the house that jack built

• şu ana kadar yalnızca 3 kez izleyebildiğim lars von trier'in aşmış filmi. dogville ile yarışır, o derece.
  
  yaklaşık 3 yıl sonra edit: toplamda 7-8 kez izlemişimdir daha da izlerim. teşekkürler lars von trier.
• kimsenin sözlerini yazmadığı metallica şarkısı.
  
  nakaratı mutluluğun özetidir:
  the higher you are
  the farther you fall
  
  --- spoiler ---
  
  [verse 1]
  open door, so ı walk inside
  close my eyes, find my place to hide
  and ı shake as ı take it in
  let the show begin
  open my eyes just to have them close again
  well on my way, but on my way to where ı've been
  ıt swallows me as it takes me in its fog
  ı twist away as ı give this world the nod
  
  [verse 2]
  open door, so ı walk inside
  close my eyes, find my place to hide
  and ı shake as ı take it in
  let the show begin
  open my eyes just to have them closed once again
  don't want control, ay-yeah
  as it takes me down, and down, and down again
  ıs that the moon or just a light that lights this dead-end street?
  ıs that you there or just another demon that ı meet?
  
  [chorus]
  the higher you are
  the farther you fall
  the longer the walk
  the farther you crawl
  my body, my temple
  this temple, it tilts
  step into the house that jack built
  the higher you are
  the farther you fall
  the longer the walk
  the farther you crawl
  my body, my temple
  this temple, it tilts
  step into the house that jack built
  
  [guitar solo]
  
  [bridge]
  open door, yes, ı walk inside
  swallow me so the pain subsides
  and ı shake as ı take the sin
  let the show begin (let the show begin)
  
  [chorus]
  the higher you are
  the farther you fall
  the longer the walk
  the farther you crawl
  my body, my temple
  this temple, it tilts
  step into the house that jack built
  the higher you are
  the farther you fall
  the longer the walk
  the farther you crawl
  my body, my temple
  this temple, it tilts
  'cause ı am, ı am, ı am
  
  [outro]
  open my eyes
  ıt swallows me
  ıs that you there
  ı twist away
  away
  away
  away
  --- spoiler ---
• saçma salak bir coğrafyada yalnız yaşayan bir kadınsanız izlememenizi salık verebilirim.
  
  lars von trier mi alırım bir dal yapmayın. etmeyin.
• insanın yüzüne tokat gibi vuran filmdir, ilerleyen yıllarda çok daha iyi anlaşılacak değeri.
  
  8/10
• sonunda manidar mesajlar veren etkileyici film.
• şu yazıda filmle ilgili çok güzel tespitler var.
• yaratıcı bir seri katilin ilmek ilmek işleyerek planladığı cinayetleri anlatan filmdir. herkes katil olarak doğmadığı için hem iki sokak lambası arasında hem de 12 yıllık süreçte o noktaya nasıl gelinebildiğini nihayet açık bir düzlemde ifade edilmiş. şirkettekiler anlamamış ama beklentiyi düşük tutarak izlendiğinde tam bir soğuk pazar günü filmi olmuş. kaçırmayın derim.
• "-bir sokakta, sokak lambalarının altında yürüyen bir adam hayal et. bir lamba ışığının tam altındayken gölgesi en yoğun fakat en küçük haldedir. adam yürümeye başladığında gölgesi de önünde büyür. gölgesi, bir yandan incelirken, büyür ve büyür... bir sonraki lambanın adamın arkasında çıkardığı gölge ise gittikçe kısalır, kısalır; ta ki adam o ışığın altına yaklaşmakta iken gölgesinin de gitgide yoğunlaşarak son radde koyuluğa ulaşmasına dek... ilk lambanın altında duran adamın benim daha yeni cinayet işlemiş halim olduğunu farz edelim. kendimi güçlü ve mutlu hissediyorum. sonra yürümeye başlıyorum, önümdeki gölge, aldığım zevk misali gittikçe büyüyor fakat aynı zamanda çektiğim acılar, yani sonraki lambanın arkamda çıkardığı gölge giderek yoğunlaşıyor... ve lambaların orta noktasında iken, çektiğim acılar o kadar yoğunlaşmış oluyor ki, tattığım zevke ağır basmaya başlıyor. attığım her adımla beraber artık zevkim yok oluyor ve acılarım arkamda bir bir bekliyor. nihayetinde acılarım o kadar şiddetli hale bürünüyor ki yeniden harekete geçmem gerekiyor; bu yüzden de bir sonraki lambanın altına geldiğimde tekrar öldürmeye başlıyorum.
  
  -özel biri olmak istediğini biliyorum jack ama şunu kabul et ki, bu benzetmeyi her bağımlı kendi acıklı hikayesinde kullanabilir.."
• (bkz: william blake)'in the urizen books kitabındaki illüstrasyonların en efsanelerinden kullanıldığı film.
• iki defa izledim... yine izleyeceğim!
  
  --- spoiler ---
  
  binlerce yıldır insanlar cehennemi tasvir etti.
  --- spoiler ---
  
  william blake
  ''öfke, hışım, yoğun infial,
  ateş, kan ve kin dalgalar halinde boşalıyordu,
  cehennemi duman sarmalları dolanıyor da dolanıyordu:
  ve erkenin dehşetengiz suretleri;
  ruhun ölümcül günahlarının yedisi de.''
  
  şahane bir yapım olduğunu kesinkes söyleyebilirim... antinatalism, mizantropi yetmezliği, tanrısal çatışkılar ve çelimsiz insanlığın; düşmüş bedenlerin hayatının cehennem tasvirleriyle dolu william blake ve daha birçok ekspresyonizm, sembolizm kalıntılarıyla dolu; sadece bireye yönelmiş bir yapım olmakla birlikte, herkesleşmişlerin kısır dünyasına hitap etmeyen, son dönemlerin harikulade bir yapımıdır. alev alev yanan kaplan,
  lars von trier blake alıntısı ve daha birçok ressamdan alıntılar yapmıştır.
  
  bruno ganz' ın (bkz: der untergang)'dan ve ölmeden önce sonra yalın bir müthiş bir şekilde sahnelediğini de ekleyelim.
  yine william blake sözü bırakalım:
  
  ''hangi ölümsüz el ya da göz,
  kurabildi korkunç simetrini?
  hangi uzak derinlerde, hangi göklerde,
  yandı ateşi gözlerinin?
  hangi kanatlar üstünde uçar gözü pek?
  nasıl bir eldir, ateşi kavrar korkmadan!
  ve hangi omuz, ne tür bilgi,
  kalbinin kirişlerini bükebildi?
  hangi korkunç el, ayaklar ya da?
  çarpmaya başladığında yüreğin.
  hangi çekiç? hangi zincir,
  hangi ocaktaydı beynin?
  hangi örs? hangi korkunç pençe,
  ölümcül korkularını kucaklayabilir!''