• türkçe altyazısını çeviren arkadaşın ya da arkadaşların, alienist'e "ruh avcısı" demesi güldürmüş ve düşündürmüştür. kitabın ismini baz almanıza gerek yok, hem komik duruyor hem de seyirciyi yanlış yönlendiriyorsunuz. doğrusu için (sözcüğün eskiliğini de göz önünde bulundurursak):
    (bkz: asabiyeci)
  • 3 günde bitirip çok da keyif aldığım underrated dönem dizisi. biraz rahatsız edici, biraz eksik olsa da akıp gidiyor.

    --- spoiler ---

    dizinin boy whore yaşamları ve cinayetleri üzerine kurulu olması, çocukları o halde görmek kolay hazmedilemiyor. ilk 2 bölüm beni zorladı, çocukların yaşadıklarının derinine inmemeleri sayesinde devam edebildim. iyi ki böyle bir şeye girişmemişler.
    mekan konusunda çok başarılı, insanlar dizi çekmek için zamanda yolculuk etmiş gibi. cast, mekan, kostümler, hikaye oldukça doyurucu ama çok büyük mantık hataları da yapılmış. mesela en bombası van bergen denen sübyancı çirkin herif için trump dahil herkesin devreye sokulması fakat herif öldürüldükten sonra 1 allahın kulunun da merak edip peşine düşmemesi. o domuşuk anasının cinayetlerin devam ettiğini öğrencince "bakın gördünüz mü oğluşumun hiçbir suçu yokmuş, benim oğlum katoliğin daniskasıdır!!!" diye olay çıkarması lazımdı. adama lan sapık, katil sen değilmişsin dön evine diye telgraf çeken bile olmadı, lol.

    dizinin konusu aslında daddy issues. babası sadist olanlar, intihar edenler, ortada olmayanlar, kumar borcu için oğlunu satanlar, babasını yakanlar. hep bir "pislik baba" vurgusu var, marcus'un aşık olup farkında olmadığı esther'in bebesinin babası bile toz olmuş. sara ve dr. kreizler'in "bnm babam kolumu büktü, bnmki de intihar ettiydi ühühü" diye sarılıp ağlaştıkları sahnede acaba mary'nin babası ne yapmıştı ki kız adamı yaktı diye düşündüm, böyle cevaplanmamış çok soru var. yahudi ikizlerin, cyrus'ın ve stevie'in babalarından bahsedilmedi ama onlar da kesin pezevenk filandır. 10 yerine 13 bölüm olsa yer şey çözülürmüş.

    son olarak dizide sadece stevie'in kız kılığına girip kız gibi davranmaya, göz süzmeye çalıştığı sahnelerde haykırarak güldüm.
    --- spoiler ---
  • bir süredir netflix'te en kaliteli bulduğum yapımdır diyebilirim. sözlükte neden hala gerekli ilgiyi görmediğini bir türlü anlamadığım, adli tıbbın ve psikolojik analizin nasıl ortaya çıktığını işleyen muhteşem bir dönem dizisi. senaryosuyla, oyunculuklarıyla, kostümleriyle, ve sinematografisiyle "olmuş" dedirten bir dizi.
  • ilk bölümünde dediği gibi "midenize güveniyorsanız bakın." yemek yerken izlediğimden mi bilmiyorum ama bayağı gerdi beni. ilk bölümden true detective kadar iyi olduğunu düşünmüyorum. hatta bir sezon bu katili yakalamaya çalışmalarını izler miyim emin değilim, başrolde bir sherlock karizması uyandırmaya çalışsalar da o kadar etkilemedi. en güzel yanı, dönem dizisinin hakkını vermiş olmaları bence. resmen kıskanarak izliyorum bu kadar güzel iş yaptıklarında. sırf o detaylar için bile izlenebilir...
  • caleb carr isimli tarihci yazarin yazdigi polisye gerilim turu roman...
    hikaye 1896'nin new york'unda gecmekte..bir cesti karindesen jack tadinda... fena diil.. en guzel tarafi elemanin new york'un o zamanlari ile verdigi detaylar super.. hatta ayni anda gangs of new york da seyredilirse daha cok keyif almak mumkun...
    bu arada alienist de o devirlerde akil hastalari uzerinde ugrasan doktorlara verilen isimlerden biri...
  • bu şaheseri izlemeyen ekşiyi asfalt yolda eşekler kovalasın
    ulan sözlük bu kalitesizliğinle inciye rahmet okutursun
  • isim aldatmasın "alienist" uzaylı istilasından falan bahsetmiyor. dizi cinayet/gerilim türünün çok başarılı bir örneği. sadece peşine düşülen katili değil, karakterlerin her birini, olabildiğince detay ve derinlikle oluşturuyor. suçlu ve masum, toplum düşmanı ve kahraman arasındaki çizgiyi sorguluyor.
    ancak bunlarla da yetinmiyor. tarihi arkaplanda abd'nin hangi altyapı üzerine inşa edilmiş olduğunun muhteşem bir özeleştirisini de yapıyor. bu anlamda çok başarılı bir dönem filmi. söz konusu çok katmanlılık izlenilebilirliği arttırıyor. hem kriminolojide hem de tıpta
    günümüzde çok sıradan hale gelmiş bilgilerin henüz bilimin alanına yeni giriyor ve muhafazakarlık karşılaşıyor oluşuna ilişkin minik detaylar da ayrı bir espri katıyor.
    çok iyi oyunculuklar, aşmış mekan ve kostüm tasarımı da cabası.

    kanımca bir başyapıt.
  • geçenlerde iki günde bitirdiğim ve o dönemlerde geçen dizileri seven biri olarak kesinlikle geçer not verdiğim türkçe adıyla ruh avcısı olarak anlamdırılan dizi.

    diziyi seven ve alternatif dizi arayanlara yakın zamanlarda geçen bir dizi olarak peaky blinders i tavsiye ederim.
  • --- spoiler ---

    doktorun katillerin psikolojisini çözmeye çalışması ve her seferinde yanılıp çuvallaması harika bir detaydı. son katilin psikolojisini çözmek için eski katil bir hastasını ziyaret ettiğinde katilin ona önce doktorun tespitlerini destekler gibi taklit yapması ve sonunda "gerçekten o yüzden mi sanıyorsun? sebebini asla ogrenemeyeceksin." demesi harika bir detaydı. ilk sezonun sonunda katil ortaya çıktığında da katil doktor ile ayni şekilde dalga geçmişti. doktor katillerin psikolojilerini hiçbir zaman çözemedi ve cozemeyecekte. bu insanların geçmislerini araştırmak yerine, öldürmeye bağımlı olduklarını hayat kafasına vura vura gösterdi doktora. bazen bir şeyin sebebi olması gerekmez. sebepsizdir.
    --- spoiler ---
  • netflixde bulunan en iyi dizilerden birisi bence.

    özellikle 1890 yıllarının sanat tasarımı harika olmuş bence. mekanlar, kıyafetler, balolar harikaydı.

    sherlock tarzı, katili en son gördüğümüz bir çeşit psikolojik seri katil dizisi.

    tavsiye ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap