• konuya hakim olunduğu taktirde endişe edilmemesi gereken süreç. ben şahsen bizzat kendim o sırada birşey varmış gibi heyecandan altıma kaçıracak halde olduğum için hayatılarının en sıradışı saatlerinden birisini yaşatmıştım jüri üyelerine. aylarımı verip kendimi paralayarak savunduğum hususu ilk beş dakikada çürütmeyi becerip tez danışmanımın dehşet içindeki bakışlarıyla kendime gelmeye başlayabilmiş, bu sefer de sol tarafta oturan hocalardan gelen sorulara sağ tarafa bakarak yanıt verip, sağ tarafta oturanlara da aynı uygulamayı yaparak dehşet dolu anlara sahne olmuş, bu arada oturduğum sandalyeye asılı olan çantamı devirmeyi de ihmal etmemiştim. o sırada bozulan sinirlerin de etkisiyle "allaam, hepimizin anadili türkçe değil mi, ben dahil olmak üzere neden ingilizce konuşuyor buradaki insanlar" diye düşünüp dikkatimi daha da dağıtmayı becermiştim. dakikalar geçtiğinde toparlanıp makul ve yerinde yanıtlarla jüriyi etkileyebilmeme rağmen, tam bu sıralarda zaten sevgili fahir öğünç'ün deyimiyle "sürecin sonuna" gelmiştik. entrye anı serpiştirmek hususunu daha da abartmadan heyecanlanılmaması gerektiğini hatırlatırım. sonuçta oradaki hiçkimse konu üzerinde sizin kadar güncel ve yoğun olarak çalışmış değil.
  • bugün itibari ile tecrübe ettiğim hededir.

    sosyal bilimler ve tezli yüksek lisans açısından deneyimlerimi şu şekilde özetleyebilirim:

    1- doktora öğrencisi olmadığınızı unutmayın. savunma sonrası kazanacağınız ünvanın akademik yapılanmada bir kıymet-i harbiyesi olmadığı için karşınızdaki jüri de ona göre hazırlanacaktır.
    2- tezinizi yüksek ihtimalle okumayacaklardır. savunma esnasında genel olarak göz atacaklar, atıflarınıza, kimleri refere ettiğinize, kullandığınız dile ve tezin mantıksal kurgusuna bakacaklardır.
    3- sunum yapacaksanız max. 15 dakikalık bir sunum hazırlayın. kaleme aldığınız, incelediğiniz şeyleri anlattığınız kişilerin kimler olduğunu aklınızdan çıkarmayın, koca koca profesörlere literatür, basit bulgular, analiz yöntemi falan anlatmayın.
    4- sunumun ağırlıklı kısmını bulgu ve çıktılarınıza ayırıp 15 dakikada sözü jüriye teslim edin (eğer ki bölmezlerse). gerisi soru cevap akışı içinde anlamadan geçecektir.
    5- bilmediğiniz şeye bilmiyorum deyin. önünüzde not alacağınız bir defter olsun, jürinin üzerine kelam ettiği tüm noktaları kısa kısa not etmeye çalışınız.
    6- tez çalışmanızı adam gibi, akademik etik ve kuralara uygun ve özenerek yaptıysanız o konuda odadakiler kadar yetkin bir konumda olabilirsiniz. zira spesifik bir konu üzerine çalıştığınız için jürideki hocaların o konuyu o kadar derinlikli bilmesi pek olası değildir. fakat bu götünüzü kaldırmasın, temel kavramlar ve düşünme şekli açısından halen toy olduğunuz için bağdaştırmakta sıkıntı çekebilirsiniz. bu yüzden söylenenlere karşı kendimi savunayım derken komik duruma düşmeyin. zira genel olarak söyledikleri şeylerde haklı oluyorlar.
    7- yaptığınız işe güveniyorsanız stres yapmayın. yökün tez arşivine girip fakültenizden geçen tezlere bir göz atın, neler nelere onay verilmiş bir görün, kendiliğinden rahatlayacaksınız.

    kısacası iyi hazırlanıldığı takdirde savunmanın keyifli bir sohbete dönüşebildiğini akılda tutmakta fayda var...
  • ankara üniversitelerinden birinde yapıyorsanız
    (benim deneyimim aü), daha önceki bazı entrylerde söylendiği gibi, savunma sırasında ikramda bulunmayın. çok ayıp karşılanır!
    hocalar size çay kahve ikram edecektir.
    yeterlilik sınavınızda da yemeğinizi alacaktır tez danışmanınız.
    bu da ankara üniversiteleri ile istanbul üniversiteleri arasındaki belirgin farklardan biridir.
    bir diğeri kitaplar...
    bir kitapta yazar isminin başında "prof.dr." "doç.dr.", "yrd.doç.dr" yazıyorsa, o hoca istanbul üniversitelerinde çalışıyordur.
    ankara'da unvanlı kitap basmak görgüsüzlük sayılır.
    siz hiç noam chomsky'nin adının başında "prof.dr." yazan bir kitabını gördünüz mü?
    bütün bunlar ankara üniversiteleri daha iyi olduğu için değil, akademi gelenekleri arasındaki farkı ortaya koymak için yazıldı. yanlış anlaşılmasın.
    iki geleneği de yaşamış bir yazarın deneyimi olarak aklınızın bir köşesinde kalsın sadece.
  • neyi savunacağım ki, zaten herşey orada yazılı sorusunu sorduran gereksiz olay.
  • öncesinde iki bira içip öyle gitmiştim. normalde üniversiteye alkollü gittiğimi de hatırlamıyorum, bu tek istisnasıdır. üstüne danışman hocam gelmedi savunmama, hastalıklı bi jüri toplamışlar. millet 10dk'da çıktı bana o kadar çok soru geldi ki yaklaşık 35dk sürdü savunmam. üstelik konuyu iyi biliyordum, her soruya da anında cevabı yapıştırıyordum. durum böyle olunca inada bindi sanki iş. hocanın biri resmen didikledi tezimi. bi baştan sona gidiyor, bi sondan başa. sonunda satır arası bi grafik buldu, hesaplı kitaplı kurallı iş, karışık. işte şimdi siktim belanı edasıyla grafiğin nasıl çizildiğini sordu, anlattım. hızını alamadı tahtaya çiz dedi, çizdim ve döndüm yüzlerine.
    siktir git tonunda bir gidebilirsin çıktı birinin ağzından.
    her soruyu doğru cevapladım, iki birayı düştüler 80 aldım.
    bi bira -10 puanmış.
  • 3 hafta öncesinde yaşadığım aksiyon. tez ne kadar deneysel olsa da, ne kadar elinizle yapmış yazmış olsanız da, hangi sayfa hangi satırda ne olduğunu adınız gibi bilseniz de, acaba bırakırlar mı kabul ederler mi ki diye düşündürür, korkutur heyecan yaşatır. inşallah soru sormazlar, sorarlarsa da cvp verebilirim inşallah die dua ettirir 1 hafta öncesinden. önceki gecesi uyumak pek mümkün değildir hele ki savunma sabah olacaksa.

    ama korkulacak bişey değildir. yapılması gerekenler bellidir:
    -savunmadan en az 1 hafta öncesinden kıyafetlere karar verilmeli, yeni alınacaksa alınıp kenara koyulmuş olmalı.
    -yine savunmadan en az 1 hafta öncesinde sunum hazır olmalı, bol bol okunup prova yapılmalı. her ne kadar savunma sırasında bakıl(a)masa da notlar tutulmalıdır.
    -sunumda şekil ve tablolara ağırlık verilmeli bi slaytta toplam 5 satırdan fazla yazı bulunmamalıdır. (özellikle mühedislik abd ise)
    -sunum süresi anlatıma göre ayarlanmalı, ortalama 40-50 slayt olmalı. 30dkdan sonrası genel olarak sıkıcı geldiğinden maksimum 1 saat sürmeli. sürenin yarısı sonuçlar, tartışma ve soru-cevap bölümüne ayrılmalı.
    -savunmadan bir gün önce en az iki tatlı iki tuzlu ikram siparişi verilmeli. içecek alınmalı. (seminer ikramlarıyla aynı olmaması muhtemelen aynı kişiler izleyeceğinden tercih edilir). pasta tatlı poğaça ve tuzlu çörek en iyi ve en çok tercih edilen ikramlardır. pastanın yapıldığı yer önemlidir. daha sunuma başlamadan pasta nerden tatlı nerden soruları mutlaka gelecektir. ikramlar için tabak çatal ve bardaklar da sizden çıkacaktır, unutulmamalı.
    -son dk stresi yaşamamak için savunmadan bir gün önce kıyafetler hazır ve ütülenmiş olmalı.
    -savunmadan önceki gün sunum flaş, telefon, mail, vs her türlü kayda alınır. juriye teslim edilen tezin aynısı hazır tutulur. ayrıca savunma sırasında gelecek soru ve önerileri not almak için mutlaka defter bulundurulmalı. taşınacak herşey hazır tutulmalı.
    -savunma günü kalkılır bi güzel giyinilir. bayanlar için hafif makyaj ve sade bir saç (düz fön ya da at kuyruğu) en uygunudur.
    -savunma saatinden 1 saat öncesinde danışman hocanın yanına gidilir. son hazırlıklar yapılır. salonun kliması projektörü açılır sunum başlama haline getirilir ve öylece bekler. o sırada ikramlar hazırlanır. juri ve izleyiciler savunma saatinden 5dk öncesine kadar salonda olurlar. 3-5 dk hal hatırla geçer.
    - sıra savunmaya gelir. hoşgeldinizle başlanır, tez konusu özeti verilir, teşekkür edilir ve sunum başlar.
    - giriş, önceki çalışmalar olabildiğince kısa ve öz anlatılır. materyal metod kısmı da yoruma açık bir bölüm olmadığından bunlar bunlar şöyle şöyle yapılmıştır diye hızlı geçilir.
    - bulgular ve tartışma bölümü gelir çatar. en önemli bölüm buradır. şekil, tablo veya grafikte görülenleri nedenleriyle açıklamak gerektir. gerçek notunuz bu nedenleri açıklarken verilir. tabloda şu değerde düşüş görülmektedir bunun sebebi şunun bunla etkileşime girmesi vs vs mantıklı ve mümkünse literatürden (x'in çalışmasında da bulduğu gibi) destekli açıklamalar yapılmalıdır.
    - bulgular kısmında sunumu keserek soru soranlar olabilir. sakin ve soğukkanlı olunmalı. kimse orda sizi başarısız olasınız diye izlemiyor. sorular ya meraktan ya da bilginizi sınamak için sorulur. cevap biliniyorsa verilmeli ki genelde bilirsiniz (çünkü o konuda sizden hakim biri yoktur hele ki deneysel bir çalışma ise), bilinmiyorsa da bilmiyorum demek yerine o konuda kesin birşey söyleyemem ama diyerek cevap yerine geçebilecek mantıklı bir yorum yapılmalı.
    -savunma sırasında izleyenlerle göz teması önemli. özellikle juriyle sık göz teması kurulmalı ki ben bu konuyu biliyorum özgüvenini hissetsinler.
    -bulgular ve tartışma bölümü biter, sonuçlar bölümü gelir. elde edilen sonuçlar kısa kısa özet geçilerek 2-3 slaytla anlatılıp, nokta koyulur. sonraki çalışmalar için öneriler sunulur. kaynaklar gösterilir. sunum bitmiştir. teşekkür edilir.
    -soru cevap aşamasına gelinir. juri aslında sorusu olmasa da soru yaratıp sorar. sorulara mutlak cevap verilmelidir. dahasında soru sordurtmayacak kadar açıklayıcı cvp verilmelidir. bilinmiyorsa boş geçilmeden mantıklı bişeyler söylenmelidir. juri tezde eklenecek ya da değiştirilecek yerler varsa belirtir. bu aşamada söylenen herşey not edilmelidir. jurinin yorum ve değişiklik isteklerine kesinlikle itiraz edilmemeli, haklısınız evet tamam dediğiniz yere isterseniz birlikte de bakabiliriz diye uyumlu ve paralel cevaplar verilmeli.
    - savunma bitmiştir. salon boşaltılır, juri salonda kalır, kendi aralarında tezin kabul edilip edilmeyeceğini konuşur ve kararını verirler. tez sahibi salona çağırılır ve danışman jurinin kararını bildirir. "tezin juri üyelerimiz tarafından başarılı bulunmuştur, hayırlı olsun.."der. jüri üyeleri tutanağa imzalarını atar, tebrik eder ve inceledikleri tezleri de geri verirler.
    -tez savunması olayı bitmiştir. geçmiş olsun. ama o bir saatin nasıl geçtiği hakkında hiç bir his ve hafıza kalmamıştır. sadece tebrikler havada uçuşur.

    savunma sonrasında yapılacaklar:
    -geri verilen tezler incelenir işaretlenmiş yerler istendiği gibi değiştirilir düzeltilir. tezin son hali enstitüye gösterilir. enstitü inceler, yazım ve şekil hatası varsa düzeltme verir onlar da yapılır. son haline yazılı onay alınır. yönetmeliğe göre 5-10 kopya halinde ciltlenir ve aynı zamanda tez cdye kaydedilir. bütün kopyalar jüri üyelerine imzalatılır tutanakla birlikte enstitüye teslim edilir. gerekli imzalar atılır, tezle olan en önemli işleriniz bitmiştir.
    -tezin tamamı ya da belli bir bölümünden belli bir yayına uygun formatta makale hazırlanır hem çıktı hem cd olarak, danışman yazısıyla birlikte o da enstitüye teslim edilir.
    -word, pdf, excell vs uğraşıları tamamen bitmiştir.
    -okulla ilişik kesilir, mezun belgesi alınır. artık özgürlük çığlıkları atma zamanıdır. duruma göre bikaç gün ya da hafta, belki de bikaç ay kafa dinlenir, tembellik yapılır, teze dair herşey unutulur.
    -dönem sonundaki törenle de mutlu mutlu diploma alınır.

    imza
    bir yüksek mühendis...
  • bugun saat 2de yine yapacagim bir sey. mutemadiyen yaptigim bi sey haline donusmemesini umdugum bi sey ayni zamanda.

    27 haziran sonrasi aldigim 3 ay uzatmanin vadesi doldu. yaklasik 70 sayfa ekledim teze ozamandan beri. artik bi zahmet geciyim lan, nolur lan!

    anasini sattigimin yok'u yuksek lisanstan atilmayi da kaldirdi. en azindan ogrencinin bunca senelik emegini heder etmeyelim de gecirelim bari demeleri ihtimali vardi, simdi surundur surundurebildigin kadar!! ah watson cok mutsuzum, nolcak bu is?

    nolur geciyim, nolur!!! sozluk bana sefkat goster.

    edit: gectim!!!
  • hayatimin en zor yirmi dakikasini yasatan olay. insana mezbahada kesilmeyi bekleyen koyunun neler hissettigini anlatan durum.
  • bunlardan en güzel olanı ağustos'ta olandır. herkesin izinli olduğu bölümde siz, 3 jüri ve izin alamayan birkaç kişi başbaşasınızdır. hem ikram yönünden daha az masrafa kaçarsınız, hem de üstünüzde az kişiye sunmanın rahatlığı olur*..
  • olaya gel.

    alan: moleküler biyoloji yüksek lisansı

    önce tezimin teorik kısmına yazmam söylendi. bu dönem teorik kısmı yazıp onayı aldıktan sonra önümüzdeki dönem laba gireceğim, enterokoktan aldığım antibiyotik direnci genini e. coli'ya vereceğim, belki de yepyeni bir salgının başlatanı ben olacağım kim bilir, zaten nüfus çok arttı. istencaea bacterisi loading...

    yazdık teorik kısmı bi 30-40 sayfa, kabulü aldık evvelallah. bana dediler ki yazdıklarını savunma vakti geldi, 30 dakikalık sunum yapacaksın, sonra da bir 30 dakika biz sana soracağız sen bize anlatacaksın. ok dedim.

    valla yalan yok çok heyecan yaptım, sunumu acayip titiz hazırladım, günlerce gpt'ye olası soruları ürettirdim, cevapları ezberledim. son düzlükte hızımı alamayıp jüriye tuzak kurdum, bakın burası çokomelli. bilinçli olarak sunumumda minik boşluklar bıraktım ki bana o soruları sorsunlar asdfhskd. zeka desen var.

    girdik sunuma, sunduk tam 30 dakika 42 saniye, o 42 saniye de girişteki hoş beş yüzünden oldu, öyle milimetriğim. teşekkür ettim, sorularınız varsa i will be happy to answer them dedim. "no, thanks, that was an amazing presentation, you can go" dediler.

    sanırım dünya tez savunmaları tarihinde bir ilk oldu bu. bu jüri milleti ağlattı. hüngür ciyak çıkanlar gördüm. tamam ağlamayacağım kesindi de soru sorulmaması nedir???

    resmen o an bu durumu algılayamadım ve edilebilecek en geri zekalıca lafı ettim: "you can ask me questions" wtf??!!

    ya kızım, siktir ol çık işte, aferin demişler, sorumuz yok demişler, yani neden belanı arıyorsun. ettiğim lafın mahiyeti kafama dank ettiği anda sırtımdan ter indi aq. neyse ki aradığım belaya bu defa ulaşamadım. hocalardan biri önce ahahaha diye güldü ve "thank you, we know but we don't want to" dedi.

    eheh meheh diye gülüp terli terli kaçtım ortamdan.

    jüriye bana soru sorun demek nedir ya, hayatım boyunca yaptığım salaklıklarda top 10'de anacağım bunu.
hesabın var mı? giriş yap