• bence eternal sunshine of the spotless mind dilencilerine kapak olması gereken bir black mirror bölümüdür. herkesin "ben de aşk acısı biliyorum böhü böhü..." diye sulandırdığı ama hiç de öyle cıvık ve duygusal bir his olmayan o beyni aldırmak isteme hissi ancak böyle anlatılabilir, yalnız böyle anlatılmalı.
    aşk acısı, ayrılık acısı, aldatılmak, "o"nu kaybetmek bile yetmez... bu beyni aldırmak isteme kıvamına insan öyle kolay gelmiyo. bunun için ancak büyük harflerle "mal" yerine konman gerekiyo. aylarca ayakta uyuman, seviliyo zannederken aslında suratına bakılmadığını aylar aylar sonra kafanı kurcalarken farketmen gerekiyo. göz bebeğine ve omurgana cam kırıkları saplanması gözlerinin yuvalarından çıkarken göz kapağını kanırtması gerekiyo beyninde matrixte göbeğe giren o iğrenç böcekten sürünmesi gerekiyo tüm kıvrımları zehriyle kaplaması ağzını açıp yine de nefessiz bırakması gerekiyo.
    bu his öyle renkli, bulutlu mavili pembeli midende kelebek ucurtan cinsten bişey diil. romantik hiç diil.
    bu soluk, soğuk bir cinnet.
    bu his bildiğin his bile diil işte bu grain, aslında beynimizde var. üstelik bizdeki, grainden daha kötü çünkü yerini bilip söküp çıkaramıyosun. bilsem ben sökmek lazımken kaç zaman önce tırnaklarımla kazıya kazıya sökerdim onu olduğu yerden. bizde sökemiyosun işte. zaman diye bişey var bizde. bi de zamanı bekleyemeyecek kadar olursan ilaç var güzel ilaçlarımız var temiz, pamuk gibi.
    ama şöyle de iyi bişey var bizdeki grain vakasını bi kere atlattın mı daha da sana bişey koymuyo. öldürmeyen güçlendiriyo bi nevi. şimdi benim suratıma tükür yarapppi şükür mesela bi kulak arkası izi diil tabi ama...
    sen bi de ruhumdakini gör eğer ruhum varsa
  • dizi tarihinin en kahpe kadın karakterlerinden birisine tanık olduğumuz tıpkı ikinci bölümü gibi muhteşem black mirror üçüncü bölümü.
    --- spoiler ---

    kocası beş günlük bir seyahate gittiğinde kocasını , eski sevgilisiyle hemde kendi yataklarında aldatan ffion isimli kaphenin ve yanlış kadını seven liam'ın hikayesidir bu bölüm.
    üstelik bu ilişkiden çocuğu peydahlayıp bizim çocuğumuz diyerek liam'a yutturması , bunu yıllarca saklaması ve liamın başta sıkıcı ve mantıksız gelen inadı sayesinde gerçekler ortaya çıktığında bile bin bir yalan ve kıvırma ile üste çıkmaya çalışması , en sonunda da kanıtları silmeye çalışmasıyla ffion kendisine bol bol küfür ettiren bir karakter olmuş.
    klasik aldatan kadın işte lan.
    ama dizinin sonunda liam'ın bu karısı olacan kahpe ffion ve kılıbık jonas'a neler yaptığını görmemiz lazımdı. birini alıp ötekinin kafasına geçirebilir bence. gayet yakışır.

    --- spoiler ---
  • hadi kabul edin.

    hepiniz liam'ın ilk baştaki hareketlerini, kıskançlıklarını paranoya sanıp, içinde büyüttüğü bir eziklik olarak gördünüz.

    ulan adam bildiğin;davranışsal, edimsel, sosyal psikolojiyi kullanarak karısının kendisinden bir şeyler sakladığını çaktı. ama hala izleyicilerin çoğu "yohh artık liam abartıyorsun, kapa meseleyi, ne pişmiş aşa su katıyon olm, gül gibi avradın, ay bala çocuğun var." dedi, değil mi?

    işte aslında hiçbiri yokmuş değil mi. ne gül gibi karısı ne de ay bala çocuğu.

    black mirror'un , denizin buz gibi sularından gelen sarsıcı bölümüydü. bak kaç sene geçmiş hala küfrederim amq.
  • çok enteresan bi şey bu. az önce izledim ve üzerime bi boğa oturdu, kalkamıyorum yerimden. insana geçmişini sorgulatıyor.

    --- spoiler ---

    sometimes, you are a bitch! ırıspı...

    --- spoiler ---

    ağzını severim senin!
  • dünyanın gelmiş geçmiş en iyi ''dizi bölümlerinden'' biri.
  • bu bölümle ilgili en hoş detay oyuncuların şu iki tiplemeyi çok güzel canlandırmalarıydı. saplantısı nedeniyle çıldıran adam, gerçek ortaya çıktıktan sonra matem dolu ve intihar eğilimli bir yalnızlığa boğuluyor. erkeğin saplantıları karşısında kadın sürekli "sen bir hastasın, normal değilsin" kozunu ortaya koyuyor, gerçek ortaya çıkınca tek şansı olan "seni seviyorum"u ve ağlamayı kullanıyor. bu iki figürün bir arada olduğu her esere büyük hayranlık duyuyorum.
  • daha önce aldatan insanların hallerini görmüş olanlar bu bölümde kadını, üste çıkma çabasını çok iyi analiz etmiştir...

    aldatan insanın hallerini göstermek konusunda çok başarılı bir bölümdü her şeyden önce
  • teknolojiden nefret etmeni sağlıyor evet. zaten hali hazırda yaşattıklarına göz yummam olası değil. zaten şu halimizle bile çok sevilesi varlıklar değiliz ve bunun çok fazla bilincindeyiz. evet çok iyi, gelişmek her şeye daha kolay ulaşmak hep kulağımızda olan laf global köy. herkes her şeyi biliyor. ama herkes her şeyi bilmek zorunda mı? bunu sorgulamaya başlıyorsun. insanlar her şeyi bilmek istiyor. birbirlerine özel olanı gösteriyorlar. bazı insanlar bunu yaptıkça bizden de bekleniliyor. herkes, her şeyi, hemen öğrenmek istiyor. çünkü neden? öğrenebilirler. yapabilirlik olduktan sonra.. sabredebiliyor muyuz? asla. sorgulamalarımız zaten çok can sıkıcı ve bir de bu sorgulamaların gerçek cevaplarını alabiliyoruz. şuan bile, teknolojinin şu haliyle bile, instagramda fotoğraf beğenir, twitterda rt yapar, foursquare'de nerelere gitmiş, facebookda kaç arkadaş var, nereye ne yorum yapmış. bunlar takip edilebilir veriler değil gibi görünüyor ama ne yazık ki gerçek. gerçekler gözünün önünde. burnunun dibinde. görmemek elde değil. ve gerçekler ne yazık ki pek iç açıcı değil. gidiler yer.. pek iç açıcı değil. her şeyi öğrenmemiz demek her yaşananın da bedelini ödeyeceğiz demek. bize yaşatılanın da aynı şekilde.

    black mirror'ın ilk 2 bölümünde de bu konular çok güzel gösteriliyor. bazı durumlarda teknoloji ve teknolojiyi iğrenç bir şekilde kullanan insanlar korkutucu şekilde duygusuzlaşıyor. alışıyorsun. hissizleşiyorsun. savaşta ölmüş bir bebek fotoğrafı ya da birbirini bambaşka şekillerde beceren insanları izlemek. duygusuz hissiz bir hayat yaşamaya başlamak. bunları yapıyoruz artık. ve hiç durup düşünmeden.

    bu kısa film/mini dizi her neyse, bir bölümde anlatmaya çalıştıkları benim kelimelerle, cümlelerle ifade edebileceğimden çok daha fazlası. bir yerde bir sorun var çığ gibi de büyüyerek üstümüze doğru geliyor. bunun adı teknoloji olabilir, hissizlik olabilir, umursamamazlık, tahammülsüzlük. başı sonu neresi belli değil ama gittiğimiz yer -black mirror'ın diğer bölümlerinde de anlatmaya en azından bir ucundan tutup göstermeye çalışmış- bayağı bir sorunlu.

    insanlar birbirlerine tecavüz ediyorlar. fakat fiziksel olarak değil. resmen hislerime tercüman olmuş bu the entire history of you denen şey.

    --- spoiler ---
    adamın yaşadıklarını aynı şekilde, aynı obsesiflikle, yine aynı şekilde delirme yolunda ilerliyor gibi sorular sorarak yaşadım. her şeyin teknoloji sağolsun geçmişi, kaydı, bir yerde bıraktığı bir izi olduğu için ve en önemlisi insanlar böyle oldukları için öğrendim, öğrenmek zorunda kaldım. fakat kötü kısmı zaten adamın söyledikleri. öğrenmesen bile! ortaya çıkmasa bile! orada bir çürük var, kokusu var, diline geliyor. altından çıkacak bütün o pisliği biliyorsun. çıkmasa ne olur.. şüphe yeterli. böyle durumlarda şüphe yeterli oluyor.
    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    kadın cinsinin manipule etme yeteneğinin teknoloji duvarına tosladığı evlilik karşıtı black mirror bölümü.

    white christmas'taki orospu beth'in eline su dökemez belki ama kendi alanında elinden geleni yapmış bir sürtük tiplemesi izledik ffion karakteriyle.

    biraz twistli olsaydı iyi olurdu ama bölümün başindan itibaren kadinın hareketleri çok belli etti durumu.

    -insan cidden böyle şeyler görünce evlenmeye cekiniyor. zaten bu bölümü izleyince birkac sene önceki haber aklıma geldi. istanbulda bir adam sahibi olduğu 3 çocuğun kendisinden olmadiğını öğreniyordu.
    düşününce elemanın nasıl can çekiştiğini hissedebiliyorsunuz. bir daha kimseye güvenemezsin böyle bir durumda.

    "erkek yüreğinin özünde sadece sertlik vardır,oysa kadının yüreği özünde kötüdür." -frıedrıch nıetzsche.

    --- spoiler ---
  • black mirror üçlemesinin üçüncü bölümü.

    konu, oyunculuk, yönetim mükemmel.

    kıskançlık, şüphe, ihanet, pişmanlık.

    sinema sanatını seviyorum.
hesabın var mı? giriş yap