the jackal

• bruce willis in kötü adamı oynadığı halde izleyen herkesin onun başarmasını istediği film..(bkz: karizma)
• aşmış soundtrack i olan film..
• usual suspects misali,filmde kötüyü temsil eden karakterin nihayette olayı temizleyip,sıyırdığı bir son tercih edilse,film süper bir yapım olur,ben de saçımı başımı yolmazdım.zira çakalı canlandıran bruce willis,hali,hareketi,planları vesairesi ile seyircide saygı uyandırması özellikle hedef edilmiş hatta işi bitirmesi için sona dek arkasına izleyicinin yoğun tezahuratını alması sağlanmış.buna mukabil irish denyo richard gere dötünü yaymış barda televizyon izlerken bütün planı bi anda anlar,olayı kavrar.film "rezalet yapım nedir?" sorusuna kesin bir yanıt teşkil ettiğinden önemlidir,yeri ayrıdır.
• bir çok kişi bayık bir aksiyon filmi gibi görse de richard gere'in aksan kasmasına rağmen aslında gayet tempolu ve başarılı bir filmdi kanımca.
  ayrıca da soundtrack'i de gayet süperdi ki, şahsen filmi beğenmemde başlıca etkenlerden biri de bu olur.
  ayrıntılı bilgi için;
  (bkz: the jackal soundtrack)
• en cok dikkat ceken yonu bruce willis in cipil sac rengi olan film. bu sac rengi beni mustafa sandal in askim gecer ovalardan klibinden once etkilemisti.lise 1'de denizli belediye sinemasinda filmi izledikten sonra arkadasin "olm sende bir bruce willis havasi var lan"indan sonra,bi "eet dimi ya, saol, sen de cok bi richard geresin kardesim" dedigimi hatirliyorum, bi de denizli bld is hanindaki kozmetikci dukkanina dalisimi hatirliyorum.
  dukkandan kizi cikardim, sinemanin afisinde bruce willisi gosterek "aha bu" diyerek renk secimimi yaptim ve kizdan bir kutu platin rengi boya edinerek arkadasin evine gittik. arkadasin annesi eczaci ve nobette, babasi gec gelecek, duzenegi kurduk ve ver boya, ver golge saclarla beraber lavaboyu, haliyi, tavani ve dus perdelerini de aslanlar gibi boyadik.
  havluyu kafamdan cikardigimda gozumden bir damla yas suzuldu gitti. aradigim bruce willis tarzindan cok, o donemler gaziantep in solbekinde oynayan ramazan'a donmustu saclar. kaslar kara, saclar oksijenle acilmis, kina yakilmiscasina turuncu, sogan kabugu bir renk.
  kosarak berbere gittim. adam ben duzeltirim bunu dedi, ve o zamanin parasiyla 10 milyon para istedi. cikardim verdim,ama havlu bu sefer acildiginda beynimde seninle basim dertte caliyordu. turuncu saclari en fazla kestaneye cevirebilecegini soylemeyen berber,beni bir taze selami sahin'e cevirmisti. ertesi tabiki ustura. iste bu filmden baska hic bi sahne hatirlamiyorum.
• --- spoiler ---
  
  türkçesiyle "çakal", yönetmenliğini michael caton-jones'un üstlendiği, aksiyon-gerilim türündeki 1997 abd yapımı macera filmi. filmin konusu şöyledir; bir rus mafya babasının oğlu fbi tarafından moskova'da bir gece kulübünde rus militanlarına öldürtülür. bunu üzerine fbi'a savaş açan mafya babası, bu amacına ulaşmak için çakal olarak tanınan ve gerçek kimliği konusunda kimsenin bir bilgisi olmayan soğukkanlı bir katili 70 milyon dolar karşılığında abd'li üst düzey bir yöneticiyi öldürmesi için tutar. bu sırada amerika da çakal'ın planları öğrenilmiştir. fbi başkan yardımcısı preston (sidney poitier), hayatının en zorlu işiyle karşı karşıyadır. çakal'ın hedefinin fbi başkanı olduğu tahmin edilmektedir. ancak kimsenin çakal'ın kimliği hakkında bilgi sahibi olmaması yüzünden yakalanması mümkün olmamaktadır. preston'a yardımcı olabilecek kişi sayısı da sınırlıdır. önce kgb'nin yerine kurulan rus istihbaratı gru'nun kadın ajanı valentine koslova'yla (diane venora) işbirliği yapar, ancak bu yeterli olmaz. çünkü çakal'ı teşhis edebilecek birine ihtiyaçları vardır. bu yüzden, çakal'ı tanıyan iki kişiden biri olan ira tetikçisi declan marqueen (richard gere) ile bir anlaşma yapılır ve hapisten çıkarılır. üyeleri birbirine uymayan bir ekip kurulur, çakal'ın peşine düşer ve washington-londra-helsinki-moskova arasında bir kedi fare oyunu başlar. bruce willis ve richard gere'in başrollerini paylaştığı film 1998'de vizyona girmiş ve o yılın en sevilen filmlerinden biri olmuştur. filmin soundtrack şarkıları da oldukça özenle seçilmiştir. özellikle girişte çalan massive attack parçası hayli etkileyicidir. son olarak, bu yapım, filme ismini veren the day of the jackal filminin neredeyse güncellenmiş bir yeniden çevrimidir. filmin imdb.com puanı ise 6,4/10'dur.
  
  oyuncular
  bruce willis - çakal
  richard gere - declan mulqueen
  sidney poitier - preston
  diane venora - valentina koslova
  mathilda may - isabella
  j. k. simmons - witherspoon
  richard lineback - mcmurphy
  john cunningham - donald brown
  jack black - lamont
  tess harper - first lady
  leslie phillips - woolburton
  stephen spinella - douglas
  david hayman - terek murad
  
  imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt0119395/
  
  wikipedia - https://en.wikipedia.org/…ki/the_jackal_(1997_film)
  
  vikipedi - https://tr.wikipedia.org/wiki/çakal_(film,_1997)
  
  trailer - https://www.youtube.com/watch?v=jkv6_hb6nv0
  
  --- spoiler ---
• richard gere'in sagolsun hayatimda gordugum en kotu oyunculuklardan birini sergiledigi, bruce willis'in kurtardigi guzel bir izlencelik.
• sidney poitier'in, first lady rolundeki tess harper'i suikastten kurtarirken ereksiyon oldugu gozlerden kacmayan film. ayrica filmin sonlarina dogru bruce willis ve richard gere'in metroda göz göze geldikleri sahne icin bile tekrar tekrar seyredilebilecek kadar basarili bir film.
• --- spoiler ---
  
  çok severim ama sonlara doğru ucuza kaçmışlar derim hep. jackal decklan'a en son göründüğünde sarı saçlıydı. first lady görevinde ise tipini baya bir değiştirmişti. polis kıyafeti olsun saçlar olsun yüz ifadesi olsun. bu kılığını değiştirip decklan'a göründüğü haline dönmesi karakteri yakalatmak için ucuz ve mantıksız bir hareket olmuş. polis kıyafetiyle çok rahat kaçardı yani. yine de tam bir willis şov vardır filmde. leziz karizmadır.
  
  --- spoiler ---
• senaryosu ve oyunculuklarından çok muhteşem müzikleriyle hafızalarımıza yer eden bir filmdir. özellikle massive attack'in superpredators şarkısı filmin bitiminde sizi dosdoğru jenerikleri göz kırpmadan takip etmenize neden olur.