• türkiye'de darbe yapmanın, cunta kadrolarında bulunmanın, insanlığa kast etmenin her zaman "doğru ata oynamak" ve "hiç kaybetmemek" anlamına geldiğinin bir ispatı da teoman koman'dır.

    teoman koman genç bir üsteğmenken yassıada'da adnan menderes'in başına nöbetçi dikilmiştir. yassıada avukatlarının hiçbir zaman tekzip edilmemiş açıklamalarına göre menderes'e küfür eden, tokat atan isimlerden biri de teoman koman'dır. buradaki "performansı" neticesi jandarma genel komutanı ve mit müsteşarı olmuştur. vazifesinin hiçbir kademesinde darbecilikten ötürü bir takibata veya tenzil-i rütbeye uğramamış ve aksine yükselişi hızlı, makamları kudretli olmuştur.

    üstelik teoman koman burada yalnız değildir. yassıada’da görev yapan subaylardan doğu aktulga orgeneral, ilhami erdil ise deniz kuvvetleri komutanı oldu. aktulga kara kuvvetleri kurmay başkanı'yken 28 şubat sürecini başlatan sincan'daki tankları yürüten isimlerden biridir. ilhami erdil ise şimdi cezaevinde.

    teoman koman ayrıca cavit çağlar'ın içi boşaltılmış interbank'ında hiçbir ekonomi ve finans formasyonu olmadan yönetim kurulu üyeliği yapmış ve hakkında malvarlığına el konulması için mahkeme kararı çıkarılmış ve fakat bu davadan ses çıkmamıştır. cavit çağlar'la birlikte kendisinin nesim malki cinayetinde isminin geçmiş olması hiç de şaşırtıcı değildir.

    sonra teoman koman üçüncü ordu komutanı iken tunceli'de köy ve orman yangınları artarak sürmüş, jandarma genel komutanı olduğu dönemde en büyük şakasını yapmış ve "jitem diye bir teşkilat yoktur" demiştir. vahdet sinan yerlikaya, koman'ın orgeneral olarak doğuda görev yaptığı dönemde "neye inanıyorsanız onun üzerine yemin ederim ki devlet tunceli'de köy yakıyor" demiştir.

    leman dergisi kendisini 90'ların ortasında lale ilan etmişti.
  • kafası atıp da bütün bildiklerini anlatsa, muhtemelen ülkeyi kapatıp yeniden açmamız gerekir.
  • benim askerlik yaptığım zamanda jandarma genel komutanıydı. dolayısıyla benim 18 ay komutanlığımı yapmıştı. tanımam etmem, ancak kendi personeline çıkardığı genelgeyle "camilerimizi yıktı, müslümanları namaz kılmaktan alıkoydu" demek basiretsizliktir.

    15 şubat 1996 tarihli 'ezan' genelgesi. sivil ve askeri personel için çıkarılmıştır.

    "mescitlere rütbeli personel ile sivil memur ve işçiler giremeyecek. bunlar, ibadetlerini evlerinde ve sivil kıyafetli olmak kaydıyla herkese açık camilerde yapacaklar."

    bunda ne var? askerliğin mantığında "kimseye tarafını belli etme sen herkesin askerisin" mantığı yatar. askeriyede rütbelilerin gazinoları bile ayrıdır belirtirim, kimse buna itiraz etmemiş?

    "kışla içinde ve dışarıda yapılacak ibadette mesai saatlerine uygunluk esas alınacak."

    nereye bağlarsanız bağlayın kimseye ibadet etmeyin demiyor. "ibadet saatiyle mesai saatinizi ayırın" diyor. bence çok doğru bir karar. şahsen iş yerim olsa bende aynı şeyi söylerim.

    "kışla mescitlerinde ve camilerde ezan okunmayacak. ezan, dışarıdaki camilerden dinlenecek veya saate göre ibadete başlanacak."

    çok doğru bir karar. ben sadece müslümanlar için yapılan bir ritüelin çağrısını dinlemek zorunda değilim. o askeriyede alevisi, süryanisi, hıristiyanı, yahudisi, inanmayanı ya da az inananı var. her şey bir yana bu kararın doğruluğunu, bed sesli ve makamsız ezan okuyan elemanları görünce daha iyi anlıyorsunuz.

    "cami ve mescitlerde sadece diyanet işleri başkanlığı'nca yayınlanmış kur'an ve dergiler bulundurulacak."

    çok doğru alınmış bir başka karar. "olmasın" demiyor, bu işten sorumlu bakanlığın yayınları olsun diyor.

    "mescit ve camilerde cüppe ve sarık kullanılmayacak. imamlık yapan kişiler normal er kıyafetiyle bu görevi yürütecekler."

    buna itiraz edecek art niyetsiz bir adam var mı?

    yahu askeriye de küpe, yüzük, kolye takmak da yasak. askeriye orası, her bireyi eşit olmak zorundadır. ama yok müslümanlar eşit olamaz, onlar ancak mağdur olabilir.. adamı şu genelgeyle eleştirenler ağır şakirttir. ağır şakirtlerin de bu gün ülkeye yaptıklarını hepimiz biliyoruz.
  • faşistlerin zeka düzeyi hakkında daha net bilgi sahibi olmamızı sağlamış düşman.

    yahu adam hizbullah'ı kurup memleketin başına bela etmiş be!

    bunun neresi şeriatçılara atılmış şamar ulan?
  • mit'in son asker kökenli müsteşarıdır.
  • cavit çağlar’ın sahibi olduğu nergis holding’in yönetim kurulu üyeliği’nde bulunan eski orgeneral.
  • eski mit mustesari.
  • 29.08.1988 - 27.08.1992 tarihleri arasinda mit mustesari olarak gorev yapmistir.

    teoman koman (1936 - )

    harp okulu mezunudur. 1956 yılında asteğmen olarak katıldığı türk silahlı kuvvetleri'nin çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra 1981'de tuğgeneralliğe terfi etmiştir. 1981-1985 yılları arasında tuğgeneral, 1985-1989 yılları arasında tümgeneral olarak görev yapmış ve 29.08.1988 tarihinde millî istihbarat teşkilâtı müsteşarlığı görevine getirilmiştir. müsteşar olarak görevde bulunduğu 1989 yılında korgeneral olmuş, 27.08.1992 tarihine kadar bu görevi sürdürmüş, daha sonra kolordu komutanı olarak gelibolu'ya tayin edilmiş, 1993 yılında orgeneralliğe yükselerek 3. ordu komutanlığı'na getirilmiştir. 1995 yılında jandarma genel komutanı olarak atanmış ve 1997 yılında bu görevden emekli olmuştur.

    kaynak: http://www.mit.gov.tr/mustesarlar.html
  • birden aklıma düşmüş eski asker.

    mustafa kemal atatürk ,ordu sakarya'nın gerisine çekildiğinde kendisine eleştirilerin artacağını düşünen ali saip beye hitaben aşağıdaki sözleri söylemiştir;

    ali saip bey: paşam, bana öyle geliyor ki bu zor dönemi bu meclis’le atlatamayız.

    mustafa kemal : “yanılıyorsun, bence bu zor dönemi ancak bu meclis’le, onun sayesinde atlatabiliriz. öfkesine, isyanına, her tepkisine katlanacağız.

    bu şahıs ise meclis araştırma komisyonuna hitaben; benim muhatabım değil demiştir. oradan anlayın işte aradaki farkı.

    hep diyorum mustafa kemal, böyle adamlardan beridir. gerçek atatürkçü bu memleketin gelişmesi için canını dişine takan adamlardır sağcı da olsa solcu da olsa önemli değil. mesele niyettir, aç yatan insanın azalmasıdır, köy çocuklarının hak ederek (kendini geliştirerek, nepotizmle değil, memleketçilikle değil) doktor, mühendis veya cumhurbaşkanı olmasıdır, üretmektir.

    kendi kullandığı tüfeğin yerli olmamasına takmaktır mesela. mesele bal arısı olabilmektir, eşek arısı olmak kolaydır.
  • darbelerde kaybolan paraların sermayeye dönmesinde statükonun gerçek sesi olmuştur,

    susurluk komisyonunda muhatabım değildir diye çıkışmıştı!

    ne günlerdi ne olaylar ne yıllar.

    duygusal olarak bakıldığında silivri'yi düşünüyorum içimden oh olsun demek geliyor ama realiteye bakınca dışardakiler bu dönem yaşanan mağduriyetlerden sadece faydalanıyor ve asıl suçlular(sermaye-dış güçler) yine aynı yerinde!

    erbakan hoca gibi bütünü görmek her kişinin harcı değil doğrusu,

    ne demiştik maşa olarak kullanılan postalların en kirli tarafıdır bu adamlar hem yassıada'da kana bulanmış hemde hiç uğruna kirli paraya!
hesabın var mı? giriş yap