• efenim yurdum universitelerinin turlu bolumlerinde belirli bir sure boyunca sectiginiz bir konu hakkinda bir akademik calismanin kamuya mal edilen son adiminda, calismanizi ve haliyle sizi sinayan, bilginin dogrulugunu olcen ve degerlendiren yasini basini almis hocalara
    on degerlendirme,
    sunus ve sorular,
    son degerlendirme
    kisminda eslik edecek pasta borek, iceceklerin yarattigi sorundur...

    oyle ki: yillardir calistiginiz, emek verdiginiz calismanizin son adiminda hocalarin borek mi, pasta mi; alkollu mu, alkolsuz mu; sicak mi, soguk mu; tatli mi, tuzlu mu sevdiklerini bilmeksizin birseyler hazirlamaniz/almaniz teamuller geregi beklenir...

    ulen ben orda kicimdan ter akarken sapur supur yemek yenilmesini kabullenebilecek miyim soran olmaz... fakat insana hizmet(!) odakli akademik dunyada bu tur teamullerden de vazgecilmez... *

    2 yil sonra gelen edit: doktora on jurisinde icecek servisi adi altinda japonya'da da varmis.
  • turkiye'ye ozgu olmayan bir ikramdir. ornegin hollanda'da, juri ertesinde seyircilere minik kokteyl verilir, akabinde gunun vaktine gore juriye hos bir yerlerde oglen veya aksam yemegi ismarlanir (ki bu juri 6-7 kisiyi bulabilir), aksamina ise ese dosta parti yapilir. pahali bir istir yani doktora savunmasi.
  • tez jürisi dışında yeterlilik jürisi sonrası da yapıldığı sıklıkla görülür.. idi.. ta ki yeterliliğe girip çakan 3 arkadaş, jüri sonrasında ellerinde patlayan pastalar ve börekler için jüriden bir de "geçeceğinizden nasıl bu kadar emindiniz ki lan siz bu halinizle?" ayarını da cila niyetine yiyene dek.. sonra millet akıllandı, geçince hemen akabine yemek tertip etme yoluna gitmeye başladı.. ha tez dediğin şey bizim memlekette öyle ya da böyle geçen bişey.. o yüzden o fasıl için pasta, börek, sarma, poğaça-ayran faslının hakları hala saklı..
  • amerikan universitelerinde de tez savunmasi sirasinda birseyler ikram edilmesi geleneginin zaten sunum stresindeki bunyede yarattigi ekstra sikintidir. gun olur insana milli tatlisini sattirir:

    benim sunumumdan iki hafta once tez danismani benim danismanimin esi olan yunan arkadasimin sunumuna gittim; hem cocuga manevi destek olayim, hem yol yordam ogreneyim, su ikram isi nasil cozulur bir goreyim diyerek. ikramlar arasinda ev yapimi yunan baklavasi!!! neyse dedim, jurilerde ortak kimse yok, ben yine biskuvi corek kotaririm isi. yumurta kirmaktan aciz insan tutup baklava acacak halim yok ya. sunum gunu geldi catti. hazirlanmisim: mesrubatlar, corekler, biskuviler... geldi benim hoca, tabi almis esinden baklava haberlerini gecen hafta:

    hoca: oo baklava yok mu, baklava yoksa gecemezsin!
    elling: (ise bak ya koyun can derdinde kasap et derdinde) sey kem kum ama ama ben bilmiyorum ki nasil yapilir?!?
    hoca: bu yakinlarda bulamazsin biyerden de dogru..cik cik cik...tuh tuh tuh...
    elling: (ya ne yapsak da kivirsak, yunan arkadasim da ortamda.) zaten bunlar baklavayi kendi tatlilari olarak tastiklettirmis. ben karismam artik :p
    (bkz: ab nin baklavayi rum tatlisi olarak kabul etmesi)

    neyse gectik ama bunun bi de doktora tezi jurisi var. ben sana yedirmez miyim en alasindan baklavayi...
  • gelen tepkilere bakildiginda birtek yurdum universitelerinde degil dunya capinda sikinti yarattigi tespit edilmis akademik iskence...
  • öğrenci açısından ikilem yaratan durumdur, pastasını böreğini alıp gelse laubali olarak isimlendirilmekten, geçeceğinden nasıl bu kadar emin olduğu konusunda suçlanmaktan çekinir... almasa "bu kadar saattir burada oturuyoruz insan akıl eder de bir şeyler getirir" denmesinden de korkar..

    ama evet türkiye'de de başka ülkelerde de özellikle doktora tez jürisinden sonra yiyip içmek adettendir.. çünkü adamlar zaten sana cüppe de giydirirp aralarına akademisyen alıyor oldukları için, birlikte yiyip içmekten, sohbetlere girmekten, başka boyutlara dalmaktan çekinmezler artık... sen de o grubun üyesi olmuşsundur... bunun simgesidir bir yandan...

    haa bu tür ikramlarda kısırlar, pastırmalar gibi yerel tatlara girmek uygun olmaz.. en garantisi pastadır.. eğer jüri öğleden sonraysa yanında çay yerine şarap da iyi gider ama akıllı öğrenci hocalarının şarap içecek tipler olup olmadığını anlayabilendir zaten...
  • ogrenci icin bir sorun olsa da hocalar icin bir gereklilik, bundan da ote bir gelenektir. unlu fizikci richard feynman princetonda ogrenciyken, iddiali bir calismasi icin yapacagi sunuma von neumann, pauli, einsteingibi buyuk isimlerin gelecegini ogrenir heyecanlanir. sunumdan hemen once tahtaya birseyler yazarken iceriye einstein gelir ve ilk soyledigi sey "merhaba sunumuna katilacagim ama ilk once cay nerede?" olur. buradan yola cikarak soyleyebiliriz ki cay kahve ikrami genc arastirmaciyi yaptigi isten sogutmamalidir, bilakis teamulleri yerine getirdiginden gercek bir bilimci olmaya bir adim daha yaklasmistir.
  • jürimde olanların sorunudur, zira avuçlarını yalamak zorunda kalacaklardır. ne boğazına düşkün milletsiniz bre.
  • altı ayda bir yapılan doktora tez izleme jurilerinde muhakkak yaşanan, ancak gayretkeş sınıf arkadaşlarım yüzünden benim hiç yaşamadığım sorun. onlar erkenden geliyorlar, pasta börek hazırlık yapıyorlar. bana ise hocaların karşısına geçip kem küm etmek kalıyor.
  • es danismanli tezlerde -hele ki juri uyelerinin tumu kadinsa- alti ayda bir kabul gunu tertipliyormus hissi uyandiran sorun. doktora ogrencisi dahil alti kadin bir masanin etrafinda dizilir. ogrenci ilerleme raporunu slaytlar esliginde sunarken, herkes bir yandan kah sabah kahvaltisi kah ikindi ikrami yerine gecen pastane mamullerinden yer. yaninda genelde cay icer. benim formulum catala bicaga pek gerek duyulmayacak, cok da yagli olmayan tatli-tuzlu kurabiyeler alip, herkese desenli kagit tabaklarda onceden hazirlamak suretiyle servis etmektir. cunku kurabiye kutusu ortaya koyulursa, her uzanista kollar projeksiyon makinesinin onunde golge yapar, konsantasyon bozulur.
hesabın var mı? giriş yap