• gnash'in 'i hate u, i love u' şarkısını aklima getiren güzel film.
    gerçekten çok çok iyi bir baba olmak ve çok çok kötü bir baba olmak gibi iki uç durum arasında bu kadar ince bir çizgi olabilmesini görmek insanı şok ediyor. fazlaca soğuğa maruz kalınca yanma hissi yaşamak gibi. bu tip çok zeki insanlar da kişisel gelişimlerinde de belli bir sınırı aştıklarında binlerce ulaşması güç hayalin peşinden gideyim derken hem hepsini yarım bırakıp hem de peşindeki insanları böyle perişan ediyorlar.
    son olarak 50 yaşındaki naomi watts'ı yaşlandırmak için hala ciddi makyaj gerekmesi de inanılmaz. maşallah diyoruz.
  • jeannette walls'in çok satanlar listesine giren anı kitabından sinemaya uyarlanacak olan film. başrol için jennifer lawrence ile anlaşılmıştı ama şimdi yerine brie larson ile görüşüyorlar.
  • short term 12 ikilisini tekrar bir araya getirecek olan film olacak.evet yönetmen koltuğunda destin daniel cretton, başrolde de brie larson var.yaşasın!

    edit: ghost society dedi ki onu biz üçlü yapalım.müzikleri de joel p. west yapacakmış. çok haklı.

    müzikleri de joel p. west yapacak, yaşasın! :)

    welcome to short term 12
    after party
  • woody harrelson'un kadrosuna katıldığı yapım.
  • yazarımızın ailesiyle, özellikle de babası rex walls ile olan ilişkisini aktaran bir kitap. baba figürümüz ise dahi bir o kadar da dengesiz bir tiptir.
  • çok tatlı bir film, başlarda şöyle bir kötüğ enerji gelir mi diye düşündüm fakat hikaye kendi kendine, size nüfuz ediyor. çok tatlıydı ya.
    (bkz: tvde denk gelinen güzel filmler)
  • 2017'nin ödüllü filmleri arasında yer alsa hiç sırıtmayacak olan, cins bir aileyi işleyen, etkileyici bir drama.

    ''zengin şehir halkı havalı apartmanlarda oturuyor. fakat şehir havası o kadar kirli ki yıldızları bile göremiyorlar. onlardan biriyle yer değiştirmek için aklımızı kaçırmış olmamız gerek.'' gibi cümlelerle açılış yapan film captain fantastic filmi gibi anarşist ve anti modernist bir film izlenimi vererek başlıyor.

    captain fantastic'de altı çocukları olan ben cash ve eşinin zamanında aldıkları bir kararla, platon'un devletinde bir cennet yaratıp çocuklarını birer bilge kral olarak yetiştirme umuduyla modern dünyanın dışına çıkıp ormanlık bir bölgede doğayla iç içe yaşamayı tercih etmeleri ve çocuklarını eğitme süreci işleniyordu. gerçi anarşist bir yaklaşımla umut verici başlayan film ikinci bölümünde aile dramasına evriliyordu lakin işlediği sıra dışı konusu, eleştirel eğitim anlayışı ve aforizmalarıyla dikkatleri çekmeyi başarmıştı.
    --- spoiler ---

    the glass castle'da woody harrelson'ın müthiş canlandırdığı baba rex karakteri de ben cash gibi anarşist ve aykırı bir tip. karısı da en az kendisi kadar enteresan olan dört çocuk babası rex, modernitenin çirkefinde kirlenmeme iddiasında olan, doğaya kaçarak özgürce yaşayacağı camdan kalesini inşa etmek isteyen, çocuklarını devletin okullarında okutmayan, noel'de parası olmadığı için çocuklarına gökyüzündeki yıldızlardan seçtirerek hediye eden, çok zeki bir adam. fakat iyi ve sorumlu bir baba olması için bu özellikleri yeterli olmayan rex aynı zamanda günlerdir aç çocuklarının karnını doyurmak için evdeki son birkaç doları alıp alışveriş yapmaya çıkan ama market yerine bara gidip zil zurna sarhoş olacak kadar sorumsuz ve alkolik biridir. film o yüzden modernizm veya kapitalizm karşıtı söylemler üzerinden değil çılgın baba rex'in çocuklarıyla olan ilişkisi üzerinden, özellikle de büyük kızı jeannette ile olan özel ilişkisi üzerinden ilerliyor.

    zaten bu tarz modernite eleştirisi yapan filmlerin captain fantastic, fight clup gibi filmlerde de görüldüğü gibi önerdiği şeyin hiç de matah olmaması genelde de kaosla sonuçlanması alıştığımız bir şey haline geldi. sistem eleştirisi yapmakla birlikte alternatif olarak sunduğu modelin kendi içinde tutarsızlıklarla dolu olması bu tür filmlerin, eleştirdiği sistemin güzellemesine dönüşmesi gibi bir risk taşıyor veya zaten amaç o. zira kapitalizmin alternatifi evsiz yaşam veya alkolizm olmamalı. o yüzden filmi daha çok baba-kız ilişkisi çerçevesinde izlemek, birbirlerine olan içten sevgilerine rağmen baba rex'in bitmeyen tutarsızlıklarının ilişkiyi sürüklediği yere odaklanarak izlemekte fayda var.

    güçlü bir dramatik yapısı olan film yaşanmış hikayeden ilhamla çekilmiş olmasından kaynaklı olarak ağır ilerliyor fakat brie larson'ın ve canlandırdığı jeannetta'nın çocukluğunu oynayan ella anderson ile woody harrelson'ın bilhassa karşılıklı oynadıkları sahnelerdeki üst düzey performansları filmden kopmadan izlemeyi sağlıyor. rex'in, kızına kıyamadığı için alkolü bırakmayı denediği sahneler gibi iz bırakan pek çok sahnenin ve diyaloğun olduğu filmde sanırım en etkileyici sahne baba ve kızın finaldeki veda hesaplaşmasıydı. rex'in o geçmiş muhasebesi içinde kızına söylediği ''hiçbir küçük kız babasının yükünü omuzlarında taşımamalı'' sözü de filmin en çarpıcı cümlesiydi sanırım. bu söz daha da genişletilerek ''hiçbir kadın, babası veya kocası olsun hiçbir erkeğin yükünü sırtında taşımamalı'' şeklinde de söylense sırıtmaz kanaatimce.

    --- spoiler ---
  • 2017 yapımı bir dram filmi, based on a true story. böyle uyarlama filmlerin sonunda gösterilen gerçek video kayıtları veya fotoğraflar filme daha bir anlam katıyor sanki. film bittikten sonra o fotoğraflar geçerken izlenilen şeylerin bir zamanlar yaşanmış olması..

    film hakkında çok da spoiler sayılmayacak şeylere gelecek olursak, rex ve rose mary’nin uyumu çok güzeldi. oyuncular da iyi seçilmiş, özellikle rex filmi götüren karakterdi. baba ve çocukların arasında geçen bazı diyaloglar etkileyiciydi zaten ara ara tekrar gösterildi. sonu tahmin edildiği gibi bitti zaten sonuç değil daha çok süreç filmiydi.
  • iyi film mi kötü film mi tartışmak yerine direkt şunu söyleyebilirim: çok çok iyi hikaye... kitabını henüz okumadım, fakat filmi 2 ay önce izlemem rağmen zaman zaman filme dönüyorum. bu, hikayenin ne denli güçlü ve sağlam olduğunun göstergesi aslında. filmden bir sahne, oyuncunun bir sahnesi filan değil sözünü ettiğim bu etkileşim. komple bir değerlendirme. fazlaca ''bizden'' fazlaca ''bize benzeyen'' bir iş çıkmış. sağına dönsen bu filmden bir hikayeye rastlayabiliyorsun, soluna dönsen bu filmden fırlamış bir ''baba'' görebiliyorsun.

    söylemeye çalıştığım şey, görüp de ifade edemediğim şey olmuş meğerse. bu film, kesinlikle izlenebilir bir film olmuş. ailenizle, özellik de de babanız ve çocuklarınızla izlemenizi öneririm.

    hayat bu şekilde paylaşılınca ''acısıyla tatlısıyla'' anlam kazanıyor.

    7.5/10
  • 2017 tarihli destin daniel cretton filmi.

    kadroda woody harrelson ve naomi watts tüm klaslarını konuşturup rollerini üzerlerine giyerken eblek brie larson yine yeniden kadroda sırıtmış.
    pek çok projesindeki bitse de gitsek mangırlar hesaba yatsa gazetelerde dergilerde adımdan bahsetseler performansı vardı.
    bunun haricinde gideri olan bir film, tahminimce shameless tüm sezonları takip edenler bunu da beğenmiştir.
hesabın var mı? giriş yap