• --- spoiler ---

    terry gilliam'la ilgili ne biliyoruz? mekan takıntısı. evet, kamera ve lens seçimleri, ışık oyunları, kesmeler... hepsi mekanı bilinenin / beklenenin dışına çıkarmak için. bu filmde bolca görebileceğimiz bir şey... başka? zamanın önemsizleşmesi, başkalaşması, genişleyip daralması, ileri geri gitmesi... yani öznenin özgürleşmesi. heidegger, varlık ve zaman, falan filan.

    bu filmde başka neler var? bir hikaye ki, anlatıldıkça dünya var olmaya devam ediyor. şehrazat! alas, şeytan hikayeye son veriyor. sonra? trajedi başlıyor. insanın, tanrının ve her şeyin trajedisi. ve şeytan pazarlığa girişiyor. onun işi, dünyanın düzenini değiştirmek. hep aynı hikayenin anlatıldığı bir dünyadansa, bahislerle ilerleyen bir başka oyun. oyunun kurallarını değiştiriyor.

    imaginarium ne peki? dünyanın kendisi. tanrı'nın düşü! insanların "asıl" yüzleri. tony hep daha yükseğe çıkmak için her şeyi feda eden bir tamahkar! şeytanın tamahkar oyuncağı. peşinde adamlar var. anton, inanmış. havari. şeytan oyunu yenmek istemiyor, çünkü yenildikçe bahisler devam edecek. bahisler oldukça oyun da onun kontrolünde sürecek.

    valentine? faust'un aşık olduğu kadın. onun için her şeyini feda edebilir; ki ediyor. ruhunu da dahil. bazen de baba'nın kızı! tanrı'nın vazgeçemediği kızı. zayıf tarafı. "elçiye zeval olmaz!" evet, isa. tony, hem ihanet eden yahuda, hem de ihanete uğrayan isa. tony'nin düşünde, insanlar peşinden koşarken baba'nın yere düştüğünü ve tekmelendiğini görürüz. evet, tanrı öldü! oğul? o da feda edildi. insan? tanrı ölünce, o da öldü. şeytan? bahsi kazandı.

    cüce? tanrı'ya yol gösteren insan. hep haklı aslında. akıl cücelerin silahıdır? evet, bir bakıma. dr. parnassus'un hayal dünyası, kadınlara istediklerini sunuyor; onları mutlu ediyor. ya cüce? o yalnızca yol gösterici. isa'nın en cesur havarisi... beklenen havari? on üçüncü...

    bir başka hikaye daha anlatayım: bir baba, kızını kaybetmemek için onu hep korumaya çalışmaktadır. kız; genç ve tecrübesiz biriyle başarılı ama kötücül bir adam arasında kaldığında baba'nın seçimleri arasında sıkışır. valentine? istediği şey "ideal home"... orada kim var? colin farrel'in resmi. heath ledger'ın resmiyse bir gazetenin birinci sayfasında. success! nihayet kız doğru yolu bulur ve mutlu olur: özgür kalmalı... şeytan'la dans sahnesi ve bekaretini kaybettiği an. şahane!

    kısaca; terry gilliam bize batı'nın (biraz da doğu'nun) mistik yanlarından müteşekkil harika bir hikaye anlatıyor. zaman zaman yolu mitolojiye uğruyor; kayalar ve uçurumlar. ölümsüzlüğün nehri... ölümün bile kaybolması... unutulmak. one nite stand motel! şahane! bu muazzam gösteriyi kaçırmamak gerek. aynadan içeri girenin, kendi çıplaklığıyla yüzleşmesi daha görkemli anlatılamazdı.

    unutmadan: a film from heath ledger and his friends! makyajsız bir joker izledik yer yer. nasıl da kanıksamış o rolü. keşke daha çok johnny depp, daha az jude law olaymış. londra'nın ortasında kurulan bu büyülü gerçekçiliği kaçırmayın derim.

    --- spoiler ---
  • bunun yerine recep ivedik izleyin. hatta bez bebek izleyin. hızınızı alamayıp bücür cadı ile yardırın. çekimlerinin ortasında başrol oyuncusunun ölmesinden dolayı senaryosunda değişiklikler yapılıp sonu derme çatma biçimde bağlanmaya çalışılmış, gişe başarısından çok heath ledger'a yapılan bir saygı duruşu amacıyla beyaz perdede yer alan bir film olduğunu bilmeden hakkında yorum sıçın hatta...
  • aynadan sırat köprüsü, başka bir adamın beyninde hayat bulan cennet, zayıf ve taviz vermeye hazır iyilik, yalnız, kusursuz ve dimdik kötülük, ideal aile ile ulaşılan mükemmellik, içinden tren geçmiş gibi kalakalan izleyici...
  • filmden aldığım en mühim mesaj; anlatacak hikayesi olanlar var oldukça evren de var olacaktır. ne de olsa evren anlatılan bir hikayenin ta kendisidir. ya da evren herkesin kendine göre kurguladığı bir hayaldir. ben anlaya anlaya anca bunu anladım hacı. onu bırak da ben en çok şeytanı filmin sonunda rahibelere elma verirken gördüğümde yarıldım. süperdi.
  • terry gilliam'in yardimci senaristlik ve yonetmenlik yaptigi, 2008 yapimi fantastik turde sinema filmdir. charles mckeown filmin diger senaristidir. christopher plummer, tom waits ve heath ledger filmin basrollerinde yer almislar ancak ledger, filmin cekimleri tamamlanmadan hayatini kaybetmistir. bunun uzerine de yonetmen terry gilliam cekimlere ara vermistir. daha sonra johnny depp, jude law ve colin farrellin, ledger'in oynadigi tony rolunu ustlenmeleriyle cekimlere yeniden baslanmistir. filmin 2009 yilinda gosterime girmesi beklenmektedir. heath ledger'in olumunden sonra, onun rolunu oynayacak olan depp, law ve farrell, filmden elde ettikleri geliri, ledger'in kizina vermeye karar vermislerdir.
  • henüz yeni izleme fırsatı bulduğum ve ortalama olarak nitelendirebileceğim bir filmdir.görselliği, yaratılan hayal dünyaları belki biraz daha görkemli olabilirmiş ve tamam her senaryo kendini açıklayacak diye bir şey yok, ama biraz havada kalmış hissi veriyor, üstüne uzun uzun düşündüm ve senaryo hakkında kendimce bir çözümleme yaptım ama bir sürü de yanlış ve eksik anladığım kısım olduğundan oldukça şüpheleniyorum.
    bir şey daha, illüminati örgütü dünyayı yönetiyor, filmlere kliplere sembol koyuyorlar falan gibi bir düşüncem yok, ancak filmin senaryosu bence bu çok bilinen kurgu üzerine inşa edilmiş.yani eski antik bilmemne tapınağından kaçırılmış sonra da günümüzde zengin ailelerin dünyayı yönetiren kullandığı şeytanın bilgisi konseptine dayanıyor gibi hikayesi.bilemem tabi.

    --- spoiler ---

    öncelikle doctor un şeytanla ilk karşılaşması ve şeytanla bahse tutuşması insanın şeytanın öğretilerini keşfetmesidir.bu yöntemler filmde sık sık bahsedildiği gibi okült, karabüyü ya da başka mistik metafizik şeyler değildir, şeytanın 'yöntemi' ucuz numaralar kandırmacalardır ve özellikle de insanların hayallerindeki bütün muhteşemliği onlara vadetmesi, onları manipüle etmesidir, kazanmanıza dahi sizi daha derine çekmek için izin vermektir.doktor parnassus uzun yıllar bu şeytanın öğretisini uygular, 'sihirli aynası'na girenlere hayallerindeki her şeyin gerçek olduğu yanıltıcı bir dünya sunar.bu dünyaya girenler, ruhlarına ipotek konulduğunun farkında değildir elbette.ancak zamanla bu eski öğretiler unutulur, çağdışı bir hal alır, ilgi çekmemeye başlar.bu noktada asılı adam devreye girer, bu tarot kartı durağanlık, teslimiyet, yani bilerek ve isteyerek kurban olma gibi bir anlam içerir.(yielding his mind and body to the universal flow. ) bu sahneye giren yeni karakter- asılmış adam- öğretileri çağın gereklerine göre uyarlar, ki illüminati sembollerinden biri olan aok işaretini gözlerinin önünde tutan damalı bir fonda duran bir dergi kızından almıştır bu ilhamı- ve bu şeytanın eski öğretisini yeniden paketler.
    bu değişimle birlikte doktorun müşteri kitlesi de değişmiştir, şık bir alışveriş merkezinde zengin ve mevki sahibi insanlardır artık hedef kitlesi.bu insanlar bu şeytanca öğretiye kendilerini bırakıp, bütün hayallerinin gerçekleştiği, daha çok para daha çok şöhret, ölümsüzlük, bir tanrı olmak yanılsamalarıyla kendilerinden geçip zevkten delirmiş bir şekilde bütün paralarını kürklerini doktora bırakırlar.
    iş burda karmaşıklaşıyor aslında, filmin başındaki tarot falını ben şöyle yorumluyorum.esas 'sacrifice' valentine olmalıdır, ancak kendi evladını kurban etmesine az bir zaman kala onun yerine bir başka kurban gönderilecektir.bu yeni kurban olacak asılı adamı şeytanın kendisinin göndermediği filmin bir kaç yerinde geçmekte, hatta şu semboller ne be benim değil bunlar demektedir.hanged man kartının bir anlamı da şartlarla ne kadar mücadele edersek kendimizi o kadar sıkı dolayacağımızdır, filmde tony şeytandan kaçabilmeyi sürekli başarmakta, ölümü kandırmaktadır ancak doktor şeytanın önerdiği gibi ucuz bir el oyunuyla hile ile hem onu şeytana teslim etmiş hem de onu kurban vererek valentina yı kurtarmıştır diyebiliriz.aslında filmin sonu çok karışık ve pek çok açıdan yorumlanabilir sanırım, valentina tony ile ilişkiye girdikten sonra tony'nin hayalini yaşarlar ancak anton onu bu yanılsamadan çıkarır, bu noktada valentina nın seçimini yaptığını ve anton'un boşluğa düşmesi ve doktorun ölmesi için derin bir suçluluk duygusuyla günahlarının bedeli olarak, şeytan istemese de cehenneme atladığını görürüz.
    günahları için kurban edilmeye gönüllü olma, valentina yı kurtaran şeydir.
    bu noktada tony ve valentine iki ayrı seçimi ifade eder, günahlarını şöhret ve para gibi şeylerin altına saklayıp bedel ödememek için her seferinde şeytanı kandırabilmek ve günahlarının bedeli için kurban olmaya kendi eliyle yürüyebilmek.
    bu dualizm, siyah-beyaz gibi iki uçlu ayrımlar budist felsefede ve çeşitli illüminati-alakalı eserlerde çok bulunur.

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---
    bir de heath ledger bu filmde hanged man i oynamıştır, yani eli kolu bağlanmış, teslim olmuş bir kurban.filmde geçen, nehirde james dean vs. kayıklarının göründüğü sahnedeki konuşmalar, onlar öldü ama ölümsüz oldular, tanrı oldular.kurban saf olmalıdır gibi, acaba ledger da böyle bir katakulliye mi geldi kurban mı oldu ölümü kaza değil miydi sorularına yol açmıştır çoğu insanda.ben şahsen kullanılan reçeteli ilaçlarla zehirlenmenin ölmenin çok olası olduğunu bildiğimden pek ihtimal vermiyorum ama ürkütücü bir tesadüf olduğu kesin.

    --- spoiler ---
  • filmin içeriği benim anladığım kadarıyla tamamen occult tabanlı.
  • benim gibi iki senedir "yuh, tom waits var. hem de terry gilliam filminde? hassiktir laaaaaaaaaaaaaan" diye delicesine bekleyenler için küçük bir uyarı yapayım. film tahminen beklediğiniz kadar ağır değil, biraz hayal kırıklığı ile başlasa da 2 saat içinde aradığınız pek çok şeyi size sunacaktır.

    --- çok ağır spoiler ---

    ayrıca her ne kadar delicesine hayranı olmasam da, heath ledgerın daha ilk göründüğü sahnede bir koprüden boynunda ilmikle sallanıyor olduğunu görmek baya koydu açıkçası.

    --- tamam lan o kadar da ağır değildi spoiler ---
  • imgelerle dolu bir film. kafa dağıtmak isteyenler için bir sürü güzel görsel ile kafa yormak için sağlam bir altmetni var. aşağıda deli gibi bir spoiler ve en belirgin bulduğum altmetini paylaşıyorum, dikkatinizi celp ederim.

    --- spoiler ---

    doktor eskiden bir keşiş ama ölümsüzlük ideali için şeytanla pazarlığa girişerek keşişliği bırakıyor. daha sonra ölümsüzlüğe erişse de mutsuzluğu devam ediyor ve 1000 yaşındayken bir kadına aşık olup ona sahip olmak istiyor. ölümsüzlüğü elde ettiği gibi kadını da elde ediyor ancak mutsuzluk devam ediyor.
    son olarak şeytanla girdiği pazarlıkta, şeytana ruhunu teslim edeceği insanlara ihtiyaç duyuyor doktor ve bunun için de bir çingene gibi sahne kuruyor, müşterileri kandıracak tellallar da kullanıyor ve büyülü bir aynadan içeri giren müşteriler tamamen kendi hayallerine göre bir dünyada kendilerinden geçip ruhlarını şeytana satıyor.
    aynadan çıktıklarında daha mutlu görünüyor, hayallerini yaşamış gibi mutlular ve gönüllü olarak ellerinde ne varsa bağışlıyorlar.

    altmetinin ise, şeytanın şimdiki televizyon, medya ve diğer araçlarla insanı kandırıp daha sonra elinde ne varsa alması olarak okuyorum; karnını doyuran insanın, bencilleşip "mutluluk" adına şart gördüğü kıyafet,elektronik,araba gibi "idealler" peşinde koşup ama asla doymaması, doktor gibi şeytanın devamlı müşterisi olmaları olduğunu düşünüyorum. insanın yine de mutlu olmaması ise yeni pazarlıklar için bir hazırlık oluşturuyor.

    --- spoiler ---
  • film, heath ledger' ın son filmi olması açısından önemli, izlerken karmaşık duygular yaşatıyor. ledger' ın sinema dünyası için büyük kayıp olduğunu, bu filmdeki performansıyla bir kez daha anlıyoruz. filmde heath ledger' ın canlandırdığı karakterin yerini belli bir sahneden sonra diğer aktörler almaya çalışıyor, bunlardan ise role en çok yakışanı, kuşkusuz johnny depp. jude law ve colin farrell ise tamamen hayal kırıklığı yaşattılar bende. şahsen, heath ledger' ın yerine sadece johnny depp devam etmeliydi diye düşünüyorum.
    neyse gelelim tom waits' e, yalnızca bu adamın sesini duymak için bile izlenebilir bu film. mr. nick rolüne ondan daha uygun birisinin olacağını zannetmiyorum. ayrıca, bir diğer karizmatik abimiz christopher plummer da bu filmde, hayal dünyasının kapılarını açan, doctor parnassus rolünde karşımıza çıkıyor. filmde karizmatik aktör bolluğu var, kötü bir senaryoya da sahip değil, izlenmesi tavsiye olunur.
hesabın var mı? giriş yap