• 1961 anayasasının hazırlanmasında görev alan sivil kanattır. 1961 anayasısını çıkaran kurucu meclis milli birlik komitesi ile temsilciler meclisi'nden oluşmaktaydı.
  • danışma meclisine oranla daha temsilî niteliktedir.
  • bugün tv'de yayınlanan ve mütemadiyen cumhuriyet halk partisine sallayan program.
  • sahsi kanim turkiye'nin aradigi taze kandir.
    turkiye'nin ilk kuruldugu zamanlarda uygulanmis, turkiye'nin en cok ileriye gittigi donemde uygulanmistir.

    simdi soyle oluyor:
    parti marti yok, herkes bagimsiz aday.
    ben istanbulluysam istanbul'a hangi adamin yararli olacagini biliyorum. hatta istanbulda 10 bolge var, kendi bolgemdeki sevket abiyi cok iyi taniyorum. adam muhendis, yapmadigi is kalmamis, cok iyi anliyor teknolojiden teknikten. ayrica bizim bolgeyi de kalkindirdi, bir suru gence is imkani sagladi.
    bingol'de de ogretmen mahmut var, egitimden uzak kalmis kiz cocuklarini kendi ozel girisimleriyle ikinci egitime dahil edebilmis.
    izmir de yesim var, 3 ilcede butun kiraathaneleri kitap okuma merkezlerine cevirmis. hem kizli erkekli modern birer kiraathane olmus her biri, hem de haftalik programlarina gore gunun belli saatlerinde ayni hobileri yapan insanlar bulusuyor. cok farkli bir hava katmis ilceye, yenilikci bir durusu var yesim'in.

    gidiyor boyle...
    tayyip gibi ne idugu belirsiz, herseyi ortulu ortulu harcayan insanlar degiller.
    bizzat ben gormusum ne kadar faydali insan oldugnu o insanlarin.
    her bolge temsilcisini seciyor. boylece 550 tane temsilcimiz oluyor.

    temsilcilerin ana gorevi
    --- kendi temsil bolgelerinin sorunlarini meclise tasimak.
    sorunlara genel gecer cozumler bulabilmek ve boylece ulkenin diger yerilerine de uygulayabilmek.
    --- kendi bolgelerinde yaptiklari basarili girisimleri mecliste anlatabilmek. yesim'in kiraathanelerini, muhendis sevket'in teknolojik girisimlerini, mahmut'un egitimden mahrum kalmis kizlari egitme modelini tum turkiye'ye uygulamaya basliyoruz.

    kotu seylere hep beraber cozumler uretip, iyi seyleri her yere yaymaya calisiyoruz.

    ayrica, kimsenin bir partisi falan yok.
    herkes tek bir amacla geliyor, once kendi bolgesini sonra da butun ulkeyi kalkindirmak.

    bakanlari ve basbakanlari temsilciler meclis icinde kendileri seciyorlar.
    kimse oyle tek bir otorite tarafindan atanmiyor. herkes en yetenekli oldugu konuda neden kendisinin secilmesi gerektigini acikliyor, insanlar dinliyor ve ona gore seciliyor.
    secilen insan bakan olsa bile, secimde o bakanligi kayebdenler secilene danismanlik yapiyorlar. cunku tek bir amac var, ulkeyi kalkindirmak. ayrica bu danismanliklari kendilerini gostermeleri icin de bir sans oluyor kendilerine.

    herkes secildigi bolgeden bir amac dogrultusunda seciliyor, boylece meclise gelip 5 sene boyunca misafir gibi oturmuyorlar.
    hatta mecliste herkesin kendi bolgesindeki iyi ve kotu gelismeleri anlatmasi icin programlanmis vakitler var. secilen adam cikip konusacak.

    tahmin ediyorum, boyle bir durum olsa, secim oncesi hicbir aday ben basbakan olacagim diye tv'lerde boy gostermez. secim kampanyalari icin milyonlarca, hatta milyarlarca lira cope atilmaz. herkes kimi sectigini gayet iyi bilir zaten. hatta 0 secim calismasiyla secilecek insanlar olur.

    bu ozellikle meclisin ilk yillarinda, sivas ve erzurum kongrelerinde benzeri bir sekilde uygulanmis bir uygulamadir.
    ne zaman ki, taaa ataturk doneminden, partilesmeye basladik. halkin bir bolumunu kendimize destekci, bir bolumunu kendimize rakip olarak gorduk;
    ne zaman ki dis dunyaya karsi, gelisen teknolojiye karsi bir savas icinde oldugumuzu, ne zaman bir yurek olmamiz gerektigini unuttuk, o zaman gerisin geri gitmeye basladik.

    simdi falanca yerdeki adam ciksin desin ki bana, ben gecen secimde akp'ye/chp'ye/mhp'ye oy verdim, bizim oradan falanca adaydi, meclise gitti ve bizim bolgenin dertlerini bir bir anlatti, butun meclis de hakli buldu, bizim adayin onerilerini kabul ettiler ve bu sorunlarin hepsi cozuldu.
    yok oyle bir sey...
    ne yazik ki alakasi yok.

    hepimizin tuttugu bir takim var, o sampiyon olsun diye secim zamani bir yerlerimizi yirtiyoruz.
    sonra birisi sampiyon oluyor, yatlar katlar icinde, zevk-u sefa icinde yuzuyor, onlar muradina eriyor, biz de en fazla kerevetine cikiyoruz.

    sonra egitim hak getire, saglik hak getire, cevre hak getire, sanayi hak getire, demokrasi hak getire...
    bu boyle olmaz arkadaslar, bizim o ilk gunlerdeki temsilciler meclisine donmemiz gerekiyor acilen.
  • temsilciler meclisi, amerika birleşik devletleri kongresinin iki yasama organından biridir. toplam sandalye sayısı 435 olan temsilciler meclisi, her iki yılda bir yapılan seçimlerle yenilenir. temsilciler meclisinin üyeleri federal halkı temsil ederler. her eyaletten seçilen üyelerin sayısı o eyaletin nüfusuna bağlıdır. her 10 yılda bir yapılan nüfus sayımına göre eyaletlerin temsilciler meclisine yolladıkları üye sayısı değişebilmektedir.
  • türkiye olarak bizim de kurmamız gereken meclis türü. bu sayede her kesimin temsili sağlanabilir.
hesabın var mı? giriş yap