• egemenlik veya çoğunluk sağlamış, hakim olan, belli bir kesim, grup veya oluşumun, bu egemenliğini ve çoğunluğunu engellemek maksatlı yapılan budama, engelleme işidir.
    üzerinde egemenlik veya çoğunluk sağlanmış olan azınlık veya ezilmiş grubun avantaj sağlamasına olanak vererek, hakim olan grubun hakları kısıtlanarak sağlanabilir.
  • (bkz: reverse racism)

    korkunç bir durumdur ve bugünün dünyasında görülmektedir.

    white privilege, black lives matter, black power, rape culture, wage gap, patriarchy,mansplaining, manspreading, female objectification gibi asılsız iddialarla ülkelerin ana, kurucu unsurunu nefret objesi haline getiren, duygu sömürüsü yapan, self-victimizing şerefsiz yalancılıktır.
  • sınıf temelli siyaset (marksizm) de tersine ayrımcılık biçimlerinden biridir. tersine ayrımcılık, ayrımcılık sistemini faklı yönden besleyip güçlendirir.
  • son yillarda facebook, microsoft, google gibi sirketler tecrube, yetenek gibi esas kriterlere bakmadan siyahi, escinsel, kadin, asyali, hispanik gibi farkli demografiklere buyuk ayricalik yapti.

    bununla ilgili bircok internet tartismasi olmasina ragmen cancel culture'in egemen kultur olmasiyla tersini soyleyenler linc edildi. bu konuda konusulmasi gayri-resmi olarak yasaklandi. 120 kadin, 350 erkegin basvurdugu staj doneminde, toplam alinacak 100 stajyerin de kadin oldugunu gordu bu gozler.

    sonunda devlet bu durumu sorusturma altina almis ama cok gec kaldilar.

    (bkz: https://www.axios.com/…-4195-8b72-69276f3a26dc.html)
  • tersine sağcılıktır.
  • "avantajlı insanların dezavantajlıların sırtına basması yerine dezavantajlı insanlar, avantajlıların sırtına basarsa adaleti sağlarız" diye kısaca ifade edilebilecek yanlış bir görüş.
hesabın var mı? giriş yap