• teröristle mücadele ile karıştırılan kavramdır.

    terörle mücadeleyi hükümet yapar. siyasi, ekonomik, sosyal, politik vb. önlemler alarak insanları terörden uzaklaştırma, terör örgütlerinin insan, para, malzeme vb. kaynaklarını ortadan kaldırma gibi.

    teröristle mücadeleyi ise ordu ve polis yapar.
  • hukukun temel ilkelerinin alenen cignendigi cok netameli bir hadisedir. bir insana terorist demek en agir kufurle esdeger bir anlama geldigi icin normal/adi suclarda suc sabit olana kadar herkes masumdur karinesi uygulanirken burada tam tersi gecerli olmaktadir.

    ceza hukuku ancak suc net bir sekilde delillendirildiginde calisir, (tabi turkiyede buna da uzun tutukluluk sureleri metoduyla dahiyane bir cozum bulunmustur o ayri) hal boyle olunca temel varsayim adam sucsuzdur uzerine kurulur. (bkz: null hypothesis)

    sucun isbatinin yuksek standartlara bagli olmasi type 1 erroru dusurur, (bkz: birinci tip hata) yani sistem mumkun oldugunca insanlar gercekte sucsuzken sucluymus kanaatine ulasma ihtimalini azaltmaya calisir. doganin kurali geregi bu type 2 erroru artirir (bkz: ikinci tip hata) yani adam gercekten sucluyken sirf bu yuksek standartlar yuzunden cezadan yirtabilir. bu da istenen bir sey olmamakla birlikte insanlari sucsuz yere cezalandirmak daha kotudur ifadesinde bir konsensus oldugu icin isler boyle yuruyup gitmektedir.

    "terorle" mucadelede ise dunyada ve ulkemizde gorunen o ki bu varsayimlar tamamen tersyuz olmus durumda, yani bir kisinin terorist olma ihtimali varsa, temel varsayim onun terorist oldugu uzerinedir, bu durumda teknik olarak type 1 erroru azaltmak demek terorist olma ihtimali olan herkese teroristmis muamelesi cekmek demek boylece type 2 erroru artirmak yani masum adamlari terorist yerine koymak demektir. konsept boyle tanimlaninca fakat ihtimal bazi kafalar kesilecektir demek cok kolay olur.
  • geçtiğimiz günlerde sözlükte terör örgütü propagandası yapmak başlığı altında bir entry debe'ye girmişti. yazılan yazıda sunulan mesele, "veganlık" ile karşılaştırılacak kadar masumane bir olay olarak anlatılmıştı.

    bu girdiyi okuduktan sonra bu meselenin anlatıldığı kadar basit bir şey olmadığına, terör örgütlerinin herhangi türden bir propagandasının işleyiş sürecinin çoğunlukla sistemli olduğuna, bunların hangi etmenleri kullanarak işlendiğine, hedeflenen algıda ilerlerken terör örgütünün propagandasına dolaylı yoldan en kolay alet olan kitlelere ve hedeflenen algının yürütülme sürecine dair bir yazı yazmanın gerekli olduğunu düşündüm.

    yazıya başlarken, öncelikle çeşitli terör örgütlerinin başta sosyal medyada olmak üzere yaptıkları algı operasyonları, provokasyonlar ve "false flag" dediğimiz işlemleri neden yaptığına dair bilgi vermemiz gerekiyor.

    sosyal medya, artık düşündüğümüzden çok büyük bir güce ulaştı. sunulan bilgi/haber doğru olsun veya olmasın, eğer bu içerik büyük kitlelere ulaşırsa çok basit bir şekilde toplum nezdinde kendine yer bulabiliyor. bu içerik yalanlansa, yalan olduğu kesin olarak ortaya çıksa bile yalan bir kere ortaya atılmış, öyle ya da böyle hedeflenen kitleye ulaşılmış, ilgili içeriklerin bu kitlelerin zihinlerinde bir iz bırakılması sağlanmıştır. bu mesele sadece bizim ülkemizde böyle değil, bütün dünya için geçerli.

    işte böyle bir ortamda da terör örgütlerine gün doğuyor. bilimum terör örgütleri sahada yapamadıklarını, kendilerini kamuoyu önünde haklı çıkarmak için yaptıkları sözde faaliyetleri artık sosyal medyada yapmaya çalışıyor. doğal olarak kara propagandalarını yaydıkları kitleler de bu doğrultuda artıyor. bu meseleyi daha somut olması açısından örnekler üzerinden açıklayalım.

    türk silahlı kuvvetleri kuzey ırak'ta her geçen gün ilerliyor. örgütün sözde "kale" ilan ettiği, "buraya türk askeri tek bir adım bile atamaz!" dediği her yeri ezip geçiyor. bu ilerleyişin nihai sonucunun kendilerinin de sonu olacağını bilen terör örgütü pkk, türkiye cumhuriyeti'ni uluslararası kamuoyu önüne atıp operasyonları durdurmak için avrupa medyalarının devasa gücünü de arkasına alarak "türkiye ırak'ta sivilleri katletti" şeklinde bir "false flag" girişiminde bulundu.

    bu provokasyon, sözlükte ırak'ta turizm tesisinin bombalandığı iddiası başlığı altında kendine yer buldu. bu başlığa yüzlerce entry girildi, yazılanların tarzından da anlaşılacağı üzere bu entryler planlı bir şekilde girilmişti. yani basitçe 20 tane planlı olarak girilen entry, doğal olarak bunun kat kat fazlası insanın önüne düştü. o başlığın altında biz gereken cevabı vermiştik, ancak hevaller inanır mı? tece katliamcı, biz işe föşiklerdik tabii(!)

    bu olaydan sonra olayı iddialar üzerine değil, gerçek ve kanıtlanabilir verilerle çürüten bir yazı paylaştık.

    (bkz: #140542232)

    iftira içerikli olan başlıkta bu kara propagandaya destek verenleri o başlıkta görebildik mi dersiniz? tabii ki hayır. ama onlar için önemli değil; iftira bir kere ortaya atılmış, bazı kitlelerde kendine yer bulmuştu.

    bu aşağılık terör örgütünün yaptığı tek algı operasyonu bu değil tabii. geçmişte "tsk köylüleri helikopterden attı", "tsk kimyasal silah kullandı", "tsk,masum köpekleri mağaralara üstüne bomba koyup yolladı" gibi saçma sapan iftiralar da attılar. bunlar aklıma gelenler, eminim ki bunun kat kat fazlası da vardır.

    dikkat ettiyseniz atılan iftiraların asıl konusu genelde hümanizm ve hayvan istismarı gibi konular üzerinden gidiyor. sebebi çok basit, "cihangir solcusu" dediğimiz kitleler en kolay bu yollarla propagandalara alet edilir. bir kere mantıksızlık şurada, köy basıp çoluk çocuk masum insanları katleden örgüt hümanizmden, yine eşekleri mayın eşeği olarak kullanıp hatta eşekle ilişkiye giren bu örgüt hayvan haklarından falan bahsediyor, bunları propaganda aleti olarak kullanmaya çalışıyor. en büyük ironi de budur sanırım :)

    bu provokasyon ve algı olayı sadece tek bir terör örgütüne özel değil tabii. fethullahçının biri belgesel çeker, arkaya hüzünlü bir müzik, "mağduruz" içerikli videolar... ulan sizler o mevkilere gelene kadar milyonlarca insanın emeğini çaldınız, yüzlerce insanımızın kanına girdiniz. fethullahçı hainlerden bunları asla duyamazsınız ama. nazlıgül daştanoğlu'nu, ali tatar'ı, kuddusi okkır'ı... hayatını türk devletine adamış, tüm türki cumhuriyetlerde ve çeşitli avrupa ülkelerinde kritik görevler yapmış, cezaevinde geçirdiği kalp krizi(?) sonucu şehit olan isimsiz kahraman kaşif kozinoğlu'nu duyamazsınız.

    peki tüm bu terör örgütlerinin yaptığı provokasyonlara ilk düşen kitle kim? liberal sol.

    bakın gerçekten bu ülkeyi seven sol düşünceli insanlarla da, muhafazakarlarla da, liberallerle de ortak bir noktada buluşabilirsiniz ama bu bahsettiğim kitle bu ülkenin en büyük sorunlarından. içlerinde dinmeyecek bir türk düşmanlığı neticesinde yeter ki türk'ün aleyhine olsun her şeyle ve herkesle iş tutabilirler. işte bu kitlelere bu saydığım propagandaları yaymak daha da kolaydır.

    şimdi yine bir nebze iyi, bu meseleleri gerçekten açıklayıp sosyal medyayı yurtdışından haber yapan maklubecilerin, hevallerin ve bilimum terör örgütlerinin rahatça propaganda üretim merkezi hâline getirmelerine izin vermeyen çeşitli youtube kanalları vs. ortaya çıktı.

    çok değil şundan birkaç sene önce, ülkemizin doğusunu işgal eden, "burası artık bizim" diyen terör örgütü pkk'yı hendek operasyonları neticesinde oradan temizlediğimiz dönemler halk nezdinde sözde "aydın" olarak bilinenler çıkıp "savaşa hayır barış olsun" tarzı konuşuyordu. bu sözlükte dâhi bunlara ciddi bir destek vardı. yani mesele o kadar oksimoron bir durum ki yanında torpil patlasa nefesi kesilecek tipler, doğuda çatışmanın sürdüğü binaların içinde kutsal kitaplara, bebek oyuncaklarına, dolaplara eyp yerleştirecek kadar aşağılık bir terör örgütünün bilerek veya bilmeyerek propagandasını yapıyordu.

    tüm bunların olduğu bir ortamda, sözlük başta olmak üzere tüm sosyal medya platformları algıları kırmak ve gerçeği anlatmak adına büyük önem taşıyor. peki nasıl yapacağız, bu propagandalara nasıl geçit vermeyeceğiz?

    yazacağız kardeşim. ben yazacağım, bu yazıyı okuyup bana katılanlar yazacak. bilgisi çerçevesinde ve rasyonel verilerle geçmişteki kara propagandaları ve gelecekte yapılması muhtemel kara propagandaları çürütme potansiyeli olan herkes yazacak. elimizin, dilimizin ulaştığı her yere yazıp anlatacağız. bu da kendine vatansever diyen herkesin boynunun borcudur.

    bu meseleyi uluslararası çapta yapmaya gücümüz olmasa da ulusal çapta yapılması mümkün. uluslararası anlamda bunu yapmak için çok nüfuzlu ve güçlü diaspora'larımız olması mecburiyetindeyiz. ne kadar yaptığı her eylem bize, türkiye cumhuriyeti'ne karşı olsa da maalesef ki yunanların ve ermenilerin diasporaları başarılı. öyle ki bazen tek kelime ermenice bilmeyen tipler, yine de asıl ülkelerine kan yoluyla bağlılık hissetikleri için eğer nüfuzlularsa her yerde ülkeleri lehine konuşuyorlar. hepinizin malumu, gerçekte var olmamış bir "soykırım" meselesini tüm dünyaya inandırıyorlar. neden? çünkü güçlü diasporaları var.

    ya da yunanlar. bizim sözde hümanist kitle "abi yunanlar dostumuz, yaşasın barış!" falan derken, yunan diasporaları türkiye aleyhine çalışıyor. abd meclisinde bile nüfuzları var. türkiye bir savaş uçağı almak istese, bunun reddettirilmesi için çalışıyorlar. hatta o kadar ileri gidiyorlar ki izmir başta olmak üzere ege şehirlerinin "işgal edilmiş" şehirler olduklarına ve bunların kendilerine ait olduklarına dair iddialarda bulunuyorlar. tüm bunları dikte ettirmeye çalışacak, tüm bu faaliyetleri yapacak imkanları neden var? çünkü güçlü diasporaları var.

    bu meseleyle alakalı bilgim doğrultusunda daha detaylı ayrı bir yazı yazmak istediğim için fazla detaya girmeyerek konuyu kapatıyorum.

    işte böyle bir ortamda, bu propagandalara büyük bir güç alanı olan sosyal medyada geçit vermemenin yolu bellidir. eğer buna geçit verilirse ve bunlar hakkında bir bilinç oluşmazsa, dağda kokuşmuş konserve yiyerek siha korkusundan mağaralarından çıkamayan bebek katili pkk'lıların, yüz binlerce insanımızın hakkına ve dolaylı yoldan kanına giren aşağılık fethullahçıların sahada yapamadıklarını sosyal medyada yapmalarına olanak sağlanır.

    terörle mücadele günümüzde sadece silahla ve sahada yürütülmüyor. artık, mücadelenin farklı yolları var.
  • terörle mücadele, terör örgütlerinin tamamiyle askeri bir yapılanma olmamasından ötürü sadece askeri bir biçimde yürütülürse başarısız olur. terör örgütünü yaratan iki temel kaynak vardır, insan faktörü ve materyal (mühimmat). insan faktörünü, yani insanların katılmasını, engelleyemediğiniz sürece terör örgütünü sona erdiremezsiniz. mühimmat konusu da terör örgütü ile çarpışan devletin kontrolü dışında olan bir şey olduğu için denkleme dahil olamıyor ne yazık ki. bunun sebebi terör örgütlerinin soğuk savaş döneminde aleni bir çatışmaya giremeyen sovyetler ve abd'nin çatışma metodu olmasından ve bu pratiğin günümüze kadar gelmesinden ötürüdür. x ülkesine "gıcık giden" y ülkesi, x ülkesinin terör örgütüne el altından yardım eder, görünürde de kınar falan.

    lakin terörle mücadelenin temel taşı olan insan faktörünü gidermek daha da güç. zira çoğu, belki hepsi, terör örgütünden ziyade organize suç örgütü haline gelmiş durumda. terör örgütünün temel amacının "çatışılan devletin siyasi amaçlarını terör eylemleri ile korku yaratarak değiştirmek" olduğunu, ancak organize suç şebekelerinin bu işi tamamiyle para için yaptıklarını unutmayalım. dolayısıyla devlet olarak bu dönüşümü geçirmiş bir örgütün siyasal isteklerine koşulsuz şartsız boyun eğseniz ve yerine getirseniz bile yokedemezsiniz. işin ucunda milyon dolarlar varken, kim takar siyasi hedefleri?

    yanlış mıyım?
  • üzerine konuşurken, maşaallah, paşalar kadar bilgi sahibi olduğumuz bir konu. elimizde ne gibi askeri teçhizat var ve bunların özellikleri nelerdir; gerillaya karşı nizami orduyla nasıl harp edilir; bölgenin dağları bayırları mağaraları ovaları nerelerdedir; askerlerin bölgenin bilmem neresinden sürülmesiyle bilmem daha neresinden sürülmesi arasındaki maliyet farkı nedir vs. vs..

    - kardeşim manyak mısın asker misin sen? niye askeri stratejik bir meselede bu denli bilgiye sahipsin?
    - tv seyrediyorum gece gündüz, paşalar konuşuyor her kanalda. hepsini tek tek seyrediyorum, başka bir şey seyretmiyorum zaten.
    - iyi de bu, terörle mücadele mevzuu?
    - eh tamam işte: en az maliyet ve en çok verimle en çok terörist nasıl öldürülür, onun hesabını yapıyorum. gördüğün gibi ekonomiyi de hatmetmiş durumdayım.
    - ...
  • (bkz: iyi espriydi)
  • türkiye'de facebook üzerinden yürütülen mücadeledir.
  • derhal etkin bir şekilde ve her yönüyle yürütülmesi gereken mücadele.

    terörist unsurlar kapsamlı hava ve kara harekatlarıyla yok edilmeli, örgütün finans kaynakları kurutulmalı, örgütün üst düzey yöneticileri ölü yahut diri olarak ele geçirilmelidir.

    memleketimizin her bir köşesinde askerimiz, polisimiz öldürülürken, vatandaşlarımız kaçırılırken, iş makinelerimiz yakılırken hala barıştan, kardeşlikten, müzakereden bahsetmek ağır bir gerizekalılıktan kaynaklanmıyorsa ağır bir türk düşmanlığının sonucudur.

    bizi öldürenlerle, bizsiz bir yaşam düşleyenlerle barış yapmak isteyenler asla bizden olamazlar. onlar bilerek yahut bilmeyerek düşmanlarımızın yatağına girmiştir. malum,ihanetin mazereti olamaz!

    varlığımıza kast edenin varlığını ortadan kaldırmak, varlığımıza kast etmeyi düşünenin aklını başından almak hukuka, demokrasiye, insan haklarına uygundur ve hatta bunların sağlıklı bir şekilde işlemesi için elzemdir.
  • bundan 20 yıl önce terörle mücadele bir seçim başlığı değildi. yani partiler terörle mücadele edecekleri yönünde vaatte bulunmazdı. terörle mücadele tartışmaya açık değildi. yönetim değişirse terörle mücadele sekteye uğrar diye bir endişe yoktu.

    erdoğan seçim döneminde sürekli olarak pkk ve kandil'den bahsediyor. bunların meclisteki uzantılarını ve rakiplerini terörle ilişkilendiriyor. muhalefet ters yönde hüdapart ve hizbullah'ı koyuyor karşıya. sonuçta ne oluyor? terör örgütleri siyaset üzerinde etkisi olan, fark yaratan yapılara dönüşüyor. sanki teröristlerin verdikleri kararın millet üzerinde bir etkisi olacakmış gibi, videoları meydanlarda kullanılıyor.

    devlet yönetimi açısından son derece sakat bir durum. seçmene korku verebilmek için terör örgütleri ön plana çıkarılıyor.

    aynı tavır tabanda da yayılıyor. herkes birbirini terör örgütlerinin ismini vererek suçluyor. etki alanı sınırlı örgütlerin isimleri geniş kitleler arasında kullanılıyor.

    kötülemeniz veya inlerine gireceğiz diye belirtmeniz bahsettiğim durumu ortadan kaldırmıyor.

    normal şartlarda terörle mücadele edilir. terörle mücadele edilmeyen bir dönem olduysa da ne zamana denk geldiği bellidir. terör bugün hala gündemdeyse bunun sorumlusu muhalefet değildir.
hesabın var mı? giriş yap