• ''devlet bir gün öyle bir canavarlaşacak ki, en küçük bireyler ayaklar altında ezilecek ve artık yaşamanın hiçbir değeri kalmayacak.'' (sayfa 171)

    ''insanın doğumu son derece tatsızdır. pistir, fazlasıyla acılıdır, bazen de tehlikelidir. ve illa ki kanlıdır. aynısı uygarlık için de geçerli.'' (sayfa 172)

    ''her insanın adası, her insanın bekçisi vicdanıdır.'' (sayfa 228)

    ''her şeyi hem olduğu gibi, hem de olması gerektiği gibi görmelisin..." (sayfa 209)

    ''çirkin bir sözcük olan önyargı ile tertemiz bir sözcük olan inancın ortak bir noktası var: her ikisi de mantığın bittiği yerde baslar.'' (sayfa 233)

    ''dostların sana ihtiyaç duyduklarında yanılıyorlar demektir. haklı olduklarında ihtiyaç duymazlar.'' (sayfa 235)

    tespih ağacının gölgesinde/ harper lee
  • su an elimde olan kitap. bulbul'u oldurmek'i dort bes yil olmus okumusum. iki gun once tekrar basladim. bu iki kitap arasindaki espriden dolayi ikisini es zamanli okuyacagim insallah. sabahlari otobuste bulbul'u oldurmek'e devam ederken aksamlari da evde tespih agacinin golgesinde'yi okuyacagim. kendi kendime muthis bir sey kesfetmiscesine keyiflendim. heyecan verici.

    "cirkin bir sozcuk olan onyargi ile tertemiz bir sozcuk olan inancin ortak bir noktasi var: her ikisi de mantigin bittigi yerde baslar." s. 233
  • adı batasıca bülbülü öldürmek gibi bir roman değildir ama atticus'un dillendirdiği "doğru olmadığı sürece bana edilen her lafı kaldırabilirim " repliği ve belki de aynı mantık hadisesinin doktor finch tarafından “çirkin bir sözcük olan önyargı ile tertemiz bir sözcük olan inancın ortak bir noktası var: her ikisi de mantığın bittiği yerde başlar” şeklinde ortaya konulması scout dahil her "güneyli" kulağa küpedir. bir de adı aynı scout karakterinden esinli ve bilinmesi gereken, severek dinlediğimiz bir scout niblett vardır, yeri ayrıdır.*
  • bülbülü öldürmek'teki aldığım hazzı alamadığım ve ikinci yarısından itibaren hatır için okuduğum romandır.
  • sel yayınları'nın tüyap vesilesiyle patlattığı bombası.
  • baya sürpriz var kitapta. ama esas hikaye döngüsü sürprizlerden biraz farklı. scout, yine bildiğimiz scout. benim gibi 2 günde hüpletmeyin, sindire sindire okuyun derim. çünkü, devamı yok.
  • "kör, evet, ben buyum. gözlerimi hiç açmadım. insanların yüreğine bakmak aklıma bile gelmedi, sadece yüzlerine baktım. doğuştan kör... gözleri görmeyen" s.155

    orjinal adı için (bkz: go set a watchman)
  • kitabin ilk sayfasinda söyle bir yazi var.

    "tespih agacinin gölgesinde, bülbülü öldürmek'ten önce yazilmis ancak editörün yönlendirmesiyle olaylarin bir cocugun gözünden anlatildigi baska bir hikayeye dönüstürülmüstü. "

    bilginize..

    edit :kitap baslarda hosuma gitmedi, bülbülü öldürmek tadini vermedi ama son sayfalarda bir aydinlanma yasadim. sirf bu yüzden bile herkese öneririm. bizzat kendi ülkemizi düsünerek bile okuyabiliriz o satirlari..
  • ilk kitabın lezzetini belki bulamayabilirsiniz lakin çok beğendiğiniz bir kitabın oldukça gerçekçi ve toz pembe hayallerle bezenmeden olağan süreci içindeki gelişimleriyle devamını okumak hiç yokken iyidir.

    kitabı özetlemek gerekirse eğer aşağıdaki özlü sözle ifade etmek yanlış olmaz

    "söylediklerinin hiçbirine katılmıyorum. ancak onları ifade etme özgürlüğünü hayatım pahasına savunurum." evelyn beatrice hall
  • bülbülü öldürmek kitabının yazarı harper lee'nin 55 yıl sonra yazdığı bu kitap püren özgören çevirisi ile kasım ayında bizlerle buluşacak. bazı online kitap siteleri ön siparişe başladı bile.
hesabın var mı? giriş yap