• allah herkese yalnızlığın tercih edilmişini nasip etsin...bu tür yalnızlık koymaz insana, zor gelmez, geceleri başını yastığa huzurla koyarsın, sabah güne zinde başlarsın. keyif ve mutluluk verir, karanlık değil, rengarenktir, çünkü fiziksel bir yalnızlıktır, ruhun yalnız değildir. sonra bir telefon çalar, bir mesaj gelir "hadi" dersin bu yalnızlık buraya kadar, koşar gidersin bekleyenine ya da o gelir, mis gibi olur...
  • (bkz: münzevi)
  • yanlızlığı bir varlık olarak görebilmektir.

    yanlız kalmaktan korkmayıp, yanlızlığa sarılıp bir varlık olarak görebilmeyi başardığında, etrafındaki samimiyetsiz olan herşeye minnet etmeyi de bırakırsın. bu sana öyle bir güç verir ki; senin yörüngende hep istediklerin olur. aldığın her karar senin mantığının ürünüdür. arkadaş olduğun herkes senin seçtiğindir. okuduğun kitap senin merakındır. dinlediğin müzik, bir gruba ait olabilmek için değil, kendi zevkin içindir.

    asıl korkulması gereken kalabalıklar içerisinde yanlız kalanlardır. çünkü; onlar yanlızlıktan korktukları için istemediği herşeyi yanında tutabilmek adına sahte gülümsemelerle yaşarlar hayatlarını. onlar yontulup istenilen kalıba sığdırılmış hayatlardır artık. mutlulukları başkalarının varlığına endekslidir.

    sonuçta yanlızlığı tercih etmek, insan içine karışmamak değil. gerçeği, yani senden başka hiç kimsenin sana senin kadar değer vermeyeceğine ikna olmaktır. böylece, insan olmanın sorumluluklarını yerine getirirken kendini de unutmazsın...
  • güzeldir.
  • 'yalnızlık seçenek olunca güzel' diye düşündüren
  • eğer arkasında -istesem anında bitiririm bu yalnızlığı- hissini barındırıyorsa güzel. yalnızlığa mahkum olup bunu tercihmiş gibi yumuşatmaya, egolarını korumaya çalışanlar bir kandırmacanın içindeler şüphesiz ki. hayatta bizi en çok mecbur bırakıldıklarımız yıpratıyor. köşeye itilip, umursanmayıp, dışlanıp yalnız olmak başka şey, yalnızlığı isabetli bir opsiyon olarak görüp kısa veya uzun süreliğine tercih etmek çok başka bir şey. kendi gözlemlerime bakarak söyleyebilirim ki yalnızlık içindeki insanlarda genellikle ya yalnızlığa mahkumiyete boyun eğiş ve bir bezme, heves kırıklığı var ya da ohoo potansiyelin alası bende ve bu yalnızlık geçici bir durum, benim paşa keyfim isteyince bitecek, sıkıntı yok havası hakim.
  • denenip de becerilemeyen birlikteliklerin kılıfıdır.
  • kişi halinden memnunsa "tercih edilmiş yalnızlık"tır. sabit bir şikayet ve halinden sürekli yakınma durumu söz konusuysa "tercih edilmek zorunda kalınan yalnızlık"tır o. karıştırılmamalıdır. ilki cenneti yaşatır, ikincisi cehennemdir.

    'tercih edilmiş yalnızlık' yarı yalnızlık gibidir. insanlar hayatında bir var sonra yoktur*hayata giren insanlar hep 'ilgilenilmesi gereken konuklar' gibidir. bir süre sonra gitme vaktinin geleceğini her iki taraf da bilir ama sırf bu yüzden yaşanabilecek olası güzel şeylerden ödün verilmez. kısa ya da göreceli uzun ilişkiler yaşanır ancak her türlü çok da uzak olmayan bir sonu olduğu bilinir.

    'tercih edilmek zorunda kalınan yalnızlık' ise tam tersi kalabalığın içinde kendini yalnız hissetmek, insanlardan kendini soyutlamak ve acıdan kaçmak gibi semptomlar gösteren sağlığa çok da yararı olmayan boktan yalnızlık çeşididir. bunda da ara sıra insanlar hayata girer ve çıkar ama kişi çok da mutlu değildir. ne yaptığının kendi bile yeterince farkına varmaz ve kendi dahil hiç kimseyi önemsemek istemez. sadece acıdan kaçar. mutluluk ve lahza önemsenmez.
  • belirli bir müddet tercih edilmesi gereken durumdur. uzun ilişkilerin ardından insan sevgilisiz yapamayacağını düşünebilir ancak durum öyle değildir. kendini sorguladığında anlarsın ki ilişkiden sıkılmışsın. bir müddet özgür kalıp istediğini yapmalı insan. özgürlük mutluluktur. doğru insan gelip seni bulduğunda özgürlüğünün kısıtlandığını hissetmezsin, tek vücut olursun zaten.
hesabın var mı? giriş yap