• resmi duyurusu bile yapılandır.

    link

    edit: duyuru kaldırılmış. web arşivden bulup tekrar ekledim.

    duyuruda tepki gösterilecek bir şey yoktu ki. keşke kaldırmasalardı. baya tantana yapılmış. ben şahsen ikrama karşı değilim. zorunlu bir uygulama değil ki bu. gönülden gelen bir şey. iki kuru pasta ikram ettiniz diye geçemeyecek tezi geçirecek değiller veya tam tersi. sadece türkiye'ye özgü bir uygulama da değil. dünyada bir çok üniversitede benzer örnekleri var. yurtdışı tecrübesi yaşayan birçok öğrenci paylaşmış zaten. akademide güzel bir gelenektir bu.

    ss
    arşiv
  • arkadaşlarıma hazırlamadığım masayı doktora tez savunmamda jüriye hazırladım. afiyetle yediler. zaten stresli olan öğrencinin bir de masa hazırlama telaşına girmesi çok saçma ve böyle şeyler kesinlikle olmamalı.
  • beni bir yaşıma daha sokan sorundur. oha! tez savunması yapacaksın, üniversiteye giderken elindeki saklama kaplarında kısır ve elmalı kurabiye taşıyorsun... jürinin önüne çıkmışsın; koca koca profesörler oturmuş senin getirdiğin mercimekli köfteyle yaprak sarmasını gömüyor... şaka mı lan bu? bu nasıl bir gelenektir? utanmıyor mu o koca profesörler sahi?

    çok ilginç... en az cenaze yemeği kadar ilginç hatta.

    edit: entryim çok beğenilmiş, duruma şaşıran çok insan var demek ki. ben hiç tez savunması yapmadım ama durum hakikaten garip değil mi arkadaşlar ya; yani tez yazmışım, heyetin karşısına çıkıcam ama adamlara masa kuruyorum... ayıp ya şu, vallahi ayıp.
  • ilkokuldan yemeye başlayan öğretmenlerimizin üniversitede çalışan versiyonları için gerçekleştirilen olay.

    ilkokulda yerli malı haftası, öğrenci evi ziyareti, bilmem ne kutlaması dediler öğrenciyi de annesini de kullandılar.

    üniversitede tez jürisi, bitirme ödevi dediler durum yine aynı.

    iş başvurusuna gittin. seni değerlendirmek için orada bulunan bir sürü insan meyveleri, kuru yemişleri götürdü; karşısında senin olduğunu hatırlayınca da ara ara mülakata devam etme nezaketini gösterdi.

    hiçbiri demedi ki bizim mesleğin etik kurallarına uygun mu bu? bu çocukların ya da ailelerinin parası var mı? bizim insanımızı bilirsiniz öğretmene saygı duyarlar.* kendi yiyemediklerini onlara yedirirler. hiç düşündüler mi acaba yiyecek alamayan çocuğun mahcubiyetini?

    nasıl da herkes işine gelen bir şey olunca tüm ahlak ve etik kurallarını bir köşeye itip kendine göre esnetiyor ama. sonra da avrupa da avrupa diye ağlıyoruz. mayamız bu olursa, baştaki de kıçtaki de yer ve yemeyi alışkanlık hâline getirirse, hiçbir şey değişmez bu memlekette tabii ki.

    en azından ilim irfan yuvası dediğimiz, insanları hayata ve mesleğe hazırlayan kurumlar yapmasın diyeceğim ama nerede?
  • ikram mikram yapmam. bir şeyler ikram etmedim diye tutumu değişecek kadar karaktersiz yaratıklara ikram etsen nolur etmesen nolur.
  • bu bir nevi adaptır gelenektir akademide. cok bir şey yapmak şart değil hatta yapmak bile şart değil ama dediğim gibi gelenek olmuştur. mesela kadroya giren çikolata dağıtır, tez savunması, semineri olan ikram yapar, savunma sonrası hatta hocaları alıp yemeğe cıkarırsın. çok abartmayın her şeye bir kulp bulmayın kimsenin sizin kurumuş pogacalarınıza, tuzlu muşamba kıvamlı sarmalarınıza, sıcak kolalarınıza ve sallama çayınıza ihtiyacı yok. senelerce hepsini yaptım hem de seve seve özene özene, bir tarafım eksilmedi çok şükür.
  • kavuştur hocaaaam sabahlar olmasın.

    şerefe. *
  • bir üniversiteye hakkında duyuru yaptırtacak kadar ciddi ve yaygın bir gelenek olduğunu öğrendiğimde kafamın içinde defalarca “wtf?” dememe sebep olan güzelim ülkemiz sorunu. yüksek lisans yaparsam tezimi geçemeyeceğimi de böylelikle anlamış oluyorum, zıkkımın pekini yersiniz çünkü.
  • ikram götürüp götürmeme konusunda danışman hocanın görüşüne başvurunuz. kendisi aklı başında ve vicdan sahibi biriyse getirmemenizi salık verecektir.
  • savunmam ramazan ayına denk geldiği için yaşamadığım sorun.

    gerçi "ramazan ama siz istiyorsanız sizin için hazırlayalım hocam" diyerek tuzak soru da sormuştuk.
hesabın var mı? giriş yap