• son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan.

    konusundan kısaca bahsedersek olaylar kral arthur 'un ölümünden sonra belirsiz bir zamanda ingiltere'de geçiyor. romanın kahramanları bir yaşlı briton karı koca beatrice ve axl. önemli bir sorunları var. yaşadıkları dünyayı saran garip bir sis onlara hem uzak hem de yakın geçmişleri ile ilgili hemen her şeyi unutturmaktadır. geçmişleri ile ilgili bir çok şeyi hatırlayamayan çift olanlara bir anlam verememektedir.

    beatrice ve axl yakın bir köyde yaşayan oğullarını ziyaret etmek için yol çıkıyorlar. yolda gecelemek için uğradıkları sakson köyünde yanlarına wistan isimli bir sakson savaşçı ve bir dev tarafından ısırılmış 12 yaşındaki bir çocuk olan edwin katılıyor. daha sonra yolda kral arthur'un şövalyelerinden sir gawain ile karşılaşıyorlar. işte olaylar bu beş kişinin etrafında dönüyor.

    kitap diğer kazuo ishiguro kitapları gibi yalın, duru bir dille yazılmış basit bir hikayeye sahip. ancak yine diğer ishiguro kitapları gibi incelendiğinde ince düşünülmüş, derin ve çarpıcı mesajlar veriyor.

    bu kitabın özelliği fantastik ögelere sahip olması. kitapta yaratıklar, ejderhalar, yamyam devler, ifritler, cinler, insanlara hatıralarını unutturan bir sis, büyü, efsanevi kral arthur ve şövalyeleri, büyücü merlin , insanları ölümlüler diyarına geçiren kayıkçılar var.

    ishiguro diğer eserlerinde olduğu gibi bu romanında da kimlik, tarihsel kimlik, milli kimlik konusunu inceliyor. savaşlar, barış, milletlerin, devletlerin devamlılığı, intikam, sürekli barışın mümkün olup olmaması, barış sağlanması ve sürdürülmesi konusunda neler yapılması gerektiği temaları üzerinde duruyor.

    yalnız yazar burada çok çetrefilli bir yol izliyor. kahramanlarımız sis yüzünden hemen hemen her şeyi unutmuş durumdalar. bu yüzden anlatı yer yer belirsizleşiyor. ishiguro'nun bilinçli bir şekilde yaptığı bu belirsiz anlatı yer yer okumayı güçleştiriyor. yaşanılan tarihsel bir amnezi üzerinden, hatta bu amnezi ile mücadele ederek kimlik arayışında kahramanlar.

    hikayenin sonunda ise iyi ya da kötü bütün hatıralarının getireceği tehlikeleri de kabul ederek bütün anılarını geri almayı seçiyorlar. gelecek belirsiz kalıyor.
  • türkçeye gömülü dev ismi ile roza hakmen tarafından çevrilmiş ve yapı kredi yayınları tarafından yayınlanmıştır.
  • yeni başladığım kitap. kafamda murakami ile çarpıştırarak ilerliyorum. merak içindeyim.
  • ishiguro'nun son romanıyken benim okuduğum ilk ishiguro romanı. on yıllık bir aradan sonra yayımlanmış bu kitap. konusu defalarca yazılmış zaten, benim hoşuma giden şey ishiguro'nun detaylara verdiği önem oldu. ufacık bir mimik, bir söz bile çok anlam ifade ediyor kitapta. karakterler ise yine çok gerçekçi yaratılmış. ishiguro nobel edebiyat ödülünü bileğinin hakkıyla almış diyebilirim bu romanına dayanarak. üstteki entrylerden birine ithafen, romanda fantastik ögeler yer alsa bile, dahası metin neredeyse bu fantastik ögeler üzerine inşa edilmiş olsa bile bu metne lotr muamelesi yapmak, yazarı da kolaycılığa kaçmak ile suçlamak bana çok komik geldi. romanı anlamlı kılan şeyler bunlar zaten. evet gawain var ancak gawain'in olması gerekiyor işte. yazarın kendi yarattığı bir karakter olamazdı o, gawain olması gerekiyordu. sanki gawain karakteri romanda önemsiz yer kaplıyormuş ve de sırf isminden prim yapılıyormuş gibi yazılmış. bir kere kitaptaki en etkileyici bölümler gawain'in gözünden anlatılan bölümlerdi bana kalırsa. neyse, zor bir metin. dönemi bilmek gerekiyormuş, ben bilmeden okumaya başladım ve kitaba girmem epey vakit aldı. zaten tekniği de zor, hatırlamalar ve sayıklamalar üzerinden gidiyor. ingiltere tarihi bilmek güzel olabilir. yine ykyden çıkan sir gawain ve yeşil şövalye kitabı okunabilir öncesinde, ya da gerek bile yoktur bilemedim.
  • arthurian fantazya tadında kaleme alınmış pek hoş bir ishiguro romanı.

    hangi türe yerleştirmek münasip olur pek emin olamıyorum ama fantazyanın modernist, jungcu arketiplerden beslenen ve semboller üzerine inşa edilmiş yapısına tam oturtamıyorum kendi zihnimde. büyülü gerçekçilik de demezdim, özellikle dil kullanımı ve kurgusu büyülü gerçekçilikten çok uzaklaştırıyor bence gömülü dev'i.
    müsaade varsa element uyduracağım post modern fantazya gibi bir tür olsaydı belki o tip bir eser olarak nitelendirilebilirdi. (ya da nitelendirilemezdi, neyse saçmalamayayım.)

    ılık spoiler

    roman hafıza meselesini tartışmaya açar. belleğin yitiminden ziyade katılığının insana musallat ettiği lanetin izini sürer. yaşlı bir çiftin yol hikayesi üzerinden 6-7. yy dolaylarında britanya'daki demografik değişimi devler, ejderhalar gibi fantastik yaratıkların hüküm sürdüğü bir britanya tasviriyle anlatır.

    pek latiftir.
  • güzel roman. belleğin insanın başına ne derece bela olduğunu bize çarpıcı bir şekilde anlatan bir yapıt. insan hatırlamadığında aslında mutluyken hatırlamaya çalışır ya işte tam olarak bunu sorgulamış yazar. geçmişi kurcalamanın insanın mutsuz kılacağı yaşlı bir çift üzerinden gösterilir bize. romanda beni en çok etkileyen karakter gizemli kayıkçı oldu. görevi birçok çağrışımda bulundu bana, bunların en başında adaya geçirmek için çiftleri sorgulaması ve onların birbirini koşulsuz sevdiğine karar verirse onları adaya geçirip orada beraber yaşamalarına imkan vermesi geliyor. sembolik bir görev. sanki thanatos'taki nehri geçmek gibi. ölüme sevdiğinle gidebilmek gibi. tuttum seni kayıkçı.
  • fantastik edebiyat türüne meraklı olanlar için güzel bir okuma şeklinde tanım yapılabilir sanki.
    unutmanın bir nimet mi yoksa lanet mi olduğu sorusunu güzel işliyor; önemli şeyler söylüyor ve insanı düşünmeye zorluyor.
    tabii ki güzel kaleme alınmış bir metin.

    ama...
    neredeyse orta dünya'da geçiyor be ağbi...
    ejderha nefesinin peşinde üç gün geçiriyorsun. ve evet, bu yaşta ishiguro'dan devler, ejderhalar, cinler filan okumak istediğimden emin değilim hiç.

    neyse, güzel roman. akıcı filan.
  • --- spoiler ---

    sanırım en çok yazarın kolaycılığını sevmedim. fantastik roman yazmak, bilimkurgu romanı yazmak biraz kendi dünyanı yaratmakla ilgili. bu türün takipçisi olmama rağmen çok ciddi mühendislik gerektiğine inanıyorum. her şeyin tutarlı, kendi mantığının, kendi geçmişi ve geleceği olan. yepyeni bir dünya. burada çok fazla ödünç öğe var. don kişot'umuz gawain var, yunan mitolojisinden alıntı boğa / köpek karışımı yaratığımız var, ejderhamız var, hadesin diyarına insanları taşıyan kayıkçımız kharoon var, merlininiz var ... çok fazla ödünç öğe var. neden en basitinden bir dünya inşaa etmek varken böyle bir ödünç almak. avunamayanları düşünün. ne güzel bir yapı vardı biraz escher vari ... üzücü. bu kadar beklemiş, heyecanlanmışken.
    --- spoiler ---
  • japon yazar ishiguro'nun 10 yıl aradan sonra çıkarttığı yeni kitabı.
hesabın var mı? giriş yap