the king's speech

• screener kopyasının düşmesini bekledik bekledik ve bir golden globe gecesi colin firth ödülü kaptı sabahına screener kopyası halihazırda ulaşılabilir durumda.heyecanla bekliyoruz ki insin bir an önce.
• altın kürelerden ` : golden globe` tekini (colin firth-en iyi erkek oyuncu-dram) aldıktan sonra, 14 adet bafta adaylığı da (bu da bafta'da en çok dalda ödül adayı olan film olmasını sağlıyor) kapmayı başaran film.
• final sahnesindeki radyo konusmasi, beethoven 7. senfoni - 2. movement ile harmanlaninca, benim gibi adami gozyaslari icinde "yasasin kral" diye ayakta heyecan ile alkislar duruma getirmistir. bilgilerinize arz ederim.
• colin firth aldığı golden globeu ve muhtemel oscar adaylığını kesinlikle hak ettiğini kanıtlayan oldukça etkili bir filmdir.inception veya şu film dururken tutup da en iyi filme the social networke veren akademiye de ne demek gerekir,artık onu bilemiyorum.
  
  --- spoiler ---
  geoffrey rushdan ara ara shakespeare alıntılarıyla karşılaşmak pek bir hoştu.
  
  "to be or not to be...that is the question."
  
  "poor and content is rich and rich enough."
  
  art thou afeard
  --- spoiler ---
  
  --- spoiler ---
  beethoven senfoni no 7 eşliğindeki inanılmaz güzel colin firth performansının orijinal tam repliği için:
  
  “in this grave hour, perhaps the most fateful in history, i send to every household of my peoples, both at home and overseas, this message, spoken with the same depth of feeling for each one of you as if i were able to cross your threshold and speak to you myself.
  
  for the second time in the lives of most of us, we are at war.
  
  over and over again, we have tried to find a peaceful way out of the differences between ourselves and those who are now our enemies; but it has been in vain.
  
  we have been forced into a conflict, for which we are called, with our allies, to meet the challenge of a principle which, if it were to prevail, would be fatal to any civilized order in the world.
  
  it is a principle which permits a state in the selfish pursuit of power to disregard its treaties and its solemn pledges, which sanctions the use of force or threat of force against the sovereignty and independence of other states.
  
  such a principle, stripped of all disguise, is surely the mere primitive doctrine that might is right, and if this principle were established through the world, the freedom of our own country and of the whole british commonwealth of nations would be in danger.
  
  but far more than this, the peoples of the world would be kept in bondage of fear, and all hopes of settled peace and of security, of justice and liberty, among nations, would be ended.
  
  this is the ultimate issue which confronts us. for the sake of all that we ourselves hold dear, and of the world order and peace, it is unthinkable that we should refuse to meet the challenge.
  
  it is to this high purpose that i now call my people at home and my peoples across the seas, who will make our cause their own.
  
  i ask them to stand calm and firm and united in this time of trial.
  
  the task will be hard. there may be dark days ahead, and war can no longer be confined to the battlefield, but we can only do the right as we see the right, and reverently commit our cause to god. if one and all we keep resolutely faithful to it, ready for whatever service or sacrifice it may demand, then with god’s help, we shall prevail.
  
  may he bless and keep us all.”
  --- spoiler ---
  
  -bu arada filmin tam senaryosuna ulaşmak isteyenler için 92 sayfalık pdf dosyası:
  http://twcawards.com/…ads/pdf/the-kings-speech1.pdf
  
  --- spoiler ---
  kuşkusuz ki filmin hiç unutulmayacak olan sahnesi,fragmanından da aşina olduğumuz bertie-lionel konuşmasıydı:
  
  b: listen to me..!
  l: listen to you?!by what right?
  b: by divine right,if you must!i'm your king!
  l: no you're not!you told me so yourself.you said you didn't want it.why should i waste my listening to you?
  b: because i have a right to be heard.
  l: heard as what?!
  b: i have a voice!!!
  l:yes you do!you have such a perservance,bertie,you're the bravest man i know.and you'll make a bloody good king.
  
  --- spoiler ---
• uzun zamandir izledigim en iyi filmdir. odullere bogulasidir.
• sıkıcı bir ingiliz filmi olacağı beklentisi ile izlemeye başladığım ama sonunda gözlerde nemlenme, buğu oluşmasına yol açabilen gerçek olaylardan hareketle çekilmiş bir film olarak dersimi vermiş bir eserdir.
  
  colin firth ve geoffrey rush'in karşılıklı döktürmeleri çok güçlü bir film olmasını sağlamış. helena bonham carter (ki kendisi bir çok filmden harry potter vs gibi hatırlarsınız) , george'un karısını oynamakta ve benim gördüğüm ilk defa kendisi normal bir rolde sakin sakin işini yapmaktadır. zıvıtmamak için kendisini baskı altına almış gibi görünüyor, bunda da başarılı olmuş.
  colin firth'in kekemelik taklidi, farklı (türk sinemasındaki gibi değil anlamında) ama çok başarılı.
  geoffrey her zamanki rolünü oynuyor gibi ama o da çok başarılı oturmuş buraya. oturmuş derken, kralın taç giyme töreni için kilisede çalışırlarken, sadece kralların oturabildiği bir koltuğa oturması sırasındaki diyaloglar da çok güzeldi.
  iki yeri daha dikkatimi çekti:
  --- spoiler ---
  1-kralın özel konuşma hocası olarak, devlet ve din erkanına tanıtılmasından sonra, geoffrey'nin ne bir doktor, ne bir öğretmen olduğunun ortaya çıkarılması idi. çıkarılması diyorum çünkü, daha önce kral aldığı eğitimden hiç şüphe etmemiş, hatta başarılı olmuştu. büyük ihtimalle baş piskopos, kardinal vs. bu kimdir? diye araştırttı geoffrey'i. neden? çünkü krala fazla yakındı ve bir güç oluşturmuştu ve kral onu diniliyordu. bu tabii ki kilisenin işine gelmiyordu. baş piskopos lafı da oradan geliyor zaten. pis kopos.
  
  2- geoffrey 'nin karısı rolündeki oyuncunun, önce karısını ve sonra kral'ı gördüğü zamanki şaşkınlık, saygı ve ne yapacağını bilmemezlik duygusu,%100 canlandırılmıştı. o oyuncu kim ise benim rolüm kısa dememiş,çalışmış ve çok başarılı oynamış.
  
  --- spoiler ---
• öyle böyle değil çok güzel filmdir. kralı unutturur sizi cesaretlendirir, camı açıp "mahalleye sesleniş" konuşması yapma isteği uyandırır.
• benim için, basitçe, izlemekten büyük keyif aldığım, sinemaya koşa koşa büyük bir heyecan içinde gitmeme sebep olan tarzdaki filmlerden birinin en güzel örneğidir. kalantor oyuncu kadrosunun her birinin ayrı ayrı sergilediği muhteşem oyunculuklarla, çekimlerdeki kalitesiyle, filmdeki kostümlerin, dönemin kıyafetlerindeki ince detaylara yaptığı selamlarla, kocaman tombul arabalarla, ingiliz taşrasının yeşillikleriyle, ingiliz kraliyet ailesinin şaşaalı hayatı ve görkemli saraylarıyla, saray adabının sergilendiği sahneleriyle on numara bir filmdir.
  
  --- spoiler ---
  
  kıtalara hükmeden bir imparatorluğun kralının, kendi hayatıyla ilgili küçücük şeylerde bile bahsettiğim o saray adabı sebebiyle karar verememesindeki ironi, ingilterede kraliyetin niye önemli olduğunu anlamamızı sağlayan, ortalama ingilizin krala gösterdiği saygıyı, kraliyet ailesine verdiği değeri gösteren sahnelerle bir kocaman şölendir bence bu film.
  
  ayrıca, bugün hala hükmünü süren kraliçenin, nasıl bir babanın kızı olduğunu gösteren, niye yıllardır hükmünü koruyabildiğine dair ipuçları da veren bir filmdir. hepsinden öte tarihi bir gerçeği konu aldığı için ve izlendiğinde bir zamanlar -ki o zamanlar çok çok eski zamanlar da değil- yaşamış bir koca kralın, aslında aristokrat kibrinden kaynaklanan yanlış yetiştirilme tarzıyla, nasıl basit bir dertten muzdarip olduğunu gözler önüne serer.
  
  --- spoiler ---
  
  evet, bir de bunun yanında colin firth'den, helena bonham carter'dan veya geoffrey rush'dan bahsedebilirim satırlarca. sergiledikleri harikulade performanslar hakkında atıp tutabilirim. ama isimleri bile yetiyor zaten; ne kalitede bir film, ne büyüklükte bir güzellik, nasıl bir muhteşemlik seyredecek olduğunuzu anlamaya. gidin izleyin. keyfini çıkarın.
• her seyi bir kenara koyarak bi sekilde edinip izlemek icin can atarken turkce altyazi bulamayisimla sadece bakismamiza sebep oldu. cahil cuhela bir adam olmak kotu bisey.
• yeni adı: "12 dalda oscar adayı" the king's speech.