• 130 dakikalık, 2015 yapımı film.

    öncelikle credits: michael lewis.

    brad pitt'in de yapımcıları arasında olduğu film, işin özünde tokat gibi bir gerçekliğe ve etkiye sahip. daha da önemlisi, filmin; aslında çoğu kişi için sıkıcı ya da "anlaşılmaz" olan bankacılık ya da ekonomi odaklı bir hikayeyi, adam mckay'ın da çabaları ile oldukça akıcı ve anlaşılır halde sunabiliyor olması.

    özellikle başlangıç kısımlarında diyalogların oldukça dikkatli şekilde takip edilmesi gereken yapımda, "fantastik" oyuncu kadrosu içinde parlayan ise kanımca kesinlikle steve carell. christian bale, ryan gosling gibi yan rollerin güzellikleri ile beraber kendinin performansı oldukça iyiydi. ayrıca film içinde küçük cast sürprizleri olmakla da beraber, bir lokmacık marisa tomei görmek ve yine bir lokmacık pantera dinlemek de pek bir güzeldi.

    5 akademi adaylığı da bulunan filmi özellikle biyografik, gerçekçi dramalardan hoşlanan sinefiller kesinlikle kaçırmamalı. ekonomi ile bir şekilde ilgilenenler ise, raflarında filme güzel bir yer ayırmalılar keza arşivlik bir iş. 2015'in en iyi 2 filminden biri olabilir...

    9 / 10.

    her eve imdb
  • işin mantığı şu:

    deprem bölgesinde olmayan ve fazla talep görmeyen bir ev almak istiyorsun. aldığın yere de diyorsun ki "ama bu evi de bana depreme karşı sigortala."
    millet tabi hem evi satmak için hem de bunu sigortalamak için sıraya giriyor. çünkü hem o evin alıcısı yok (çünkü evin değer kazanacağı pek öngörülmüyor) hem de depremden yıkılma ihtimali yok. sigorta primi de cabası yani evden gelen kazancın yanında.

    halbuki ev gerçekten fay hattının üstüne kurulmuş ve fay hattı da gayet hareketli. sadece bunu satan/alan vs görmüyor ya da görmek istemiyor.

    deprem olmaya başlayana kadar evin değeri düşmüyor, sigorta primi yatırdığınla kalıyorsun. ama deprem başladığı anda sigortadan alacağın para evin değerinin kat kat üstünde oluyor.

    filmde geri kalan çoğu şey ise bu fay hattı üzerine yapılan evlerin nasıl domino taşları gibi birbirine bağlı bir sürü enstrümanla finanse edildiği, kapitalizmin vahşi çarkları ve bunun içinde genelde kişisel hesapları yüzünden bulunan adamlarla ilgili.

    güzel film. kafası bu yönde çalışmayan adam için oldukça kafa karıştırıcı ama güzel. tavsiye derim ilginiz varsa.
  • 2008 krizinin mortgage'tan çıktığını bilip, detayını ya da işin arkasını bilmeyen, az biraz finans bilenlere yönelik belgeselvari film.
    bu işin piyasa boyutu.

    aynı şey bir fabrika için de geçerli. rakamların çok güzel gittiği bir işletmede, o rakamlara ulaşılmasını sağlayan esas kişilerle paylaşmadığınızda çıkışlar olsa da yön aşağı olacaktır.

    insanlık da böyle bir çöküş yaşayabilir, asla gerilemez değil mi insanlık. çünkü bir bilgi ilerlemesi var, değerler zinciri var sürekli gelişen. ama bu dünya ülkelerinden birkaçında bu durumun kötüleştiğini farkederseniz, siz kazanacaksınız ama kazandığınıza üzüleceksiniz.
  • 2008 krizini çok basit bir şekilde anlatmaya çalışıp (adamlar sentetik cdo'yu selena gomez'e anlattırmışlar daha napsınlar) kısmen başarılı olmuş film. ne kadar basit anlatılmaya çalışılırsa çalışılsın finans ile ilgili olmayan birisinin cds, cdo, subprime mortgage gibi terimleri anlamasını beklemek çok da mantıklı değil. ama aslında filmin amacı da bu terimleri anlamanız değil. bu terimler ile ilgili kafanızda hiçbir ışık yanmadıysa bile bankaların aç gözlülüğü yüzünden yaşanan global krizi detayları ile anlatmış. sonrasını çok ifade etmemiş ama zaten çoğumuz kriz sonrası dünya'da yaşanan ekonomik sarsıntıyı hatırlıyoruz. yukarıda da bahsedilmiş too big to fail özellikle lehmann brothers'ın batışına yakın olan zamandaki olayları gayet iyi anlatıyor, margin call ise o kadar derine inmese bile bir fikir edinmenizi sağlıyor. bu üç büyük filmin en büyük ortak noktası ise yaşanan bu olayların bedelinin yine yoksul halk tarafından ödenmesi, zira bu krizde en önemli pozisyonlarda yer alan merrill lynch, goldman sachs ve jp morgan gibi bankaların yöneticileri inanılmaz boyutlarda bonuslar aldılar. insanın doğasında olan aç gözlülük sürdüğü sürece bu ve bunun gibi olaylar sık sık tekrar edecek. belki 5, belki 10 , belki 50 sene sonra. şu an piyasalarda sentetik türev ürünler üzerinde kısmi de olsa bir kontrol sağlanmış durumda ama bankalar bu durumu aşmak için ellerinden geleni yapıyolar. kontrolleri aşıp yüksek getiri elde etmenin mutlaka bir yolunu bulacaklardır. son olarak kısa bir not eklemek gerekirse: lehmann battığı zaman goldman, m&l ve jp morgan'daki toplam pozisyon açığı o zaman için tr cumhuriyeti merkez bankası'nın kullanılabilir döviz rezervinini yaklaşık 10 katı idi. (lehmann'daki pozisyon açığını saymıyorum bile)
  • kapitalizm budur diyen film.

    harika bir diyalog:

    haham: paul iyi bir çocuk mark ise torah ve talmud'da olağanüstü bir öğrenci.
    anne: o zaman problem ne, haham?
    haham: mark'ın bu kadar çok çalışmasının bir sebebi var
    anne: ???
    haham: tanrı'nın sözlerinde tutarsızlık arıyor.

    ....

    anne: hiç bulabildi mi peki?
  • begenmedim. oscara nasil aday gosterildi. brad pitt adi torpilleri olmuss sanirsam
  • çok beğendiğim ancak ortalama ekonomi ve matematik bilgisi olmayan insanların hikaye geçişlerinde, terimlerde, olan biteni anlamaya çalışırken boğulacağını düşündüğüm film. hiç öyle "selena gomez'e anlattırmışlar abi yeaaa" demeyin. selena gomez'e, margot robbie'ye anlattırınca sub-prime mortgage'ın, cdo'nun, cds'in ne olduğunda bir değişiklik olmuyor zira.

    margin call, too big to fail ve inside job bu krize dair izlediğim şeyler. bunların hepsini dikkatlice, çift dikiş izlemiş biri olarak ne olup bittiğine kafa dahi yormadığım için gayet keyif alarak izledim. çok zengin olmuşlarken içine düştükleri etik ikilem, zaten farklı yollardan para kazanmayan insanların bu sorgulamaya girmesi, hayli enteresandı. sorgulamadan ziyade belki de öngördükleri şeyin yol açacağı yıkımın büyüklüğünü görmek onları buna itti.

    filmde komik bölümler var ama filme komedi filmi demek zor. zaten bilgide boğulma durumu var olaylara aşina olmayanlar için, espriyle ilgilenecek durumda olmuyorlar. ben sinemadan sonra 2 saat ne olup bittiğini anlatmaya çalıştım yanımdakilere.

    benim için dört dörtlük bir film. bale, gosling, carell çok iyi iş çıkarmışlar. genç yatırımcılarımızdan biri jonah hill olmalıydı bence, o cinlik yoktu bunlarda. hatta ileri gidiyorum, tam dolandırılacak tipe sahipler. adamım rafe spall'ın olması da benim adıma bir başka artı. ancak girişte de yazdığım gibi olaya hakim olmayanlar için teknik terim, bilgi ve hikaye yığınından ibaret. david lynch tarzı bir "ne oldu amına koyim" durumu yok ama tamamen bilgiden kaynaklı bir açık oluşuyor. sonuçta sinemaya giden insanlardan makro ekonomi çalışmasını isteyemeyiz. o yüzden 2 puan düşürüyor, 8/10 veriyoruz kendisine.
  • bilal'e anlatır gibi anlatmak için yaşananları ( ki ormanda sıradan bir amerikan vatandaşının anlayış gücünün bir bilal ile aynı olduğu söylenir ) filimden daha çok eğitici belgesel gibi olmuş.

    mümkün olduğunca basit tutmaya da çalışsalar , aralara bildiğin belgesel style _ kim kimdir_ ne nasıl işler_sebebi nedir _ sahneleri /videoları da koysalar çok dikkatli izlemeyen veya en azından temel seviyede ekonomi bilgisi olmayan izleyiciler için seyretmesi / anlaması zor bi iş olmuş.

    ha neler yaşandığını az çok bilenler / takip etmiş olanlar için keyifli bir izlence.

    izleyin. izlettirin ( 8/ 10 )
  • filmin sonunda yazılana göre michael burry halen su konusunda küçük yatırımlar yapıyormuş.

    the small investing he still does is all focused on one commodity: water
  • işlenmesi gereken bir konuyu sağlam bir kadro ve yetenekli bir yönetmen (adam mckay) ile işlemiş film. en karizma karakterleri, en karizma aktörler kapmış diyebilirim ama ryan gosling'in sarı saçları olmadan fena sıradan olduğunu da eklemeliyim. film boyunca kaç subliminal yedim bilmiyorum, slow motion da yeniden izleyip saymayı düşünüyorum. filmin anlatımı, esprili dili ve interaktif halini de oldukça başarılı buldum. krizi fırsata çeviren bir avuç öngörülü kumarbazı seyrettik ama ya bardağın boş tarafı? aynı gemide birileri birilerinin cebini boşaltıp kendi ceplerini doldururken batan gemiye uzaktan bakan çakallar ne olacak? ülke olarak bu adamlar doğrusuyla yanlışıyla bir şekilde çıktı bu krizden, biz ne yapacağız? ha bir de biz de oynayabiliyor muyuz böyle bir bahis?
hesabın var mı? giriş yap