the babysitter

• yine yerden yere vurmuş fularlı ibneler. ekşideki film konusundaki yorumlar, isabetsizlikte korsan film izleme sitelerindekileri aratmıyor.
  
  filme gelirsek. nolan çekmediği için tabi ki de bok gibi. nolan çekse iyiydi.
  
  şaka bi yana bu türü sevenler için ne güzel çıtır çerez bir film yapmışlar. amacınız boş vakit doldurmak ve cipsle ekran karşısına geçip keyifli zaman geçirmekse mis gibi film. başrollerdeki koca gözlü abla ile ergen oğlan harika oyunculuk çıkarmışlar. piyasayı yakından takip eden ve hemen her fırsatta her türden filmi izlemeye gayret eden birisi olarak bu filmi beğendim ben. ihtiyacınız böyle bir film izlemekse oturun izleyin. fularlıları siktir edin.
  
  iyi film.
• netflix'in ortaya koyduğu farklı bir tadı olan filmdir kendisi. korku, gerilim ve komedi üzerine yapılmış ve doğal olarak önümüze seyircinin ilgisini çekmek amaçlı güzel kadın ve yakışıklı erkeklerden oluşan bir kadro koymuşlar.
  
  filmin konusu belli bir yaşa gelmesine rağmen hala "bebek bakıcısı" olan bir çocuğun, bakıcısının aslında şeytana tapan birisi çıkması ve insan kurban etmeleri üzerine işleniyor.
  
  kısa süresiyle, sıkıcı olmayan işleyişiyle ve doğal olarak sahip olduğu güzel ve yakışıklı kadrosuyla çerezlik tadında izlenebilir bir film. beklentim 3. sınıf bir film olmasıydı fakat 2. sınıf bir film olarak kabul ettim ben.
• çok eğlenceli bir film olmuş. evde tek başına'nın günümüz dünyasına uyarlanmış hali olmuş bence. daha seksi, daha vahşi ve hoş kamera geçişleri. bazı slasher klişelerini yapacakmış gibi gösterip şaşırtma yapmışlar bunları da sevdim. boş vakitte kafa dağıtmak için izlenmelik bir film.
• başroldeki çakma margot robbie ve bella thorne hatrına iki meme görürüz umuduyla izleyip hayal kırıklığına uğradığım vasat film. elim sikimde kaldı adeta filmden seks açlığıyla çıktım.
• gerilim-komedi türündeki 85 dakikalık netflix gençlik filmi.
  
  bazı kızlar çok güzel;
  
  (bkz: samara weaving)
  
  (bkz: bella thorne)
• inanılmaz eğlenceli bir film. içinde korku komedi ve saçmalık olan her şeye bayılırım zaten ama bu filmde oyuncular da çok iyiydi. emma stone gözlü başrol oyuncusuna ayrı hasta oldum (kadınım), ergen küçük loser’ı ayrı sevdim ve de sürekli yüzüne kan boşalan siyahi arkadaşa bayıldım.
  
  henüz sonunu izlemeden yazdığım bir entry oldu ama bu kadar eğlenmeyi boş geçemezdim. keşke böyle daha çok film yapılsa da yayıla yayıla izlesek.
• trailer'ı kötü bir parodi filmi havası verse de, izlenince bayağı eğlendiren bir gerilim komedisi olmuş.
  
  klişeleri tiye alan, kendi farkında ya da kendini ciddiye alan bir yapısı olmayan bir absürt tarza sahip. ne oyunculuklar ne de senaryo ortalamanın üzerinde. sizi yarmasa da sıkmıyor da.
  
  this is the end gibi filmleri andıran düşük bütçeli çerezlik bir geyik film.
  
  --- spoiler ---
  
  sonlara doğru bir ara o kadar absürt hâle geldi ki acaba cee filmin başında vurulan aşıya reaksiyon verip uzun bir kâbus mu gördü diye merak edip twist bekledim ama gelmedi.
  --- spoiler ---
• --- spoiler ---
  
  insanlar bazı filmleri yanlış değerlendiriyor. bu film zaten size aşırı iyi bir film olduğunu vaat etmiyor. bu anlaşılıyor. filme gelecek olursak komedi-korku karışımı b sınıfı bir film ama izlenir. güldüğüm 1-2 yer oldu. sanırım ikincisi de gelecek kız sonunda polise saldırı çünkü. adamlar bile dalga geçmişler çekerken belli yani. benim favorim memesinden vurulup ''memesi hakkında artık kimse emmeyecek, ben buraya şeytan'a adak adayıp dileklerimi gerçekleştirmeye geldim memesiz kaldım diyen kız.
  --- spoiler ---
• digital playground versiyonu için;
  
  (bkz: babysitters)
• ismi "babysitter" olan bir film ya korku ya komedi çıkar. meğer horror/comedy'miş, daha iyisi. nasıl bi pisliğin içine girdim anlayamadım. hayvan gibi güldüm. the babysitter'ı beğenen, better watch out'u da beğenir kesin. aynı tür, aynı zevk.
  
  bi senaryo yazalım, her şeyle dalga geçelim, hiçbir şeyi ciddiye almayalım, izleyici dahi bizleri ciddiye almasın demişler. süper olmuş. sayfalarca göstergebilim tahlili yapacak halimiz yok. o amaçla çekilmemiş. bizim ekşi'ciler yine "o niye öyle olmuş bu niye böyle olmamış, çok saçma" yazmışlar. you must be fun at parties.
  
  film absürt ulan zaten. absürt filmde mantık aranmaz.
  
  netflix'in gerzek dram filmlerinden bıkmıştım. biraz renk geldi yaptıkları işlere. gerald's game de müthişti. doğru türe kayıyorsunuz dostum. yol filmlerinizi çekemeyeceğim artık. ben netflix'e para veriyorum ve kan görmek istiyorum.
  
  bella thorne, gerçekte nasılsa, filmdeki hali de aynı.
  
  --- spoiler ---
  
  aptal olmayan ana karakter cole, b filmi afişlerinden çıkma font'lar, polisler evin kapısını kırdıktan sonra her şeyin hıp hızlı gelişmesi, black carrie, se7en, godfather, e.t, star trek, black lives matter göndermeleri, tövbe tövbe satanistlik, müthişti. karman çorman, işkembe gibi film yapmışlar, sürekli bir şeylerle dalga geçiyorlar. dalga geçtikleri şeyleri anlamanız lazım, anlamadığınız her şey seyir zevkinizi düşürecek ve filmin sonunda "lan ben ne izledim" diyeceksiniz.
  
  iki laflarından birinde "gönderme var." evet.
  
  -three out of four people got an std; i got two people's blood on me! you do the math! i got aids! i know i got aids!
  
  rip in peaze bro.
  
  queen ve peaches ne alaka? ayrı bir kahkaha sebebi.
  --- spoiler ---