• film gibi değil pek.. sanki kurbanlardan birinin bir yakını herkese adamın ne yaptığını anlatmak istemiş ve bunu çekmiş gibi..

    gerçek bir hikaye olmasa kötü bir film olur.. çünkü çok gerçek. polisin kanıtlar/tanık karşısındaki tavrı, katilin sorgudaki halleri, kurbanların durumu, kurtulan kurbanın yaşamı çok gerçek.. o kadar gerçek ki görmek insanın içinde çok kötü bir his bırakıyor.

    seri katilin iç dünyasının işlenmemesi seri katile değerlendirilecek bir özellik yüklenmek istememesi ile ilgili.. iyi de olmuş..

    nicholas cage yine kendini oynamış, hiç fark yok öncekilerden.
    john cusack'ın performansı da katile anlam yüklemekten kaçınılması nedeniyle arada kaynamış..
    vanessa hudgens iyiydi. iyi olduğunu kız için içimizin parçalanmasından anlıyoruz. film onun için çekilmiş gibi zaten..

    izledikten sonra keyifli bişeyler yapacaksanız izleyin.. yoksa bu kadar gerçek bu kadar acı kaldırılacak şey değil..
  • şu sıralar vizyondaki filmler arasında gidilebilecek filmlerden biri.
    harika değilse de güzel ve etkileyici bir film.

    --- spoiler ---

    50 cent pezevenk rolünde.
    --- spoiler ---
  • oyuncular şahane, konu gizemli, ilgi çekici ve hikaye gerçek. yani her şey yerinde ama film tatsız. çok iyi malzemelerin olduğu ama aşçı yüzünden lezzetsiz olmuş bir yemek gibi. david fincher olaydı o yönetmen koltuğunda..
  • yönetmen scott walker'ın ilk filmi. filmde, sayısı tam olarak bilinmese de alaska'da 17-24 kadını, gizli bır yere götürdükten sonra kaçmalarına izin verip daha sonra da çeşitli silahlarla avlayarak öldüren seri katil robert hansen'in gerçek yaşamı konu ediliyor.
  • seri cinayetlerin işlendiği diğer filmlerin aksine, seri katilin iç dünyasını işlememesi filmin tek eksik yanıydı. breaking bad'deki hank amca polis memurluğuna bu filmde devam ediyor.
  • en kötü seri katil filmlerinden birisi. nicholas yine aynı abartılı oyununu oynuyor, john da o kadar temiz suratlı ki katil olamamış. katilin nasıl katil olduğu konusu, iç dünyası siktiredilmiş. asıl kız inandırıcı değil, 50 cent kişisinin bok gibi oynamasına rağmen aktörlükte inat etmesi de cabası. d. fincher bu hikayeyi alacak cillop gibi bir film çekecek, o zaman izlenir. hank reyiz gene olsun ama...

    --- spoiler ---

    80'lerin başında araç telefonu var mıydı lan?

    --- spoiler ---
  • film olarak değerlendirilirse epey kötü, “yarı dokümanter” olarak değerlendirilirse gideri var..

    akışta boşluklar var, muhtemelen senaryolaştırırken heyecan katmak için yapmışlar tabi ama bazı detaylar anlatılsaymış daha iyiymiş..

    el netice, boşa gitmeyen ancak tadı damakta kalmayan bir 1,5 saat..
  • gerçek bir hikayeden uyarlanması filmin ağır ilerlemesine neden olsa da kesinlikle vakit kaybı değil.
    suç kategorisinden seri katil temalı filmleri seven sinema izleyicileri için iyi bir seçenek. süre itibariyle epey uzun sayılacak bir film ve içeriği gereği akışı yavaş, kendini tekrarlayan bir yapım olmuş. fakat final sekanslarına yaklaştıkça göreceli olarak ivmelenmesi, nicolas cage'in usta oyunculuğu bile bu filmi izlemeye değer kılmaya yetiyor. filmin negatif tarafıysa katilin başından beri bilinmesi. her ne kadar yaşanmış olayları işliyorsa da senaryolaştırma ve kurgulama aşamasında birkaç değişikliğe gidilerek, anafikirden sapmadan; gerilim ve giz unsurları ön plana alınarak çok daha sürükleyici ve heyecanlı bir iş çıkarılabilirdi diye düşünüyorum.
  • nicolas cage ve john cusack'ın con air'den sonra birlikte oynadıkları ikinci film.
  • 1971'den 1983'e kadar 17 kadının ırzına geçip öldüren, 30 kadının ise ırzına geçen; ancak yetkililer tarafından sayıların bunların çok daha üzerinde olduğu düşünülen fakat vakaların hepsini çözemedikleri için daha kaç kişinin ırzına geçilip öldürüldüğünü bulamadıkları, gerçek olayların hikayesidir.

    21 ağustos 2014'te ölmüştür.

    bu da o orospu çocuğu hakkındaki belgeseldir;
    https://www.youtube.com/watch?v=usssxjfcuiw
hesabın var mı? giriş yap