• çevrelerine olan etkileri, çok gelişmiş sosyal yapıları ve olağanüstü inşaat yetenekleri ile hayranlık uyandıran araştırılası canlılar. koca popoları, bıcır bıcır hareketleri, son derece sevimli bembeyaz larvaları ve nihayetinde rekorlar, aşırılıklarla dolu yaşamlarıyla termitler, böcek alemin en ilgi çekici sosyal yaratıklarıdır.

    biz türkler onlara beyaz karınca desek de karıncalarla uzaktan yakından alakaları yoktur. aslında ilginç bir şekilde en yakın kuzenleri hamam böcekleridir. genetik araştırmalar, peygamber develeri, hamam böcekleri ve termitlerin 100 milyon yıl önce hamam böceği benzeri ortak bir atadan evrimleştiklerini önerir

    karıncalara benzetilmelerinin temel nedeni olan sosyal yapıları, yakınsak evrimin en iyi örneklerinden birisidir. karıncaların aksine dünya üzerinde bulunan 2000’den fazla termit türü, et yerine temelde selüloz ile beslenirler. bu anlamda bakıldığında termitler için böcek aleminin inekleri/koyunları demek doğru olabilir. ancak besin değerleri inekler ve koyunlardan çok çok daha yüksektir. termitler hayvansal protein bakımından gezegendeki en zengin besin kaynağıdır. insanlar da dahil yeryüzünde ve yeraltında yaşayan bütün etoburlar termitler ile beslenebilir. termit gören kuşlar ve sürüngenler çılgına dönüp bu hayvanlara saldırırlar. hatta sadece termit ile beslenen memeliler bile vardır.

    dış iskeletleri diğer böcek türlerine göre çok daha yumuşak ve geçirgendir. güneş altında uzun süre kalan termitler aşırı su kaybı sebebiyle ölürler. bu hassasiyetlerinin üzerine bir de kocaman bir yırtıcı listesi eklendiğinde yaşamın onlar için ne kadar zor olduğu üzerinde düşünmeye başlarız. lakin buna rağmen gezegendeki termitlerin toplam ağırlığı insanlarınkinden fazladır ve böcek aleminin hayatta kalma açısından en başarılı türlerinden birisidir. bu başarı, onların sosyal sistemlerinde, en büyük savunma silahları olan çoğalma hızlarında ve müthiş inşaat kabiliyetlerinde gizlidir.

    en büyük düşmanları karıncalardır. sadece termit avlayarak yaşayan karınca türleri bile vardır. hayatta kalma açısından bakıldığında karınca kadar başarılı bir canlı ile baş edebilmek için onlar kadar başarılı olmak zorunda olmalısınız. bu anlamda doğal seçilim, termitlerin karıncalarınki ile neredeyse bire bir aynı kast sistemine sahip koloniler halinde yaşamasını sağlamıştır. tek bir kraliçe tarafından doğurulan işçi termitler, koloniyi koruyan askerler, üreme kabiliyetine sahip prens, prensesler ve karıncalarınkine ek olarak bir de kralları vardır. prens ve prensesler de tıpkı karıncalarda olduğu gibi kanatlıdırlar. bu sebeple de şeklen benzemeseler bile birçok toplum tarafından karıncalar ile karıştırılmışlar ve buna göre isimlendirilmişlerdir.

    termitlerin gerdek uçuşu denilen çoğalma döneminde, bir gecede koloniden binlerce, bazı türlerde on binlerce prens ve prenses havalanır. eş seçme işlemi havada gerçekleşir. çiftleşmek için birbirini seçen termitler yere inerler ve bir daha uçmamak üzere kanatlarını bırakırlar. bu aşamada dişi termit feromon aracılığı ile erkeğini peşine takar ve kolonilerini başlatabilecekleri güvenli bir bölgeye çeker. bu aslında tipik bir tandem yürüyüşü gibi görünse de easında prens ve prenses termit için bir çiftleşme ritüelidir ve iki böcek arasında bir diğerinin ölümüne kadar kopmayacak bir bağ oluşturur. evet termitler tek eşlidir. eşleri yaşadıkça başka bir böcekle çiftleşmezler. yaşadıkça diyorum zira termit kraliçeleri böcek aleminin en uzun yaşayan canlısıdır. ortalama ömürleri 30-40 yıl kadardır. bazı araştırmalar, uygun koşullar olduğu sürece 60 yıla kadar yaşayabileceklerini önermiştir.

    tehlikeli gözlerden ve yakıcı güneşten uzak uygun bir yer bulan kral ve kraliçe termit, toprak ve tükürük diyebileceğimiz vücut sıvıları ile ürettikleri bir çeşit çamur harcını kullanarak kendilerini dış dünyaya tamamen kapatan, kolonilerini başlatacakları bir odacık yaparlar. çiftleşme ilk olarak bu odada gerçekleşir ve hayatları boyunca bir daha hiç bir zaman kolonilerini terk etmezler, dış dünyayı bir daha görmezler. ilk çiftleşmeden sonra kraliçe zamanla olağanüstü bir başkalaşım geçirir. abdomeni * 10 kat büyür ve sonunda bazı türlerde 10 cm boya ulaşabilen, günde 35 bin adet yumurta üreten dev bir makineye dönüşür. termit kraliçesi bir kolonideki en önemli böcektir. kraliçenin nabzı adeta dev bir süper organizmanın kalbi gibi atar. ona bir şey olursa bütün koloni ölümle burun buruna gelebilir. ancak termitlerdeki ürme kabiliyeti inanılmaz boyutlardadır. sayılara ek olarak döllenmiş ve döllenmemiş yumurtalar ile de üreyebilirler. bazı türler bununla da yetinmemişlerdir. kral ya da kraliçeden bir tanesi hayatını kaybederse, diğer eş koloniye yeni bir kral ya da kraliçe üretmesi için sinyal gönderebilir. bazı türlerde de kraliyet ailesi çoğuldur. birden fazla kral ve kraliçe olduğu gibi yedek kraliçeler de bulunabilir. karıncalarda koloni bireyleri kanatlı prensler haricinde tamamen dişilerden oluşurken, termitlerde erkekler ve dişiler karışıktır, lakin prensler ve prensesler haricinde üreme yeteneğine sahip değillerdir.

    termitlerin sosyal sistemlerinin karıncalarınkine benzer olduğunu söylemiştim. sonuçları benzer bile olsa, tamen farklı tipte canlılar olmalarından mütevellit üreme ve gelişme konusunda aslında oldukça farklıdırlar. yumurtadan çıkan karınca larvaları genellikle mobil olmayan bakıma muhtaç bebekler gibilerdir. ancak termit türlerinde yumurtadan çıkan bireylere nemf (ing. nymph) denir. bu kelimeyi türkçe’ye larva ya da yarı gelişmiş böcek olarak çevirebilsek de aynı zamanda güzel kız, peri anlamı da taşır. kelime oyunu aslında boşa değildir. çünkü termit nemfleri bumblebee’den(imgur, hizli) sonra bembeyaz yarı geçirgen görünümleri ve beceriksiz aksak hareketleriyle böcek aleminin en sevimli yaratıklarındandır.

    (imgur, hizli)
    fotoğrafta da görüldüğü üzere nemfler mobildirler. koloni içerisinde abilerinin ablalarının tepesinde orada burada kendi başlarında dolanırlar ve işçiler tarafından beslenirler. karınca türlerinde kast sistemi, yumurtadan çıkan larvaların, ısı, döllenme, beslenme şekli ve sıklığı ile herhangi bir kast üyesi olarak pupadan çıkmaları şeklindedir. yani larva iken nasıl büyütülürseniz o olursunuz. ancak termitlerin gelişim süreci yarı metamorfoz dediğimiz bir sistem ile olur. nemfler direkt olarak işçi olmak üzere başkalaşırlar. ancak bu başkalaşım tam değildir. koloninin ihtiyacına göre bir işçi sonrasında asker termit (imgur, hizli), prens ya da prensese(imgur, hizli) de başkalaşabilir. yani bir termit kolonisindeki hayatınıza işçi olarak başlasanız bile, yeterince çalışırsanız sonunda kral olabilirsiniz.

    (imgur, hizli) fotoğrafa aslında aynı tür böcek olmalarına rağmen yarı metamorfozun çeşitli aşamalarındaki beyaz nemfler, küçükten büyüğe doğru yan yana dizilmiş işçi, kral ve kraliçe arasındaki fiziksel farklılıkları görebilirsiniz.

    termit kral ve kraliçeleri zar zor görebilen çok zayıf gözlere sahiptir. askerler ve işçiler ise tamamen kördür. gözleri yoktur. feromonlar, dokunma ve fiziksel titreşimler aracılığı ile iletişim kurarlar. lakin sayıları ve hassas bedenleri sayesinde tıpkı bilim adamları gibi çevrelerinde olan biten her şeyden haberdardırlar. termit kolonileri tam anlamıyla birer süper organizmadır. burada kast sisteminden bahsediyor olsak bile kolonide hiç kimse bir diğerine emir vermez ve bir işi zorla yaptırmaz. böceklerin tamamı fiziksel özelliklerine göre ne yapacaklarına kendileri karar verirler. hatta aynı kastın içindekiler kendi aralarında iş bölümü bile yapabilirler. bu kolektif zeka onların çevrelerinde inanılmaz boyutlarda değişiklikler yapabilmelerini, hayvanlar aleminin en büyük yuvalarını inşaa etmelerini ve bu yuvalar içerisinde mükemmel bir iklim kontrolü yapabilmelerini sağlamıştır.

    (imgur, hizli) fotoğrafta koloni yapısı üzerinde açılan bir deliği kapatmakta olan işçiler görünmektedir. burada meydana gelen kolektif hareket tek bir işçi tarafından başlatılır. delik açıldığında işçiler içeri giren farklı ısı ve neme sahip havayı hisseder. bu havanın yolunun kesilmesi gerektiğine karar veren işçi hemen deliği kapatma eylemine başlar ve bu esnada bununla alakalı bir feromon yayar. feromon yolu ile uyarılan ya da feromondan bağımsız karar veren başka işçiler de sırayla eyleme katılırlar ve onlar da feromon yaymaya başlarlar ve delik kapanana kadar da buna devam ederler. delik ne kadar büyükse feromonun yayılma süresi, feromon yayan işçi sayısı o kadar fazladır ve bu zincirleme bir reaksiyon yaratarak o bölgeye deliğin büyüklüğüne oranla daha da fazla işçi toplanmasını sağlar. işçi sayısının dolayısı ile panik ve inşaat kokusunun bir bölgede artması da asker termitlerin işçileri korumak için bu bölgeye toplanmasını sağlar. bu sayede termitler kolektif bir şekilde kolonide meydana gelen, stres, panik ve belki kolonin varlığınını tehlikeye sokabilecek olaylara en hızlı, en etkin ve sadece gerektiği kadar bireyin müdahale etmesini sağlayabilirler.

    işçi kastı tüm koloni için yemek toplar, inşaat yapar, kral, kraliçe ve askerleri tek tek besler, kraliçenin bakımını üstlenir kısacası koca bir şehri çekip çevirirler. prens ve prensesler bile çiftleşme uçuşu öncesi koloni içi işçilerin iş bölümüne dahil olurlar. asker kastı tek bir amaç için başkalaşmıştır. koloni savunması. başka hiç bir iş yapamazlar. hatta kendi kendilerine beslenemezler bile. askerler koloni giriş çıkışlarını, yapı üzerinde açılan delikleri, tandem yürüyüşleri esnasında da işçileri hayatları pahasına korurlar. bazı termit türlerinde askerler kafalarında bulunan büyük çenelerinin yanısıra kocaman kimyasal silah fırlatan tabancalara sahiplerdir. bu sıvı türden türe yapışkan rahatsız edici varyasyonlardan, zarar verici asitlere kadar çeşitlilik gösterir. (imgur, hizli)

    100 milyon yıl önce termitlerin tropikal koşullarda evrimleştiği düşünülmektedir. hala da başka koşullarda yaşayamazlar. güneş altında ya da yeterli nem seviyesine sahip olmayan bir bölgede uzun süre kalırlarsa ölürler. zaten ortalıkla uzun süre dolaşırlarsa mutlaka bir yırtıcı tarafından avlanırlar. ancak termitler yapı ve iklim ustalarıdır ve tüm termit türleri yuvalarının içini tropikal iklim kuşağına dönüştürme yeteneğine sahiptir. yuvalarının içinde ortalama 30c sabit sıcaklıkta nemli bir ortam yaratırlar. bu özellikleri sayesinde kutuplar hariç bütün gezegene yayılmışlardır. yine de etrafta termit görmek çok zordur. yemek toplamaya bile çıksalar mümkün olduğunca kuru alanlardan, güneş gören yerlerden kaçınarak hareket ederler. yiyecek kaynağı uzaktaysa gidiş-dönüş yolu farklı olan tüneller bile inşa edebilirler. yiyecek toplarken kesici - toplayıcı ve taşıyıcı olarak iş bölümü yaparlar. toplayıcılar topladıkları besinleri ağızları açık bekleyen taşıyıcılara verir. taşıyıcılar da kaldırabilecekleri kadar yük miktarına ulaşınca toplanma bölgelerinde birikirler. askerler tüm toplayıcıları ve taşıyıcıları korumaya yönelik pozisyonlarda bekler ve her stres durumunda ölümüne saldırırlar. yeterli birikim olduğu zaman da hep beraber koloniye geri dönerler. bu iş bölümü, gizlilik, korunma ve gerektiği yerde inşaat yapma özellikleri termitleri son derece başarılı böcekler haline getirmiştir.

    termitlerle, tropikal bölgelerde 200 kadar bireyden oluşan ve ağaç kabukları altında takılan minik gruplardan, afrika düzlüklerinde 15 milyon bireye sahip, kendi inşaa ettikleri kaleler içerisinde yaşayan süper kolonilere kadar çeşitli formlarda karşılaşabiliriz. bunların içinde en ilgi çekici olanları özellikle afrika, güney amerika ve avustralya’da yaşayan kule inşaat eden termitlerdir. bu termitler insanlar tarafından da taklit edilen, doğal bir havalandırma sistemine sahip dev kaleler inşaa ederler. bu kaleler, insan dışında tüm canlı türleri arasında kendi boylarına göre üretilen en büyük yapıdır. bu yapıyı insanlar inşaa etselerdi sadece toprak üzerindeki bölümü 1.5km yükseklikte olurdu. kuleci termitler aslında toprak altında yaşarlar(imgur, hizli) inşaa ettikleri, yerden yüksekliği 7.5 metreyi bulan tepelerin esas amacı havalandırma ve iklim kontrolüdür. inşaat malzemesi olarak çiğnenmiş ondun/selüloz, toprak kil ve salya karışımı kullanırlar. bu karışım kuruduğu zaman çimento kadar sert olur. kulelerde inşaat esnası dışında termitler pek bulunmaz. kuleci termit türleri toprak altında sadece belirli koşullarda yaşayabilen, aslında sadece termit yuvalarında yetişen bir mantar yetiştirirler. tıpkı yaprak kesen karıncaları gibi bu termit türleri de tarım yaparlar. yetiştirdikleri mantarlı bitki karışımını yiyerek beslenirler. toprak altındaki koloni içerisinde mantarlar ve termitler tarafından gerçekleştirilen biyokimyasal aktivite sonucu ortaya çıkan hidrojen, metan gibi zararlı gazlar, ısınmış hava ile birlikte kuleye doğru yükselir. bu kule katı bir yapı gibi görünse de içinde odacılar delikler ve yollar olan hava geçiren bir radyatör yapısına sahiptir. esen rüzgarlar kule etrafında bir hava akımı oluşturur. bu hava akımı sayesinde kulenin iç ve dış tarafı arasında bir sıcaklık farkı oluşur. bu fark kulenin ortasında biriken zehirli gazların dışarı atılmasını ve bu esnada temiz ve daha serin havanın kule çevresinden içeri girmesini sağlar. kule aynı zamanda içindeki sıcak havayı da çevresindeki hava akımı ile soğutabilen bir yapıya sahiptir.(imgur, hizli) aslında bu kuleler termitlerin oluşturduğu süper organizmanın nefes alıp verme mekanizmasıdır. ciğerleridir. kule içerisindeki, altındaki yollar ve odacıklar bu canlının damarları, kraliyet odası ise kalbi ve çoğalma mekanizmasıdır. termit kulesi buzdağının görünen yüzü gibidir. zira kulenin altında, termitlerin gerçekte yaşadıkları koloni, çapı 12 metreye kadar çıkabilen geniş bir alana yayılır. termitler ihtiyaç duydukları nemi yeraltı su kaynaklarından elde ederler. bunun için bazen yerin 30 m altına kadar tünel kazabildikleri saptanmıştır. buradan yükselen nem, termit yuvası çevresindeki bitki gelişimini de etkiler. bu sebeple bu türlerin yaşadığı bölgelerde tarlalar içinde bulunan termit kulelerine çiftçiler dokunmazlar.

    termitler detritivordur. her aşamadaki ölü bitki dokusunu yiyebilirler. ekosistemdeki bitki geri dönüşümüne inanılmaz katkıları vardır. mesela afrika'daki ölü bitki dokusu dönüşümünün %90’ı termitlere aittir. termitler bitki dokusundaki selülozu sindiremezler. tıpkı otobur memelilerde olduğu gibi midelerinde bulunan bakterilerden faydalanırlar. kule yapan termitler gibi bazı termit türleri yukarıda bahsedilen bakterilere ek olarak, odun üzerindeki selülozu parçalayıp sindirilebilir hale getiren bir mantar ile ikinci bir simbiyotik yaşam biçimine sahiptirler. yaprak kesen karıncalarına benzer biçimde tarım yaparlar. karıncalar mantarın kendisini yerken termitler bunun yerine mantarlı ve odunlu karışımı yerler. sindirim esnasında da bitki dokusunda bulunan hidrojen ve metan gibi gazları serbest bırakırlar. gezegenimiz atmosferindeki metan gazının %10 - 11’i termitlerin ürünüdür. yani tüm otobur memelilerin ürettiği gazların toplamına eş değer bir rakamdır. boyları mili metrelerle ölçülen bu canlıların kendi yuvaları dışında gezegenin tamamının iklimine bile etkisi vardır. termit biyokimyası sonucu ortaya çıkan hidrojen, yenilenebilir enerji kaynağı araştırmalarının da ilgi odaklarından birisidir. bir zaman termitler vasıtasıyla enerji üretirsek hiç şaşırmamak lazım.

    termitler dünya ekolojisi için önem arz eden canlılardır. lakin insanlarla olan ilişkileri tam anlamıyla karmaşıktır. tropikal bölgelerde ve avustralya'da yerliler için önemli bir protein kaynağıdırlar. termit nimfaları, prens ve prensesleri yerliler tarafından tüketilir. afrika’da tarım arazilerindeki termitler tarım için önem arz eder ve sevilirler. ancak yerleşim yerlerimizdeki termitlerle başımız ciddi anlamda derttedir. ölü bitki dokusuyla beslendikleri için özellikle ahşap yapılarda inanılmaz boyutlarda hasara neden olurlar. dünya genelinde termitlerin binalara verdiği hasar amerika’daki o meşhur fırtına afetlerinden bile fazladır. bu sebeple bu tip yerleşim yerlerinde termitler kontrol edilmesi zor haşaratlar olarak görülürler. o kadar ki internet üzerinden termitlerle alakalı araştırma yapmaya kalktığınızda karşınıza çıkan sonuçların %90’ı termit yok etme şirketlerine ait oluyor.

    termitlerle ilgilenmeden önce hamam böceklerine karşı gereksiz bir iğreti ve korku duygusuna sahiptim. termit videoları ve fotoğraflarına bakarken aralarındaki benzerliklere rağmen termitleri sevimli bulduğumu farkettim. termitler ve yaşamlarına olan hayranlığım ve saygım arttıkça zamanla hamamböceği fizyolojisine olan bakışım da değişmeye başladı. hala tam olarak kurtulamamış olsam da artık böceklerden eskisi kadar iğrenmiyorum. bu tip bir fobiniz varsa üzerine gitmenizi, konuyla alakalı bilgi edinmenizi öneririm. bende biraz olsun işe yaradı.

    son olarak konuyla alakalı, philippe calderon tarafında neredeyse stüdyoya dönüştürülmüş bir termit yuvası ve makro çekim teknikleriyle bugün bile daha iyisi çekilmemiş bir belgeseli izlemenizi öneriyorum. termitler ve en az onlar kadar ilgi çekici ordu karıncaları arasındaki savaşı ve termitlerin başına gelen türlü felaketleri dramatize eden çok güzel bir belgesel.

    bonus-1: termit kuleleri hakkında daha detaylı bilgi
    bonus-2: götünü zor kaldıran bumblebee
  • national geographic'in strange days on planet earth'ünden öğrendiğime göre louisiana'yı yiyip bitirmiş bir haşere bu. vakti zamanında japonya'dan bir sandığın içinde gelmiş. bunun bir uzak akrabası da yolculuk için muzu kullanırdı mesela.
  • termitler, yaşantısı ve görünüşü ile kısmen karıncalara benzeyen bir türdür . termitler karıncalara benzer canlılar olsa da aslında onlardan çok farklı özelliklere ve yeteneklere sahiplerdir.
    termit hakkında bir kitap ise kimileri için şaşırtıcı olabilir. küçük bir böcek hakkında anlatılacak çok fazla konu olmadığını düşünenler çıkabilir. ancak bu düşüncenin termitlerin özelliklerini okuduğunuzda yanlış olduğunu göreceksiniz. çünkü termit diyerek geçip gidilen, hakkında fazla bir şey bilinmeyen bu canlı, aslında insana çok farklı bir düşünce ufku açabilecek özelliklerle donatılmıştır...

    termit kolonilerindeki yaşamın detaylarına girmeden önce, termitlerin yaşadıkları ortamın tarif edilmesinde fayda vardır. termitler tropikal bölgelerde yaşarlar. bu bölgelerdeki yaşam oldukça zorludur. aniden bastıran yağmurlar ve bunların ardından gelen seller, çok yüksek derecelere çıkan hava sıcaklıkları ve bunlara benzer pek çok olumsuz etken, tropikal bölgelerdeki yaşamı güçleştirmektedir. ancak bütün olumsuzluklara rağmen bu bölgelerde yaşayan canlıların ortamla kusursuz bir uyum içinde oldukları ve yaşamlarını rahatlıkla sürdürdükleri görülür.

    dev kulelere benzeyen yuvalar yapan termitler, koloniler halinde yaşarlar. yuvaları incelendiğinde, karmaşa içinde hareket ettikleri sanılır. oysa bu canlılar, kusursuz bir sosyal düzene sahiptir. termit şehirleri sadece sosyal açıdan değil, şehirlerdeki düzen bakımından da kusursuzdur.

    termit şehirleri

    tropikal bir bölgeye giderseniz, daha önce hiçbir yerde görmediğiniz canlılara ve alışılmadık manzaralara rastlarsınız. örneğin; bu bölgedeki ıssız arazilerde manzaranın doğal birer parçası gibi görünen kayalarla karşılaşabilirsiniz. bu kayalar adeta gizli şehirler şeklindedir.

    yüksekliği 4-5 metreye varan ve bazen birkaç tanesi bir arada bulunan bu minyatür şehirler aslında termit yuvalarıdır. nüfusu kimi zaman bir milyonu aşan termit şehirlerinde yapılacak kısa bir inceleme bile yuvalardaki genel düzenin kusursuzluğunun görülmesi için yeterli olacaktır.

    bu minyatür şehirlerdeki yapılar, sürekli değişen iklim şartlarına uyum sağlayacak şekilde inşa edilmiştir. ayrıca şehirdeki bireylerin bütün ihtiyaçlarını kendi içlerinde karşılayabilecek, dışarıdan alışverişe ihtiyaç duymayacak, bir düzenleme vardır. kusursuz bir havalandırma sistemi, ihtiyaca göre düzenlenmiş bölümler (çocuk odaları, kuluçka odası, kraliçe odası vs.), tarım alanları termit kolonilerindeki düzenin parçalarındandır.

    bu şehirlerdeki sosyal düzen de son derece kusursuzdur. şehir sakinleri işlerine son derece bağlıdır, hızlı hızlı hareketlerle görevlerini yerine getirirler.

    milyonlarca termitin bir arada yaşadığı termit kolonilerinde oturmuş bir düzen vardır. her yönüyle kusursuz olan bu düzen, kolonideki her bireyin kendine düşen görevi yerine getirirken gösterdiği titizliğin bir ürünüdür. bir arada yaşayan diğer canlılarda olduğu gibi termitler de sürekli birbirleriyle yardımlaşırlar. savunma, iletişim, besin bulma gibi birçok alanda mükemmel bir dayanışma içindedirler.

    termit kolonilerinde askerler, işçi termitler ve bir kraliçe bulunur. kraliçe sürekli olarak yumurtlayıp koloniyi geliştirir, işçiler hiç durmaksızın yuvanın bütün ihtiyaçlarını karşılar, asker termitlerse yuvayı düşmanlardan korurlar. gerektiğinde koloninin tüm üyeleri, kendi görevleri olmamasına rağmen, diğer işlere yardımcı olurlar. işte bu dayanışma ve görev dağılımı sayesinde koloni içinde sayıları kimi zaman milyona ulaşsa da termitler, hiçbir sorun çıkarmadan yaşarlar.

    ilerleyen bölümlerde termitlerin sosyal düzenleri ve yaşadıkları yerlerin özellikleri hakkında bilgiler verilecektir. bu bilgiler incelenirken unutulmaması gereken nokta, bütün bunları yapanların boyutları santimetrelerle ifade edilen canlılar olduğudur.

    zaman zaman yapılacak olan insan-termit karşılaştırması, bu canlıların yaşadıkları konforlu hayatın ve şaşırtıcı düzenin kendi kendine oluşamayacağının anlaşılmasında özel bir yol olarak kullanılmaktadır. değişik yöntemler kullanılarak örnekler verilmesindeki amaç, düşünmeyi teşvik etmektir. ancak burada düşünmekten kastedilen, yüzeysel bir bakış açısı ile değil, bu canlıların yaptıkları olağanüstü işleri ve kurdukları disiplinli sosyal yaşantıyı "nasıl" ve "neden" sorularını sorarak düşünmektir.

    kaynak: hayvanlaralemi.net
    bu bir kopi peyst yapımıdır...
  • her ne kadar yaşama biçimleri karıncalara benzese de genetik olarak karıncalarla değil, hamamböcekleriyle akraba olan canlılardır.. karıncalar ise arılarla akrabadır..
  • nirvana peşinde koşan delifişek intihar komandoları.

    bu aralar bulunduğumuz bölgede termit festivali yaşanıyor. bu aralar hepsi ulvi bir ışık ve nirvana peşindeler. diyelim ki akşam saati sakin sakin oturuyorsunuz evinizde. bir anda açık camlardan 500 tanesi dalıyor içeriye ve ışık saçan bilumum nesnenin yörüngesinde dönmeye başlıyorlar. istanbul'da yüksek binaların tepesinde yanan spotların etrafındaki martılar gibiler.

    neyse ki çalışma prensipleri ve dolayısıyla kandırma prensipleri kolay. evdeki tüm ışıkları kapatıp, verandada tek bir ampul açmanız yeterli. çok kısa sürede yeni ışık kaynağına uyanıp toplu halde göç ediyorlar. sonra o ışık kaynağının etrafında dönmeye başlıyorlar. eğer işiniz yoksa bu delifişekleri bahçedeki lambalardan birini kapatıp, diğerini açarak maymun edebilir, bilimsel merakınız varsa ne kadar sonra duruma uyanacaklarını test edebilirsiniz. bu aşamada sanırım aralarında en sık geçen diyalog şu olmalı :

    -oo abi nasılsın ya, nasıl gidiyor.
    -eyvallah birader, ampulden ampule koşuşturma işte.

    eğer ışık kaynağı sadece bir ampul değil de etrafında camdan bir kavanoz olan bir lambaysa bu delifişekler onun her tarafını kurcalar, elbet bir delik bulur ve içeri girer. işte o anda nirvanaya ulaşır. zaten lambanın kavanozunun alt kısmında kendisinden önce nirvanaya ulaşmış kardeşlerinin cesedi vardır. bizim delifişek'de stage dive moduna girip kendini o kalabalığın üzerine bırakır. ondan sonra nirvana işte. bir daha ordan çıkış yoktur, mission complete!

    delifişeklerdir. bütün hepsini evden çıkartırsınız ve bahçedeki lambanın etrafında dönmeye mahkum edersiniz. bir süre sonra evin ışıklarını açıp, bahçedeki lambayı kapattığınızda kapının üzerinde yapışırlar, altından içeri sızarlar, buldukları her boşluğu değerlendirir, intihar komandosu kesilirler.. kendileri ile verdiğiniz mücadele işte o noktada katil arıların dönüşü tandansına ulaşır.

    pes etmeyin! hepsinden kurtulabilirsiniz.bruce lee abimizin dediği gibi be water my friend! yeteri kadar ışık kaynağınız varsa zayıflıklarından faydalanın sonuna kadar. en olmadı bir deodorant ve çakmak yardımı ile alev silahı yaratıp saldırabilirsiniz. yalnız dikkat ediniz elinizi kolunuzu yakmayınız.

    termitler iğrenç yaratıklardır. **
  • protein deposu... maymunlar kermit kulelerine çubuk batırır çubuğun etrafında bir öğünlük termit birikince afiyet olur şeker olur...
  • dünya üzerinde yaşayan tümünün ağırlıkları toplamı, dünya üzerinde yaşayan tüm insanların ağırlıkları toplamından 10 kat fazla olan mahluk.
  • demir ve çelik malzemelerin kaynaklanmasında ve döküm işlerinde ısı kaynağı olarak kullanılan toz halindeki karışım.ayrıca yangın bombalarında ve metal oksitlerin indirgenmesinde de kullanılır.termit tozu alüminyum ile bir başka metalin oksitinden oluşur
  • süper mimar ve mühendislerdir, kendi besinlerini bile kendileri inşa edip tasarladıkları kocaman gökdelenimsi yapıların içinde çiftlik kurup yetiştirirler ve bunları yaparken de göremezler, körlerdir.
  • bir behçet necatigil şiiri

    ben bugüne kaç kere
    bıkmışım ölümlerden, ölmeyin benden önce.
    düşman dost, bir yüzü unutmak
    o yüzden görmeyince.

    cansız tüneklerde muhabbet kuşları
    suskun oda, solgun cicimlerden
    kurumuş öpüşler sarmaşık güllerine
    yağan toz toprak, bir rüzgar esince.

    sevecen gönül kuşum geri dön
    insanın sevmesi kaç yüz ölçümünde
    çarptığın pancur kılıçtan keskin
    düşman dost bir gün bir şey geçince.

    son ucu bir labirent
    çekişmeler uyuşmalar iyi kötü
    işte oturuyoruz
    gitmeyin benden önce.
hesabın var mı? giriş yap