• türkçe'ye yaratma cesareti adıyla çevrilmiştir. çevirmeni alper oysal'dır. metis tarafından yayımlanmıştır. ressam ve psikiyatr olan rollo may'in yaratma süreci üzerine yaptığı şahane araştırmalara ve tespitlere yer verir. yaratma hazzını vecd'e* bağlar may insanı. son beş yılda okuduğum kurmaca dışı eserler arasında bana en çok yardım etmiş, ilham vermiş, gönlümü okşamış kitaptır. metis'e her uğradığımda bir kopya alırım, sevdiğim ve ilgisini çekeceğini düşündüğüm dostlarıma hediye ederim bu kitabı. cesaret vericidir.
  • birim cumlede en fazla aforizma bulundurma rekorunu uzak ara elinde bulunduran rollo may kitabi.
    siir ve siir yazma uzerine konusmaktan, en az siir yazmaktan ho$landiklari kadar ho$lanan $air güruhunun aforizmalari buyuk cogunlugu olu$turuyor.

    yarati ; kitapta olum anksiyetesinden kurtulmanin fi$ekledigi bir cesaret eylemi olarak kavramla$tirilmi$tir.
  • varoluşçu psikoterapinin önemli isimlerinden rollo may'in mutlak okunası yapıtı.
  • gece yarısı "tanrı cesur mudur?" sorusunu sorduran iki kelime
  • rolla may'in yaratıcılık ve cesaret üzerine insanı çağ atlattıran kitabı. bu eserin felsefi alt yapısının ne kadar güçlü olduğunu tartışmaya gerek yok. may'in yaratım üzerindeki tezlerinin antitezlerinin oluşmasını beklemek için uzun bir süremiz olduğu da aşikar. yaratıcılığın basit bir anlamından ziyade derinlemesine incelenen kitapta bireysel olarak yaratım süreçleri ve bireylerin bu süreçlerdeki girdikleri davranış biçimlerinin de ele alındığını görebiliyoruz. yaratma cesareti ile ilgili söylenebilecek tek kötü şey çeviri. bu kitabın çevirisinin acilen güncellenmesi gerektiğini düşünüyorum. daha kitabın girişinde yaklaşık kırk sayfalık bir çevirmen ön sözü mevcut ve eserin derinlikli okumasında sürekli çevirmen pit stoplarına maruz kalıyoruz. evet kimse kusura bakmasın maruz kalıyoruz.
  • “...fakat eğer kendi özgün fikirlerinizi ifade etmezseniz, kendi varlığınızı dinlemezseniz, kendinize ihanet etmiş olacaksınız. bütüne katkıda bulunmadığınız için ihanetiniz toplumunuza da karşı olacak.”
  • amerikan psikolojisi ve varoluşçu psikoterapinin önde gelen ismi rollo mayin en temel yapıtlarından biridir. may, psikoloji, psikoterapi, felsefe ve sanatla yakın ilişkisinden ötürü, yaratıcılık konusunu ilginç bir perspektiften inceliyor. tüm varoluşçular gibi o da kaygı olgusuna büyük önem vererek, değişimin kaygısının içine gömülerek varılacak bir yaratıcılık düzeyinde gerçekleşeceğini vurguluyor. geçiş dönemi psikolojisinin tüm olumsuzluğunu, yaratıcılığın zorunluluğu adına kutlayan may, yeni olanın her yerde fışkırdığı bir dünyada, insanın bilim dışı kaynaklara güvenmesi gerektiğini savunuyor. bunun için de yeni bir cesaret biçiminin bireyde yaratılmasına önemli katkılarda bulunuyor.
  • toplama albüm gibi kitap, en iyiler burada. özellikle mitler ve sembollere değindiği bölümünde 'bilinir olana has' güzellik harika anlatılır.
    rollo may yüksek ve üzerinde düşünmelik özlü sözler de eder. mesela, "sanatçı kaosun içine, ona biçim vermek için kendini gömendir" der. yine sanatçı, "apollon'un biçimiyle dionysos'un vecd'i arasında sallanır" da der. bu dertli dervişi işaret etmek için de kafka'yı tanımlar: "kafka hiç yaşamadı ama en vital olandı." çilekeş sanatçının vital olabilmek için kendine özgü formüller üretmesi gerektiğini ekler ve goethe'nin dünyayı iyi bir yere dönüştürebilme potansiyeli taşıyan, bencilce ve biraz kibirli buluşunu paylaşır: "hayatta yüce amaçları olanlara karşı tek bir tavır olanaklıdır: onları sevmek."

    rollo may'in bir arkadaşının kaleme aldığını söylediği (pek inanmadım) kısa bir şiir ile bitirelim:
    "varım, öyleyse seviyorum
    senin savunmasız yüzünden
    dosdoğru bana bakan
    o bütün duyarlığı.
    seviyorum, öyleyse varım."
  • transandantal meditasyon gibi huzur ve dinginlik verme amaçlı yöntemlerin, yaratmanın gerçekleştiği karşılaşma anına götüren içsel gerilim ve çatışmaları yok ederek kişiyi yaratıcılıktan uzaklaştırdığını savunan faydalı eser.
  • ''cinsel metafor gerçekte karşılaşmanın önemini ifade ediyor. cinsel birleşmede iki kişi birbirleriyle karşılaşırlar; birbirleriyle tekrar bütünleşmek için kısmen geri çekerler kendilerini, bilmenin ve bilmemenin tüm nüanslarını yaşayarak birbirlerini tekrar bilmek için. erkek kadınla bütünleşir ve ve kadın da erkekle; ve kısmen geri çekilme, ikisine de yeniden dolmanın vecd yaşantısını verecek en uygun yol olarak görülebilir. her biri kendi yolunda etkin ve edilgendirler. bu, önemli olanın bilme süreci olduğunun bir gösterilişidir; eğer erkek basit bir şekilde kadının içinde durursa, olup biten, iç içeliğin doğurduğu hayreti uzatmanın ötesinde bir şey değildir. yaratıcılığın son aşamasının bakış açısından bakılırsa anlamlı olan, karşılaşma ve tekrar- karşılaşmanın sürüp gitmesidir.

    cinsel birleşme, iki varlığın iç içeliğinin, olanaklı en dolu ve zengin karşılaşma içindeki son noktasıdır. bu deneyimin yeni bir varlığı üretmesi açısından da yaratıcılığın en yüksek biçimi olması çok anlamlıdır. ''
hesabın var mı? giriş yap