• birçoklarına göre "the kid" chaplin'in kendisinden pek çok şey kattığı film ve belki de aralarında en iyisi. film sanatçının özel hayatındaki çalkantılı dönemin bir yansıması aslına bakarsanız. 1918 ekim'inde chaplin'in 17 yaşındaki mildred harris'le yaptığı aceleci evlilik, genç aktrisle ortak bir payda bulamaması, sakat doğan ve üç gün sonra kaybedilen bir bebek… işte bu bileşkenin sinema perdesine yansıması "the kid". chaplin'in ilk yapması gereken filmde başrolü paylaşacağı ufaklığı bulmaktı. filmde ona eşlik eden küçük jackie'i tesadüf eseri bir müzikholde gördü. the kid; jackie'nin taklit kabiliyeti ve chaplin'in mizah anlayışının aynı potada erimesiyle dünyaya geldi. sıcak, sevimli, hüzünlü bir karışım…
  • türkçesi yumurcak olan film. kemal sunal'in garip filminin senaryosu bu filmden kopya çekmedir
  • her karesi ayrı ayrı dakikalarca izlenebilir, müziklerine hayran olunabilir. "evet bilmediğiniz bir şey yok bende ama her şeyin orijinali benim" diyen film. sıcak, samimi, hüzünlü. her detayı ayrı güzel.
  • charlie chaplin'in zamanının ötesinde filmi. 1986 yapımı kemal sunal versiyonunu izleyip de 1921 yapımı orjinal versiyonuna hayran kalmak ilk başlarda biraz garip görünse de charlie chaplin'in bir dahi olması bu durumu açıklamaktadır.

    --- spoiler ---
    filmin sonlarına doğru chaplin ve yumurcak, çocuk esirgeme kurumu yetkililerinden kaçıp kurtulur ve geceyi geçirmek için han gibi, koğuş gibi bir yere giderler. sahne baştan aşağı komedidir. gülmekten zamanınız arta kalırsa içerideki sefalete, pisliğe bir göz gezdirirsiniz. fakirlik ortalık yerde cirit atmaktadır. the gold rush filmindeki ayakkabı yeme sahnesi kadar fakirlik kokar bu sahne de. tam da o pislik içerisinde hancı gazete ilanını okumaya başlar. "kayıp erkek çocuğunu bulana 1000 dolar verilecektir" o da nesi; kamera ilana odaklandığında kameranın üzerinde hızlı hızlı bir sinek dolaşmaktadır. büyük ihtimalle tesadüftür fakat bu bile chaplin'in bir sihirbaz olduğuna beni inandırmaya yetmiştir.
    --- spoiler ---
  • muhtesem bir film... chaplin 21.yy da yasasaydi kim bilir ne harikalar yaratirdi diye dusunduruyor insana...
    filmdeki cocuk muhtesem bir drama oyunculugu sergilemis, hayran kalmamak mumkun degil..
  • charlie chaplin'in nazarımda en iyi filmidir.
    özellikle sinemamıza büyük tesiri vardır.
    -yardıma muhtaç bir bebek bulma (ki bizde genelde cami avlusunda olur )
    -bulan kişinin fakir olması
    -ailesinin ileride almaya gelmesi
    -çocuğun gitmek istememesi
    motifleriyle hemen her filmimize, dizimize tesir etmiştir.
    özellikle yatakhane sahnesi ve şarlo'nun kavga sahnesi izlemeye değerdir.
  • filiz akın ve ilker inanoğlu'nun birlikte olduğu bir kartpostal.
  • imdb top 250 listesinin en yaşlı filmi buymuş. 1921. dile kolay, 90 yıl olmuş. ve biliyorum ki 90 yıl sonra da meydan okumaya devam edecek.
  • jackie coogan'ın sergilediği mütiş oyuncusuyla göz dolduran
    charles chaplin zekasının seyirciyle paylaştığı 1921 yapımı her karesinde tarih ve chaplinin sefaleti ve sevimliliği yan yana geldiği eşsiz yapım...

    filmi izlediğimizde türk filmlerinde defalarca kullanılan sahneler olduğunu fark edeceksiniz.

    film hem sessiz hem siyah beyaz hemde 90 sene önce yapılmış ama hala akıcı hala komik hala güzel...

    yormadan kendinizi, verin 53 dakikanızı 69 numaralı kapının içine girin kapının önünde yaşayın ki yaşamın size mutluluk ve huzurla doldurduğunu göreceksiniz.

    iyi seyirler..

    kaynak (bkz: http://dipnoi.blogspot.com/2011/09/kid.html )
  • charlie chaplin in ilk kendisinin ürettiği ve yönettiği uzun metrajlı filmidir.

    --- spoiler ---
    hikaye bekar anne edna purviance' in kolları arasındaki bebeği ile hayırseverler hastanesinden ayrılması ile başlar. yükü haç taşıyan isayı gösteren bir kart ile tasvir edilir. çocuğun babası fakir bir sanatçıdır ve eski sevgilisini çok da önemsemez. anne kederli bir şekilde, bebeğini bulanın ilgilenmesini ve sevmesini dileyen bir notla birlikte, bir milyonerin limuzine bırakır. fakat hırsızlar limuzini çalar ve bebeği farkettiklerinde yol kenarındaki bir çöp kutusuna bırakırlar.
    chaplin sabah gezintisindedir, feryat eden bebek yüzünden tökezler. bebeği başka bir kadına vermeyi denese de, bebeği kendisi evlat edinmeye karar veriri. bu esnada, purviance pişman olur, fakat konağa döndüğünde, arabanın çalınma haberi ile kederden çöker kalır. chaplin ise, evini bir bebeğe uygun olarak yapabildiği en iyi şekilde düzenler.
    --- spoiler ---
    chaplin, the kid'in yapımı esnasında çeşitli zorluklar karşılaşmıştır. ilham kaynağı, ilk oğlunun ölümü olarak tahmin edilir ki, norman spencer chaplin 1919 da doğumunda bir kaç gün sonra ölmüştür. traji komik bir film yapmak için azmi bir bakıma ilk ulusalcılığa meydan okumadır.
    chaplin'in ilk eşi mildred harris ten boşanma vakası film üzerinde bir parça rol oynamıştır. negatiflere el konulmasından korkan chaplin ve ekibi, salt lake şehrine ve sonra newyork a filmin kurgusunu tamamlamak üzere kaçmışlardır. chaplin'in the kid için muhteşem ve hareketli sonu 1971'de tiatral bir yeniden yapım için düzenlenmiştir. fakat 1921'de chaplin'in düzenlediği temalar kullanıldı. chaplin bir bakıma yeniden kurguladığı yapım için sahnelerin kesilmesine fazla hassas davranmıştır.
hesabın var mı? giriş yap