• entelektüel romantik komedi.
  • yarısından bile oturup seyredilebilen bir film.

    --- spoiler ---

    filmin sonunda duygusal gerilimin gerek öpüşme gerek sevişme sahneleri ile çözümlenmesi üzerine :

    anne : rasyo??

    rasyo : yok anne vallahi biz kitap klübünde toplantı sonunda sevişmiyoruz. vallahi

    anne + rasyo : keh keh!!!

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    walk!
    don't walk!
    what would jane do?
    --- spoiler ---
  • icinde jane austen gecen, su zamana kadar bildigim tum seylerde "mukemmek erkek"ler sunuldu bize. grigg nasil bir karakter oyle? cocuklugundan beri bilimkurgu okuyan, her yere bisikletle giden biri. buraya kadar normal erkek. ancak hoslandigi kadin icin jane austenin butun kitaplarini okuyor. bu mu onu mukemmel yapan? bence evet.
    bir erkegin mukemmel olmasi, kendi erkek dunyasinin yaninda kadin dunyasini benimsemeye calismasinda yatiyor. ayni sey bir kadin icin de gecerli. kadin oldugunu unutmadan, erkegin dunyasina girmeye calismak.
    kitap klubunde en guzeli griggin toplantisiydi.neden? cunku orada hem kadinca hem erkekce bir seyler vardi.

    film olarak son derece hafif, ama keyifli bir filmdi. ve kesinlikle sadece bir kadin filmi degil.
  • kolay izlenir insanı gülümseten bir film.

    --- spoiler ---
    filmdeki grigg karakterini kendime almak istedim o derece şeker geldi. işlenen kitapları okumuş birine çok daha eğlenceli geleceğini düşündüğüm bir film oldu. evin lezbiyen kızını oynayan hatun kişi de lost dan tanıdığımız maggie grace. grigg in ısrarla ursula le guin önermesi de ursula ablayı sevenleri gülümsetecek bir ayrıntı.

    --- spoiler ---
  • bir grup kadın ve hayatları hakkında, izlemesi çok zevkli bir film
  • austen severlerin keşke mümkün olsa da kurabilsek civarda diye diye seyrettikleri bir filmdir.

    ps: var mı acaba izmir'de yaşayan ve austen seven başka birileri bu civarda?..
  • en güçlü repliği:

    "never underestimate the power of a well written letter"
  • jane austen'ı hiç anlamamış film...austen kadının miras hakkının bile olmadığı bir dönemde ; kadının birey olarak değeri, evlilik, aşk gibi meselelere yönelik tavrını, yazdığı karakterlere cesurca ve en önemlisi de mizahı ve ironiyi kullanarak aktarmışken, austen'ın kitaplarından yola çıkmış bu film, hem de 2007 yılında çekilmiş olmasına rağmen ne cesur ne de espirili. filmde kendisini aldatan erkeği affeden bir kadın karakter var, bir de kocasını aldatmak üzereyken "aa jane olsa böyle yapmazdı cık cık" deyip son anda vazgeçen bir başka kadın karakter var. "siz kocanızı aldatmayın ama kocanız sizi aldatırsa onu affedin" diyor kısaca film. jane austen ve bu mesaj yan yana, bana kalırsa tam bir skandal!
    austen, kitaplarında erkek egemen bakışa asi bir başkaldırı yapsa da, asla koyu bir feminist değildi ve gerçek aşka ve gerçek aşk sebebiyle yapılırsa evliliğe saygılıydı. bu filmde bu da yok. filmdeki hiç bir karakterin ilişkisinde gerçek ve karakterli aşk yoktu.
    jane austen'ı hiç anlamamasının dışında film olarak da iyi değildi. kurgusu, temposu, diyalogları, mekanları, hikayesi, elle tutulur hiçbirşey yok. benim gibi bu kitapları yalamış yutmuş biri bile sıkılıyorsa okumayan izleyici ne yapsın...demem odur ki film, şu klişe yorumu kullanmak için biçilmiş kaftan: "tam bir vakit kaybı..."
  • jane austen karakterlerine aşinaysanız keyifle izleyebileceğiniz filmlerden.

    "ben de böyle bir kitap kulübü istiyorum" dedirten bir etkisi de var filmin...
hesabın var mı? giriş yap