the firm

• bu filmde tom cruise'a tahsis edilen oda her avukatın hayallerini süsler, süsleyecektir.
• poster çocuğu imajından kurtulmak isteyen tom cruise un yer aldığı ilk önemli film.. zira seneler geçti her geçen seneyle birlikte tom cruise rain man, magnolia, the last samurai, eyes wide shut gibi ağır filmlerde oynadı ama akademinin gözünde bi türlü sınıf atlayamadı.
• sinema uyarlaması hayalkırıklığı olan hukukla ve avukatlarla ilgili sürükleyici macera romanı, bir john grisham kitabı. aslında temposu sürekli artan bir hikayeye ve akıcı bir anlatıma sahip. bunu da leş olmuş fen lisesi ingilizcemle bile bir günde 100 sayfasını birden okuyabilmiş olduğum için söylüyorum. özellikle kaçış-kovalama-kurtuluş bölümleri sinema için zengin malzeme sunuyor ve tutarlı bir şekilde anlatılmış ama filmde bu kısımlar çoğunlukla atlanmış ve tadaaa diye sonuca varılmış. karakterler yeteri kadar karizmatik değil efendime söylim tammy şuh değil, abby güzel değil, ajan abi kel bi dallama... sadece mitch (tom cruise) ve avery (gene hackman) rollerine çok yakışmışlar.
  
  konusu ise şöyle; parlak bir harvard öğrencisi olan mitchell y. mcdeere memphis'te adı duyulmamış bir hukuk şirketinden davet alır. görüşme sonunda wall street şirketlerinin vermediği imkanları sunan bu gösterişsiz ve garip şirketle anlaşır. kısa bir süre sonra boston'dan gelip memphis'e yerleşerek günlerini hem şehre hem de her gün yeni bir tuhaflıkla karşılaştığı şirkete alışmaya çalışmakla geçirmeye başlar. bu esnada çaylak mitch ile beraber bir dizi sıkıcı hukuk terimi eşliğinde şirketi biz de tanımaya başlarız. yine bir gün bir öğlen vakti bir cafede kahvesini yudumlayan mitch, fbi ajanı olduğunu söyleyen (ınının ınının) bir adam tarafından tehlikede olduğu konusunda uyarılır. kahramanımız bundan sonra hangisine güveneceğini bilmediği iki taraf arasında kalır, bir yandan gerçeği öğrenmeye öte yandan artık çok şey biliyor olduğu için hedef haline gelen kendisini ve ailesini kurtarmaya çalışacaktır.
• yillar sonra video furyasinin son zamanlarina denk gelen hatta bu yuzden kilpayi kacirilan ve tv'de de rasgelinmeyen bu filmi seyretmeye basladiginizda cok da heyecanli olmayabilirsiniz tom'un genclik hallerini yeniden gorme istegi disinda. oysa seyredince ed harris'in a beautiful mind'daki, tom cruise'un eyes wide shut'taki, gene hackman'in her zamanki rollerine nasil prova yapmis olduklarini goreceksiniz. seviceksiniz filmi yine, yeni veya yeniden.
• an itibariyle tv8'de oynayan 1993 yapımı sydney pollack filmi. tom criuse'un daha parayla götünü silmediği zamanlardan toy ve yakışıklı halleri için izlenesi
• football factory'nin yönetmeni nick love'dan yine holiganizm temalı yeni bir film. 18 eylül 2009'da amerika'da sinemalarda türkiye'ye gelir mi bence gelmez gibi. umarız nick love green street hooligans'dan bir şeyler kapmıştır da iki tezahürat iki atkı görürüz.
  
  resmi sitesi;
  
  http://www.thefirm84.com/
  
  trailer'ı;
  
  http://www.youtube.com/watch?v=2jymwn7uusi
• memphis'de gecen bir filmdir. uzerinde kosulan kopru mud island'a giden bir tur turist atraksyonudur.
• tainted love ile süper bir başlangıç yapıp, vasat devam eden, çok daha güzel olabilecekken, ortalama bir film haline gelmiş olan nick love yapımı.
  
  filmin güzel yanı paul anderson'ın rolüne cuk oturması.
  
  (bkz: paul anderson/@0 5 ucu olan adam)
• 93 yapımı pollack filmi. derli toplu hikaye anlatımı ile insanın bugünlerde bulamadığı klasik yüze sahip filmlerden biri. film yer yer akıcılığını kaybediyor ama yine de güzel. gönül rahatlığı ile7,5/10
• john grisham’ın aynı isimli kitabından uyarlanmış sydney pollack filmi. temposu düşük diye eleştirilmiş bende katılıyorum. film sonlara doğru tempolanmaya niyetlensede yetersiz kalıyor. ancak kitabında başlarda temposu düşük. ayrıca kitapla film arasında bazı farklılıklar var. çok iyi demek zor ama kötü bir uyarlama da değil. 7/10. son olarak john grisham’ın “the rainmaker”, “the pelican brief”, “a time to kill”, “the runaway jury” kitaplarıda aynı isimlerle beyazperdeye aktarılmış durumda ve hepsi iyi filmler izlemenizi tavsiye ederim ancak benim favorim “the rainmaker”.