• 71 yaşındayken, burnuna, burun spreyi sıkmak için başını arkaya yatırdığında, ağzına düşen sprey kapağı boğazına takılmış ve boğularak ölmüştür efenim.
  • 1911-1983 yılları arasında yaşamış olan amerikalı oyun yazarı. güney puritanizmi içinde büyümüştür. babası agresif bir yapıya sahip olan tüccar, annesi ise iyi bir eğitim almış nazik bir ev hanımıdır. rose adındaki kardeşinin geçirdiği ağır ameliyat kararına karışamamasının büyük suçluluğunu duymuştur. oyunlarında geçmiş her zaman için kendi geçmişi gibi problemlidir. ana tema hep romantik olmayan bir dünyadaki umutsuz romantik olmuştur. toplumsal sorunlarla pek ilgilenmemiştir. şiddet, gerilim, beden ve ruha yapılan tecavüzler oyunlarında önemli yerler tutar. kendi içinde farklı bir ülkedir williams. beden ve ruh arasındaki freudçu bir savaşı anımsatır oyunları. bireyselleşme, materyalizm ve endüstri çağının acımasızlığını eleştirir. gerçek ve illüzyon arasındaki gerilim, stil, teknik ve diyaloglarda açıkça görülür. en önemli oyunlarından biri olan "the glass menagerie"de kardeşine karşı duyduğu suçluluk tema olarak belirgindir. bir diğer ünlü oyunu ise kanımca* a streetcar named desire'dır.
  • bir e.e. cummings şiirinin "nobody not even the rain has such small hands" dizesi ile açılışını yaptığı "the glass menagerie" oyunun yazarı..depresif, yetenekli tipik bir new orleans insanıdır. insanları yalanlarla kandırmak yerine onlara doğruyu söyleyerek acı vermeyi yeğler daha doğrusu savunur.
  • spora çok yeteneksiz ve eşcinsel olduğu için orta okul ve lisede beden derslerini ekmeye çalıştığını ve arkdaşlarının onunla çok dalga geçtiğini, korkunç bir konuşmacı olduğunu ama daha o yıllarda bile çok iyi şeyler yazdığını, içinde bastırdığı cinselliği başarılı bir oyun yazarı olduktan sonra fazlasıyla yaşadığını okumuştum bir biyografik yazıda...
  • şunu da demiştir: you can be young without money but you cant be old without it.
    (bkz: 9 to 5)
  • h p lovecraft hayranı olup, yazarlığa ilk adımını weird tales'de yayımlanan "vengeance of nitocris" adlı lovecraft özentisi bir öyküyle atan, daha sonraları iyi bir oyun yazarı kesilip, hiç utanmadan iki de pulitzer kazanan kişi.
  • "ölümün zıttı, arzudur." demistir. -anything else filminde de gecmekte.-
  • bütün karakterlerini özenle ve hayranlık uyandıran bir ustalıkla çizmiş, fakat eserlerinde özellikle kadın karakterlere ve kadın psikolojisine eğilmiş olan yazar. çevresindeki koşullardan dolayı yara almış ya da dışlanmış, hüzünlü ve duyarlı kadın karakterleriyle edebiyat tarihinde özel bir yer edinmiştir. amerika'nın güneyinde yetişmiş ve oyunlarında da çoğunlukla amerika'nın güneyinde yaşayan kadınları konu etmiştir. oyunları sinemaya da uyarlanmış ve büyük beğeni toplamıştır. eserlerindeki ana karakterler, çoğunlukla ruhsal yönden zayıf ve duyarlı kişilerdir ve karşılarındaki insanların gerçekçiliğine, duyarsızlığına ve hayatın gerçekliğine çarparak kırılırlar. 1914'te doğan ve 1983 yılında new york'ta bir otel odasında ölen ya da intihar eden tennessee williams, insani duygulara ve zayıflıklara, inceliklere eğilen, bir o kadar da gerçekleri gösteren, zevkle okunan ve düşündüren eserler bırakmıştır geriye.
  • amerikan tiyatrosunun en onemli isimlerinden biri olan bu buyuk ustanin is bankasi yayinlarindan cikmis mrs stone un roma bahari(the roman spring of mrs.stone) adli 1 de romani vardir.
  • 1973 yılında playboy dergisinde c.robert jennings'e verdiği röportajda if i got rid of my demons, i’d lose my angels demiştir. bu sözler daha sonra 'conversations with tennessee williams' adlı kitapta da yer almıştır. woody harrelson ve emily mortimer 'in başrolünü paylaştığı transsiberian adlı filmde ise "kill all my demons, and my angels might die too" şeklinde mal edilir aynı sözler kendisine. olsun, öyle de olur. maksat meleklere birşey olmasın. *
hesabın var mı? giriş yap