• emin yeğinboy şöyle demiş film için:"koltuğunuza kurulun ve gilliam’ın masalsı hayal dünyasına girin"
  • bir senaryo yazıyorsun. planlarını yapıyorsun oyuncuları seti her şeyi ayarlayıp işe koyulmuşsun. projenin ortasında başrol oyuncularından biri hayatını kaybediyor. hikaye adamın üstüne kurulmuş. projeyi durduruyosun. sonradan senaryoyu bir şekilde değiştirip, hikayeyi ona göre yontup değiştirip çekimlere devam ediyorsun. illaki bir konsantrasyon kaybı olacak. bu kotarılma hikayesini izlemek bile oldukça ilginç. tony'nin maskeli sahnelerinin ne kadarı heath ledger tarafından oynandı diye de düşünmedim değil. filmi izlerken bunları gözönünde bulundurun.
  • bunun yerine recep ivedik izleyin. hatta bez bebek izleyin. hızınızı alamayıp bücür cadı ile yardırın. çekimlerinin ortasında başrol oyuncusunun ölmesinden dolayı senaryosunda değişiklikler yapılıp sonu derme çatma biçimde bağlanmaya çalışılmış, gişe başarısından çok heath ledger'a yapılan bir saygı duruşu amacıyla beyaz perdede yer alan bir film olduğunu bilmeden hakkında yorum sıçın hatta...
  • fragmanındaki hareketlilikten dolayı kafadan kopartacağı belliydi de heath ledger çekimlerin orta yerinde ölünce daha da bi kafadan kopmuş film. götüm başım sürrealizm oldu...
  • darkpainle sinemaya gitmek için vizyondaki filmlere bakarken rastladım bu filme. açıkçası ne yönetmeni tanıyordum ne de heath ledger olayından haberim vardı.
    oyunculara bakınca j. depp, j. law, c. farrell falan hadi gidelim diye tutturdum. bu 3 ismin aynı filmde olması imkansızdı benim için. gitmeden önce sözlükten biraz tüyo alayım dedim. yorumları okuyunca filmin çoktan torrente düşmüş olduğunu gördüm ve olumsuz yorumlar nedeniyle vazgeçip indirmeye karar verdim evde izleyelim bari dedim.
    açıkçası çok sıkılacağımı ve yarıda bırakacağımı düşünerek izlemeye başladım ama gerçekten beğendim.
    bence tony rolüne en oturan heath ledger'dan sonra johnny depp'ti, jude law ise pek oturmamıştı. colin farrell de fena sayılmazdı ama keşke heath ledger'ın ölümüyle çekilemeyen sahnelere hep johnny depp'le devam etselerdi.
  • psychedelic filmdir. masalsı anlatımı harika. ayrıca şeytan da süper olmuştur.
  • film, heath ledger' ın son filmi olması açısından önemli, izlerken karmaşık duygular yaşatıyor. ledger' ın sinema dünyası için büyük kayıp olduğunu, bu filmdeki performansıyla bir kez daha anlıyoruz. filmde heath ledger' ın canlandırdığı karakterin yerini belli bir sahneden sonra diğer aktörler almaya çalışıyor, bunlardan ise role en çok yakışanı, kuşkusuz johnny depp. jude law ve colin farrell ise tamamen hayal kırıklığı yaşattılar bende. şahsen, heath ledger' ın yerine sadece johnny depp devam etmeliydi diye düşünüyorum.
    neyse gelelim tom waits' e, yalnızca bu adamın sesini duymak için bile izlenebilir bu film. mr. nick rolüne ondan daha uygun birisinin olacağını zannetmiyorum. ayrıca, bir diğer karizmatik abimiz christopher plummer da bu filmde, hayal dünyasının kapılarını açan, doctor parnassus rolünde karşımıza çıkıyor. filmde karizmatik aktör bolluğu var, kötü bir senaryoya da sahip değil, izlenmesi tavsiye olunur.
  • başrol oyuncusunun yokluğunu son dakika fikirleriyle sıvamış, bu hareketi bir takım insan tarafından başarısız, sıkıcı ve saçma olarak yorumlanan, başka bir takım insan tarafından ise son derece akıllıca bir kurtarma yolu açmış başarılı bir iş olarak görülen bir film.

    http://resetmagazine.net/…-of-doctor-parnassus.html
  • film niyetine izlemediğiniz sürece vaktinizi harcayabileceğiniz bir seyirlik. bu kadro ve bu yönetmenden nasıl böyle bir şey çıkmış anlamadım. ama görsellik de zirvede (sezar'ın kakı sezar'a)...

    --- spoiler ---
    ayrıca filmden aklımda kalan tek şey, senaryo gereği 16 yaşına henüz basacak bir kızın* erkeklerle çatır çatır şey etmesi olmuş. aynı "teen porn" lar gibi...
    filmin sonunda "filmde sevişen tüm oyuncular yapım anında 21 yaşından büyüktür" ibaresi koydular mnı acaba!
    --- spoiler ---
  • the fall'a söylenmedik övgüyü bırakmayanların beğenemediği film. the fall'u muhteşem öyküsünden dolayı mı övdünüz yoksa görüntü yönetmenliğinden, çekilen sahnelerin harikalığından mı bir değerlendirin. ki the imaginarium of doctor parnassus öyküsüz bir film değil, gayet güzel, akıcı bir hikayesi var. tom waits gibi bir efsanenin varlığı yeter benim için ayrıca, wristcutters'daki iyi zebani rolü burada da devam etmiş sanki, şeytani yönü biraz daha ağır olarak.
hesabın var mı? giriş yap