the backwater gospel

• on dakikalık bir animasyon. gothic country hastalarının bayılacağı türden. https://www.youtube.com/watch?v=vvkdriachjm
  
  --- spoiler ---
  
  backwater kasabası metruk, talihsiz bir yerdir. kasabanın dinle dalga geçen ozanı, rahibin tepkisini çekmektedir. ozan sakattır, koltuk değnekleriyle yürür, bu yüzden mi tanrıya karşı alaycıdır, dini umursamaz? bilmiyoruz, ama rahip onu her çağırdığında alaycı bir şekilde reddeder. rahip sürekli olarak cemaatine "bu bozuk elma, bütün elmaları bozacak" diye vaaz etmektedir.
  
  derken "undertaker" gelir. cenazeci mi diyelim? tam karşılamaz ama "gassal" diyebiliriz. tabutçu yahut. evet tabutçu daha iyi. tabutçu gelir: https://www.youtube.com/watch?v=hs3vyh3xkes
  
  haber veren ozandır. herkes evine saklanır, çünkü tabutçunun gelmesi ölümün habercisidir. biri ölecektir ve kimse "o" olmak istemez.
  
  korkuyla, onlara anlatılan hikayelerin korkunçluğunu düşüne düşüne çıldırmış, otorite figürüne sığınmış kasabalılar tekrar bir araya gelirler, kilisede. rahip, bütün bunların ozan yüzünden olduğunu söyler. hepsi toplanırlar, rahibin "ilk taşı günahsız olanınız atsın" diye bağırmasıyla ozanı taşa tutarak öldürürler. kilisenin yamağı, dev gibi ama eksik akıllı adam, en son büyük bir kaya parçasını ozanın kafasına atarak öldürür.
  
  derken yağmur yağar, gök kararır. bir şeyler yolunda gitmiyordur. kasabalı histeri krizine girer, birinin "ölen ben olmayacağım!" diye bağırmasıyla herkes birbirini öldürmeye başlar. bir nevi, herkes gemisini kurtaran kaptan olmak istemektedir, bunun yolunun da diğerlerini öldürmekten, "tabutçu"ya istediğini vermekten geçtiğini düşünürler. kasabalı birbirini öldürürken, kilise yamağı rahibe "bütün bunlar senin yüzünden başımıza geliyor" diye saldırır. rahip, incil'in içine sakladığı altıpatları çekip onu vurur. fakat adam ölmemiştir, parçalanmış suratıyla rahibi bir haçla öldürür.
  
  nihayet kasabada gün doğmuş, gökkuşağı çıkmıştır. tabutçu tek başına meydandadır, her tarafı kasaba halkının cesetleri doldurmuştur. neşeli bir şekilde tabut ölçüsü almaya başlar.
  --- spoiler ---
  
  demek, kasabalının tamamı ozan gibi davransa, tabutçunun hiçbir hükmü olmayacak. ancak tabutçunun yarattığı korkudan beslenen "kilise"yi dinleyince, suçsuz ve sakat ozanı öldürünce, masumiyetlerini yitirmişlerdir. ve bu yüzden, kendilerine de faydaları olmaz: bu ilk cinayetin etkisiyle, birbirlerini suçlayıp, öldürmeye başlarlar. din adamına kulak vermek iyi bir şey değildir, yalnızca korkuları besler, bu korkular da histeriye dönüşür, nihayet seni öldürür. hem, rahip en büyük gücün elindeki kitap olduğuna inansa, içine silah saklar mıydı?
  
  çalan şarkının sözlerini de yazayım tam olsun:
  
  the shadow of the undertaker
  creeps across your floor.
  go lock up all your children
  and paint blood upon your door.
  
  these hills are filled with whispers
  of a man all dressed in black
  and the toll of death's now, he climbs from hell
  to drag some poor soul back
  
  that ol' bible tells of angels
  doing service unto the lord
  the undertaker knows no master
  he drinks from any cup poured.
  
  just as banshees wail their warning
  that someone that same day will die
  the undertaker, he states the same
  i'll be goddamned if he tells a lie
  
  some falsely say that whippoorwills
  are the harbingers of death.
  it's the undertaker's murder of crows
  that'll seize your living breath.
  
  you'll see him riding into town
  all dressed up like a tomb.
  when you see him that eve on the outbound street,
  you know some poor soul met their doom.
  
  the undertaker raises no hand,
  but i'll fear him, just the same…
  his presence pre-tells both blood and death,
  yet he shoulders not the blame.
  
  like the shadow of the vulture
  circlin' blackly overhead,
  the undertaker is drawn to death
  like a knife is drawn to red
  
  edit: türkçe altyazılısı da gelmiş: https://www.youtube.com/watch?v=cvlxwa9td9o