paylasayim. mesajda yazilanlari yaptim, gururluyum, mutluluyum.

    -fincan- selamlar, unutmusum ben de mesaji attigimi bile :)
    simdi ya su numarayi arayip: 1-888-382-1222
    ya da su site uzerinden: https://www.donotcall.gov/default.aspx
    kaydediyorsunuz kendinizi, bir iki ay icerisinde telemarketingciler listelerini update edince sizi de aramamaya basliyorlar. arayan olursa da hemen bir complaint gonderiyorsunuz bu donotcall.gov'a, amcalar kendileri gidip dovuyorlar, akillanmazsa baya bi para cezasi kesiyorlar.
    5 sene boyunca listede kaliyor telefon numaraniz, afiyet olsun.
  • selcuk parsadan in üstad mertebesine eriştiği sektör.. şu an malulen emekli olup çeşitli dergilere telefon usulu dolandiricik üstüne konuşmalar yapmaktadir.
  • stalkerların en sık kullandıgı yöntemdir.
  • 5237 sayılı türk ceza kanununun 123.maddesine göre cezalandırılan eylemdir.

    buna göre ; " sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir daranışta bulunulması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir."

    görüldüğü gibi suçun takibi şikayete bağlıdır.

    yasa gerekçesinin bir yerinde ," bu suç tanımıyla cezalandırılan fiiller, kişiler üzerinde uygulanacak maddî veya cebrî bir müdahale niteliği taşımamaktadır. bu suç tanımı ile, kişilerin psikolojik, ruhsal sükûn içinde yaşamak hakkını korunmaktadır. " denilmektedir.
  • arayan numarayi gosteren telefonlar (bkz: clip) cikti cikali buyuk oranda azalmi$ eylem.. kucukken ne guzel yapardik oysa.

    - merhaba hanfendi biz telekomdan ariyoruz, hatlarinizda ariza var mi kontrol ediyoruz ahizeye bir kere üflemeniz gerekiyor.
    - tabi yavrıım. (bkz: ya$li teyze) püüüff! pıf!
    - ooh ta$$aklarim serinledi teyze ehe ehe
  • manasız bir olay. insanlar hala neden bu tür saçmalıklarla vakit kaybederler anlamış değilim. ve neden hep ben?
  • cep telefonundan öceki zamanlarda zevk alındığı söylenir. nedeniyse telefonların sadece kapalı mekanlarda oluşu olabilir. belki de özel anların içine etmek, rahatsızlık vermek bazıları için değişik bir hazdı o zamanlar, malum kapat/no tuşu devrede değildi henüz. günümüzdeyse önüne geçilebilen hede. artık zevki kalmadı azizim.

    (bkz: içimizdeki telefon sapıkları)
  • ortalama 100 insandan 99'unun hayatı boyunca en az bir kere, bir şekilde yaptığına inandığım sapıklık türü.

    çocukken biz de yapmıştık. arayıp işletmeye çalışırdık insanları. çocuk olduğumuz için de umursamazdı kimse.

    üç dört gündür annemin evini arıyormuş bir tanesi. sapık sapık konuşuyomuş amaçsız ve şuursuzca. aradığı numaraları inceledim hep birbirine yakın numaralar. muhtemelen askeriyede ankesörden falan arıyordur diye düşündüm. geçenlerde de bir daha aradı sapık hazretleri. önce normal sesle iyi akşamlar dedi. ikinci cümlesi kısık sesle sapıklık yapmak oldu. telefonlarda numara görünmesi özelliğinden haberi yoktu sanırım, "numaran ekranda görünüyor şu anda salak" dememle özürleri üst üste sıralamaya başladı. bir daha ararsa savcılığa şikayet edeceğimi ve kimliğini tespit ettireceğimi, alabileceği hapis cezasını falan söyledim. özür dilemeye devam etti.

    çocuk olanı anlarım da; sonuçlarını bilmez, düşünemez belki; kazık kadar insanların bunu hala yapabiliyor olması çok enteresan cidden.

    ayrıca bir telefon sapıklığı ya da telefonla işletme efsanesi olarak:

    (bkz: hurdacı muharrem)
  • sık rastlanan bir ergen eğlencesidir. bazen de bunun ötesinde, planlanmış sapıklıklardır.
    ben daha çocuktum, bir gece gezmesinden eve döndük. kapıdan adımımızı atar atmaz telefon çaldı. bizde gece saat dokuzdan sonra çalan telefona " hayırdır inşallah" nidalarıyla bakılır ki, öyle denmesi de bir kere daha kanıtlanmış oldu o gece. babam açtı telefonu, karşıdan bizim de duyabileceğimiz yükseklikte bir kadın sesi " banyonuzda ceset var, sakın girmeyin" diye bas bas bağırıp kapattı. babam, mesleği de gereği soğukkanlı bir insan olarak, telefonu kapattı ve banyoya gitti, tabii bir şey yok. yani zaten kapıda falan da bir şey yoktu. bir şekilde takip edilip, bu denli bir sapıklığa maruz kaldık. sonra da araştırmadık kimmiş neymiş diye, babamın birkaç tahmini vardı zaten. ama yaratıcı bir sapıkmış ne diyeyim, korkmuştum ben çok.
hesabın var mı? giriş yap