• hakkında edinilebilecek bilgi için bkz: "belkıs hanım’ın çanakkale cephesindeki eşi tevfik rıza bey’e mart 1915 mektupları" - türkan doğruöz - 2015

    ilgili makaleden alıntıyla:

    "ali rıza bey’in dört çocuğunun en büyüğü olarak 1889 yılında izmir’de doğan tevfik rıza bey; beyrut frerler okulu’nu bitirdi. üniversite öğrenimini paris’te tamamlayarak elektrik mühendisi olarak mezun oldu. yurda dönüşünde istanbul western elektrik şirketi’nde şef olarak çalışmaya başladı. 1914 yılında belkıs hanım’la evlenerek; aynı yıl kasım ayında askerlik görevini yapmak üzere çanakkale’ye gitti. kilitbahir-goncasu telsiz telgraf telefon istasyonu’nda muhabere subayı olarak görev yaptı. son görev yeri olan lüleburgaz müfreze komutanlığı görevinde iken rahatsızlandı ve 11 temmuz 1916 günü tedavi için isviçre davos guardaval sanatoryumu’na gönderildi. burada beş ay tedavi gördükten sonra 13 aralık 1916 tarihinde vefat eden tevfik rıza bey’in mezarı davos’tadır. günlüklerinde eşi için o’ndan uzaklarda bir yerde ölmek düşüncesi beni öylesine üzüyor ki… diyen tevfik rıza bey’in vefatından sonra davos’a götürdüğü mektupları ve günlükleri, kaldığı sanatoryum yetkilileri tarafından ailesine gönderilmiştir..."

    ayrıca bkz:
    telsiz telgraf ihtiyat zabiti tevfik rıza bey’in çanakkale günlükleri / türkiye iş bankası kültür yayınları

    (bkz: goncasuyu telsiz muhabere istasyonu)
  • sahlanankoc’un entrisinin başında verdiği linke meraklısı mutlaka göz atsın. iki entelektüel ve vatansever gencin 1915 yılında, savaşın içinde iken gösterdikleri sabır, çektikleri hasret ve birbirlerine olan ihtimamları inanılmaz. tevfik rıza beyin günlüklerini de koronaya ve ankara’daki kara soğuğa rağmen bugün edineceğim.

    eşit: iş bankası dükkanı kapatmış. artık internetten.
  • çanakkale günlüklerinden bir pasaj:

    “düşman korkunç bir şekilde ateş açtı. beş kruvazör birden ateş açıyor. mecidiye ateşin ana konusunu teşkil ediyor. her dakika yirmi kadar 30,5’lik mermiler ya deniz kenarına ya da içine düşüyor. mermiler kışlalara düşüyor ve her yer toz dumana bürünüyor. çok acı bir manzara... gök gürültüsü gibi sesler duyuluyor. belkıs, belkıs lütfen beni düşün.... askerler bu ölüm saçan ateş altında şarkı söylüyorlar. askerler kahramanlığa türkü söyleyerek devam ediyorlar. ceketlerini çıkarmış, kolları çıplak, avaz avaz bağırarak türkülerini söylüyorlar.”
  • normalleşme sürecinin en iyi yanı söz konusu kitaba kavuşmam oldu. yarın olsa, işe gitsem de bölünmeden sessiz uzun okusam.
hesabın var mı? giriş yap