• pasolini'nin kendi gibi başka bir eşcinsel şair arthur rimbaud'a, incil'e, döneminin resim anlayışına ve en güzeli tolstoy'un ivan ilyiçin ölümü öyküsüne göndermelerde bulunduğu film. bir sahnede baba, eve gelen yabancıya romandan bir pasaj okur, bir süre sonra yabancı odaya tekrar geldiğinde, babanın ayaklarını omuzlarına alır, bir süre öyle otururlar. tolstoy'un öyküsünde de ivan ilyic'in hastalığı baş gösterdiğinde yardımcısı da onun ayaklarını omzuna alır, ilyic'i rahatladırdı. kitabı okumayanlar için filmde o sahne pek anlam ifade etmese de, yönetmen açısından sevdiği bir hikayeyi filmine böyle yedirmek nasıl bir duygudur acaba...
  • marco ferradini'ye ait, hatunların efendi adam yerine piç tercihine tepki olarak yazılmış sözleri olan italyanca bir şarkı.

    şarkının sonunda fikrini değiştirir gibi olsa da, yine de bir eksiklik var gibi bu kararında. çeviri adına üzgünüm zira italyancama hiç güvenmiyorum, gerçi ben türkçeme de hiç güvenmiyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=bgfek__-rio

    prendi una donna, dille che l'ami (bir kadın al, ona onu sevdiğini söyle)
    scrivile canzoni d'amore (ona aşk şarkıları yaz)
    mandale rose, poesie
    dalle anche spremute di cuore; (ona güller, kalbinden kopan şiirler gönder)
    falla sempre sentire importante, (ona kendisini önemli hissettir)
    dalle il meglio, del meglio che hai (ona daha iyisini, sahip olduğunun en iyisini ver)
    cerca di essere un tenero amante, (hassas aşık olmaya çalış)
    si sempre presente,
    risolvile i guai. (hep sorunlarını çözmek için yanında ol)

    e sta sicuro che ti lascerà (emin olabilirsin ki seni terk edecek)
    chi è troppo amato amore non dà, (çok sevilen aşkı vermeyecek)
    e sta sicuro che ti lascerà (emin olabilirsin ki seni terk edecek)
    chi meno ama è il più forte si sa. (daha az seven, daha güçlüdür)

    prendi una donna, trattala male, (bir kadın al, ona kötü davran)
    lascia che ti aspetti per ore, (seni saatlerce bekledikten sonra terk et)
    non farti vivo e quando la chiami (yaşadığını hissettirme ve)
    fallo come fosse un favore (onu aradığında bunu bir lütufmuş gibi yap)
    fa sentire che è poco importante, (ona kendini önemsiz hissettir)
    dose bene amore e crudeltà, (dozunda aşk ve zulüm ile)
    cerca di essere un tenero amante (hassas aşık olmaya çalış)
    ma fuor dal letto nessuna pietà. (ama yatağın dışında merhamete yer verme)

    e allora si vedrai che t'amerà (sonra seni kimin seven seveceğini göreceksin)
    chi è meno amato più amore ti dà, (daha az sevilen sana daha çok aşk verecek)
    e allora si vedrai che t'amerà (sonra seni kimin seven seveceğini göreceksin)
    chi meno ama è il più forte si sa. (daha az seven daha güçlüdür)

    no caro amico, (hayır sevgili dostum)
    non sono d'accordo, (katılmıyorum)
    parli da uomo ferito (kırgın bir insanla konuşuyorsun)
    pezzo di pane? lei se n'è andata (bir parça sevgi için o kadın çekip gitti)
    e tu non hai resistito? (ve sen hiç karşı çıkmadın)
    non esistono leggi in amore,
    basta essere quello che sei, (aşkta hiç kural yoktur, neysen o olman yeter)
    lascia aperta la porta del cuore (kalbinin kapısını açık bırak)
    vedrai che una donna è già in cerca di te. (sonra zaten o kadının seni aradığını göreceksin)

    senza l'amore un uomo che cos'è (aşk olmadan bir adam nedir ki)
    su questo sarai d'accordo con me, (bu konuda benimle hemfikir misin)
    senza l'amore un uomo che cos'è (aşk olmadan bir adam nedir ki)
    e questa è l'unica legge che c'è. (var olan tek kural budur)
  • filmini izledim, etkileyiciydi. yonetmeni duyarli buldum, hemderdim saydim, sevdim vs. kitabini da, can yayınlari'nin taksim'deki yerinin üst katında vardı kelepirde, hala da varmış da alıp okumak henüz nasip olmadi. filmde bes tane donusum hikayesi var. fabrikator baba, esi, oglu, kizi ve hizmetcileri.

    isirgan otu yiyerek yasiyor bu abla sonradan. onu da insanlara ayip olmasin diye yer gibi bi hali var, yani hicbi sey yemese de olacakmis gibi, ne bileyim. havada ucma tarzi kerametlere takilmamak (esas olan sunnete uygunluktur, o yoksa kerametin kiymeti de yoktur, anlaminda, kaynak: ahmed el-rufai) lazim belki. ama hastaligi iyi olan cocuk sosyal bir faydadir. maddi, beseri, gercek, guzel bi sey. sahici tarafiyla sifa amacli el vermek gibi belki.

    neyse iste, kizla oglanın dönüşümlerinden ziyade, babayla ananın dönüşümleri benim daha bir ilgimi çekti. cinsel temas, sartlar mumkunse duhul egilimi cok guzel bi yonelme isaretidir. biri birine yoneliyordur. alacagi verecegi vardir. bunun cinsiyet farkliligi sartini asmis olmasi da yonetmen adina sevindirici bence. adam asmis bunu, hadiseyi anlamis yani, gibi bi sey.

    eksi sozluk musteari olarak aslinda basta ziyaretçi'den gayri ismi olmayan bu yakisikli abinin filmdeki ismini alayim dedim. ama iste cumlede de gectigi gibi, abinin ismi yokmus meger filmde. muhtemelen kitapta da gecmiyodur. isimsiz kalmasi gerekirdi. bak zaten mustear olarak almaya calismak da tuhaf bi seymis demek ki. ben de isimsizim belki ama haddini de bilmeli insan.

    donusmeye yol acan karsilasmanin, bu bes kisi icin kim ya da ne ile oldugu, verimli bir bosluk olarak birakilmis yonetmen tarafindan. izleyici dusunsun dursun iste omru boyunca. filmden kareler aldim sonra bir suru, ziyaretci abinin yuzunun gectigi kareler hep, bilgisayardaki film oynatma programi yardimiyla. yuz ifadelerine baktim biraz. iyi bir oyunculuk hakikaten. ama ne oyuncunun ifadeleriyle ne de birtakim soyut ifadelerle sinirlamayalim simdi bu karsilasmanin karsi oznesini. cerceve var, isaret var, yon var, tamam.
  • pier paolo pasolini'nin romanı.
    allah affetsin ben bu abinin yönetmen olduğunu bilmiyordum. kitabı okurken, yahu bu bir hikayeden bir romandan çok bir senaryo gibi olmuş demeye başladım ki içeriden uyarı geldi, o bir film ayrıca. ben de erdim diye düşündüm ve lakin adım emilia değildi ve eremezdim ersem bile yönetmen yazarın hükmettiği emilia ölümüyle ölemezdim.

    vallahi ben anlatıcının yalancısıyım. bu burjuva denilen insanların bir sikimlik aklı var diyor kitap. filmi izlemeye teşebbüs edeceğimi hiç sanmıyorum. biri gelir, niye geldi niye gitti bilemediğim bir insancıl burjuva gelir evde kim var kim yok düzer, hepsine muhteşem zevkler verir ve bunu sevgiyle yapar, cinsiyet ayrımı, sınıf ayrımı yapmadan yapar ve daha çok burjuva olanlar yani paolo baba ve lucia anne, yaşları itibariyle burjuva denilen şeyde uzun süredir bulunuyorlardır, verici hale gelerek verimkar insanlar olurlar. lucia'nın üzerine kayıtlı mal varlığı yok olsa gerek ki anca verir, ama paola baba fabrikasını işçilerine verir. o bir tek evdeki herkesi birbirine yeniden akraba eden insancıl burjuva düzücüsüne vermiştir. hissettiği şeye sadıktır başka kimseye vermez. emilia zaten burjuva olmadığı için, bir burjuvaya yapıldığı gibi düzüldüğünden azize statüsüne yükselir ve göksel bir çukurda gözyaşlarıyla kopan kol bacak inşa eder hale gelir. iki burjuva evlat ise delirmek yahut çılgınca resimler yapmak suretiyle dünyamızdan uzaklaştırılmış olurlar.

    çok şükür ki sonradan gelen emilia(2. emilia bu karışmasın) ve telgraf getiren angiolino'nun ırzları bir şekilde düzücü arkadaşın düzüşünden korunmuştur. bu korunuşun sebebi de bu iki insanın da burjuva denilen şeye bulaşmamış olmasıdır.

    ana fikir: namuslu yaşamak istiyorsanız siz siz olun burjuvaya bulaşmayın. *
  • kapalı bir anlam barındıran film. delikanlı gelmeden önce film siyah-beyaz iken, delikanlı geldikten sonra film renkli oluyor. ayrıca, delikanlı bir nevi, ''kutsalı'' simgeliyor.
    müzik olarak ise, mozart kullanılmış.
  • dikkat çekici olan, aileden biri (ki hizmetçi de bizden sayılır bence) ne zaman şehvetlense ve id'iyle yanmaya başlasa, yabancı'ya sulansa önce bir dramatik buhran sahneleniyor... ailemizin yaramaz azgını hemen kendine geliyor ve durumun normalini anımsadıgı anda da "özür dilerim" triplerine girişiyor. yabancı işte o zaman şefkatli ellerini bilumum okşayışa dönüştürüyor. yabancı, bu noktada devreye giriyorsa, sanırım isayı hatırlamış yine yönetmenimiz hafızasının hücreleriyle. af isteyene af veren, geçmişi olmayan yabancı, ailemize hakikatı gösteriyor. ki, bu da, bir nevi sevmek. ben, şahsen, gavurun "sizi sikerim" gibi bakmadıgını bizzat gördüm.

    öte yandan, film, yönetmenimizin seviştigi form yapısına uygun. yani tek defada başlayıp bitmek yerine bölümlere ayrılıyor. iki kısa eşittir bir uzun film tadında. ikinci bölüm bence daha enteresan. yabancı, ortadan toz oldugunda (kader mi yoksa budist varoluşçuluk mu) hepsi kendi klasmanlarına göre dorukta kalmanın yollarını arıyorlar.
    evin babası nüdist meczup, kızı melodramik katatonik, oglu şizoid artist, annesi histerik hanım, hizmetçi de frijit azize oluyor)

    passolini sevmeyenlerin bile, ki ben sevmiyorum, bir kaç insan hali görmek için izleyebilecegi film.
    burjuvaları yıkıyor mu yoksa paklıyor mu, öyle sert bir şey degil. bir film.
  • bir baska siradisi pasolini filmi. ayrica final sahnesiyle, yonetmenin etna yanardagi civarinda oldugunu sandigim olaganustu mekanlara tutkuyla bagli oldugunun bir kaniti niteligindedir.
    (bkz: edipo re)
    (bkz: porcile)
  • pasolini, bu filmden sonra aynı adla bir kitap yazmıştır.
  • pier paolo pasolini'nin burjuva hayatının üzerine sümkürdüğü muazzam yapıtı.
  • italyan bir arkadasim vesilesiyle haberdar oldugum, ikili iliskilerde erkek tarafinin durusunu dort kusur dakikada en guzel ozetleyen marco ferradini sarkisi. en kisa zamanda turkceye cevirmeye planladigim sozlerine kulak verdiginizde ne demek istedigimi daha iyi anlayacaksiniz.

    take a woman, tell her you love her
    write her love songs, send her roses and poems
    give her heart shapes too
    make her feel important
    give her the best of the best you've got
    try to be a tender lover
    be always near her
    resolve her troubles

    and be sure she will leave you
    who is too much loved will not give back love
    and be sure she will leave you
    who love less is always the strongest

    take a woman,treat her bad
    make her wait you for hours
    don't show up and when you call her
    act as you do her a favor
    make her feel less important
    balance good love and cruelty
    try to be a tender lover
    but out of the bed show no pity

    and then you'll see she will love you
    who less loves more love gets in return
    and then you'll see she will love you
    who love less is the strongest one

    no my dear friend
    ı do not agree,you speak a hurt man
    a good girl,like the bread..and she is gone
    and you didn't resist
    ıt don't exist law's in love
    just be who you are
    leave the door of your heart one
    and you'll see a woman is looking for you

    what's a man without love?
    you do agree with me on this
    what's a man without love?
    this is the only law that exist..

    (bkz: https://www.youtube.com/watch?v=ycb-l9zsfey)
hesabın var mı? giriş yap