• ülkemizde bir süre uygulanıp daha sonra kaldırılan bir oy verme usulüdür.

    özellikle milletvekili seçimlerinde uygulanırdı.her parti, milletvekili adaylarını (merkez yoklaması veya ön seçim ile) tespit eder ve bir liste halinde ilan ederdi.bu adaylar, oy pusulalarına parti adı altında ve partinin bildirdiği sırada yazılırdı.adaylardan birini tercih eden seçmen, adayın ismi karşısındaki kutucuğu işaretler ve o partiden o adayı seçtiğini belirtirdi.en fazla tercih işareti alan aday,(diğer şartlar da gerçekleşmiş ise) milletvekili seçilirdi.tercih yapılmaz ise parti listesine itibar ile 1.sıradaki aday tercih edilmiş sayılırdı.
  • 20 ekim 1991 milletvekili genel seçimleri'nde uygulanmıştı.
    parti seçmenlerinde ayrışmaya yol açam gibi bir sakıncası vardı. hatırlarım; o seçimde bizim köylü bir adayla başka bir ilçeden aday vardı, ve apartmanımızda her ikisinin üçer beşer destekçisi vardı. seçim sürecinde komşuluk ilişkileri bozulmuştu. eski haline de dönmedi pek.
  • rte'nin 1991 yılında refah partisiyle oy alıp da meclise girememesinin sebebidir.
  • internette detaylı bilgiye ulaşamadığım.gerçekten merak ettiğim oy verme sistemi.bu sistem denenirken seçmen olmak isterdim.geri gelse "iyi olur mu?"diye düşünmüyorum değil.
  • seçim bölgesinde partilerin seçilecek aday sayısının iki katı kadar aday göstermesi, seçmenin oy verdiği partinin aday listesinde tercih ettiği isim varsa onada tercih mührünü vurduğu sistemdi.
    herhangi bir isimi tercih etmeye biliyordu.
    yazıldığı gibi 20 ekim 1991 seçimlerinde uygulanmıştır.
    istanbul, ankara , izmir gibi büyük illerde simdikinden farklı olarak az değil, birçok seçim bölgesi mevcuttu.
    tayyip, aday olduğu beyoğlu bölgesinde tercihli sistemle milletvekili seçilememiştir.
    tercihli oy sisteminde, seçim bölgesinde partinin almış olduğu oy oranının en az %15 i kadar tercih oyu aldığınızda listede son sırada olsanız da birinci sıraya geçip, eğer partimiz milletvekili çıkarıyorsa milletvekili oluyordunuz.
    mesela partinin aldığı oyun %14 ü oy aldığınızda liste sıralaması değişmiyordu.
    1991 seçimlerinde, partilerde ön seçimde olduğundan, önseçimde liste sıralamasında arkada kalsanızda seçmene ulaşıp tercihini alıp seçilebiliyordunuz.
    hem partilerde ön seçim olması, hemde tercihli sistemin olması yönüyle seçim tarihinin belki de en demokratik seçimi olmuştur.
  • bu sistemin her partiden bir adayı pusulaya yazabileceğimiz çeşidi getirilse de şu demokrasimizi boğazlayan ve koltuğunu sağlama alıp hemen yağmaya ve göt büyütmeye başlayan partiler dönemi ve "ya abi çok iyi diyolar da kimse vermez, oyumuz çöpe gitmesin siktir et yea" tarzı mantık sona erse.

    mesela şu an erdoğan'dan memnun olmayan sağcı ya da chp'yi sevmeyen solcu, gönlünde olan asıl partilere baraj altında kalacakları için adam akıllı temsil edilememe korkusuyla oy vermeyecek ve yine ampüle ya da oklara basacak oyunu, lakin bu sistem gelirse oy verdiği parti baraj altında kalsa bile ikinci tercihine gidecek oyu; yani hem temsil oranı artacak, hem de üzerinde durdukları taban sallanmaya başlayan siyasi partiler sürekli yenilikçi kalmak zorunda olacaklar.

    rekabet iyidir arkadaşlar, rekabet olmayan yerde tekel vardır ve tekeller hem tüketici memnuniyeti hem de yenilikçi kalma açısından tam bir bokluktur.
  • 2023 seçimlerinde bu sistemin kullanılamıyor olması çok üzücü.

    eğer bu sistem kullanılıyor olsa hiç kuşkusuz istanbul 3. bölge için chp'den engin altay'a mührü vurur geçerdim hiç acımazdım ama böyle bir sistem olmadığı için ve deva partili, gelecek partili, saadet partili adaya oyumun gitmesini vicdanen istemediğim için iyi partiye oy vereceğim mecburen.
  • oyları sayanlar için bir zulüm olduğu açıkça görebilecek oy sistemi. oy pusulasına bak hangi parti ve hangi aday oy almış işaretle kaydet. sayım sonucunda her parti ve adayın kaç oy almış ayrıca belirt ve toplamları tutsun. sonra ilçe seçim kurulunda kaydederken gene aynı zorluk. şimdi uygulansa işleyiş bilmem kaç kat daha yavaş olur. olması gereken parti adayları için partinin kendi içinde üyeleriyle seçim yapması.
  • bunun yerine dar bölge seçim sistemi daha mantıklı değil mi? baraj sorunu da olmaz böylece.
hesabın var mı? giriş yap