*

  • içinde mutlaka
    1. danışmanını iyi seç. son kararın mı?
    2. danışmanınla çatışma. çatışıyorsan son kararın mı?
    ifadelerinin geçmesi gereken öneriler.
  • lisans tezi yazıyorsanız daha şanslısınız. genelde pek fazla bir şey istemez hocalar. mesela biz 27-28 sayfa yazsak yetiyordu. nitekim 27 sayfa yazdım tam. ama sakın "emaan 10 sayfa ödevi bile bi akşamda yazıyorum, bunu da yaparım nasılsa" diye düşünüp son aylara ertelemeyin. ben araştırmalarımı çok çok önceden yapmış olmama rağmen son bir aya kadar hiç başına oturmadım. neticede de götüme girdi afedersiniz. konum da biraz sıkıntı bir konuydu zaten * . 80 aldım ama zamanında oturup adam gibi yazmaya başlasaydım en az 90 alırdım. lanet. oturup yazmaya başlayın yani canım ciğerim, ikinci döneme kalmasın başlamak.
  • dört bir yanda tez yazdığınızdan bahsetmeyin, merak etmiyor herkes zannettiğiniz gibi sizin yetiştiremediğiniz tezinizi falan.
  • master olur, doktora olur, fark etmez. oku, bilimin adıyla, sanıyla, cakasıyla...

    * tez yazmak, bir ders alıp hakkıyla sınavlarına girerek iyi bir notla geçmeye benzemez. ders alırken süreci hoca yönetir, der ki; "şu şu bölümlerden sorumlusun, ben sana aylar boyunca şöyle şöyle konu anlattım, biraz da sen çalış, en helalinden bir b'li not alırsın." tez yazarken süreci sen yönetirsin, hoca insaflıysa yardımcı olur, değilse suratına bile bakmaz. kendi başınasın, hazırlıklı ol.

    * tez yazmak bütünlüklü bir çalışma ister. zamanında literatür taramasını yapmış olman gerekir ki, yazma sırasında melemeyesin. yani aslında tez yazmaya başlamak demek okumaları bitirmiş olmak demek anlamına gelmeli. artık başlıyorum dediğinde, dur la şu herif/karı ne dediydi diyemezsin. plan programını buna göre yap.

    * "daha çok zaman var" fikri, akademik alemdeki bütün kötülüklerin anasıdır. sıkı bir çalışma ile hallederiz abi, yok, halledemezsin. daha çok zaman olsa bile, zaten senin çok zamana ihtiyacın var. verdiğin 15 dakikalık araları uzatma, bir sigara daha içme mesela.

    * zaman çok kıymetli. verdiğin ara dakika-saat-gün birimlerini aşmış haftalara dönüşmüşse geçmiş olsun. çünkü tez yazarken zaman doğrusal değil eksponensiyel ilerliyor. yani bir hafta eşittir yedi gün değil. ara verdiğin süre uzadıkça, geri dönüp kaldığın yerden başlama ihtimalin de azalıyor. kaldığın yeri unutuyorsun, bıraktığın yere kadar yaptıklarını unutuyorsun. en başa olmasa da, başlara bir yere dönüyorsun. mızırdanma o yüzden, çalışmaya devam et.

    * eğer götüne güvenmiyorsan, facebook'tu, twitter'dı, sözlüktü, bırakıcan bu işleri. onlar kaçmıyor, gir, gözün kapalı dondur bütün hesaplarını. sen onlara acıyorsun, onlar sana hiç acımıyor.

    * akademik kurallara uy, uymayacaksan bu işlere hiç bulaşma. hocan taslağın düzeltmelerini yaptıktan sonra sana kırmızıya boyanmış sayfalar göndersin, ama hiçbirinde hayat kopi-peyst'ten ibaret değildir gibi iç burkan notlar düşmesin. kolayı yok ki kaçasın. sonra dönüp sana kaçar onlar, aman diyeyim.

    * "uzatsam mı acaba" fikrinin bir süre sonra "bıraksam mı acaba" fikrine dönüşmeyeceğinin bir garantisi yok. uzatmaya sen karar verme, zaman karar versin. sen uzatma, o uzarsa uzar zaten. o zaman arkasından baka kal, ama haddin olmayan kararları almaya kalkma.

    * hocanın bitmek tükenmek bilmeyen istekleri ve her türlü insanlık dışı muamesi karşısında yapabileeğin tek şey sabretmek. hocanı değiştiremezsin, düzeltemezin, ve elbette ibret-i alem olsun diye bölümün bahçesinde sallandıramazsın. yerinde tepinirsin, ağlarsın, sızlanırsın, tek başınasın.

    * tezin içeriği dışında format düzenlemelerinin günler değil haftalarını alabileceğini bil. bilhassa fen bilimciysen latex öğren, sosyal bilimciysen de latex öğren, sana çok büyük zaman kazandıracak.

    * şu tez bi bitsin ile başlayan cümleler kurmaya harcadığın eforu tezin kendisine harca. hı hı, yap bunları.
  • ozellikle tezini yurtdisinda yazanlar icin konusuyorum, vedat milor'u unfollow edin. (bkz: twitter)
  • acele etmeyin.
  • kullandığınız kaynaklara, profesör tarafından yazılmış olsa bile, güvenmeyin. her zaman yazılanların doğruluğunu başka ve en önemlisi en yeni kaynaklardan kontrol edin. 1991'deki kanun değişikliğini 2010 yılında yazdığı makalesinde atlayararak, makalesini eski kanun üzerinden yazan profesör gördü bu gözler.
  • ilk adım olarak niyazi karasar'ın bilimsel araştırma yöntemleri ve rapor yazımı kitapları alınıp okunmalıdır. konu seçilmiş ise kitapları okurken sistematik olmalı, a5 kağıtlara sayfa, paragraf vs. not alınmalıdır. ben de daha başlamadım o ayrı ama kitaplarımı biriktirmeye başladım, başlamak yolun yarısı değil midir zaten?
  • her şeyden önce planı hazırlayın. o plan tabii ki değişir hatta sonunda tanınmaz hale gelir, ama okuduğunuz kaynaklardaki bilgileri ancak bu şekilde verimli kullanabilirsiniz.

    kaynakları okurken, yapacağınız alıntıyı ilgili başlığın altına yazın ve dip notunu kurallara uygun şekilde verin. öyle yapmazsanız sonunda elinizde o kadar çok bilgi oluyor ki, neyi nereye yazacağınızı karıştırıyorsunuz. ben 150 sayfanın üzerinde not çıkardım, tezim tez formatında 120 civarıydı, kullanamadım çünkü hiç birini. dip notlar da sonra düzeltilmeye kalkıldığında eziyete dönüşüyor.

    kaynakları okurken önemli bir şey gördüğünüzde onu unutmayacağınızı sanıyorsunuz ama tabii ki unutuluyor. ya da daha kötüsü, görüşü hatırlıyor nereden okuduğunuzu çıkaramıyorsunuz. kulak koysanız da, onlarca kaynağın hepsinde bir miktar kulak olduğu için bir işe yaramıyor, ayrıca sonra dönüp bakmıyorsunuz da. o yüzden en azından renk kodu belirleyin, mesela eklenecek görüşler bir renk, araştırılması gerekenler bir renk gibi. ya da başlığa göre.

    kısaca, hiçbir şeyi sonra eklemeye, araştırmaya, geri dönüp okumaya karar vererek bırakmayın, geri falan dönmüyorsunuz. bir kaynakla işiniz bittiğinde onu kaldıracak durumda olun; alınacak tüm görüşler alınmış ve dip notu atılmış şekilde. yoksa sizin bilginiz çok iyi olsa da tez karışık, tutarsız ve eksik olur.

    bir de, sündürmeyin, bitirin verin bir an önce. resmi süre ne kadar olursa olsun teze ayıracağınız süre aynı kalıyor çünkü.
  • konuya karar verdikten sonra hemen bakın kaynak sıkıntısı varsa hiç girmeyin o işe, don kişotluğun alemi yok, değiştirin. bir de bence seveceğiniz konuyu seçip, sevdiğiniz şeye küfretmenin vicdan azabını çekeceğinize, direkt sevmediğiniz konuyu alıp doya doya küfredin. bir de son bir aya sıkıştırmayın, o çok fena.
hesabın var mı? giriş yap