• --- spoiler ---

    filmin sonlarına doğru iskoç doktorumuzu kurtaran siyah doktorun söyledikleri çok etkileyicidir, adeta bir dünya tarihi özeti, bir ugly truth, bir başkaldırı ile boyun eğme arası bir şeydir:

    "go home, tell the world the truth about amin. they will believe you, you are a white man."

    --- spoiler ---
  • forest whitakerın oskar aldığı film.

    film ile ilgili en akılda kalan, iskoç doktor nicholas garrigan'ın trajedisidir. garrigan'ın trajedisi bireysel olduğundan daha fazla bir duruma işaret ediyor. yani bu trajedi bence filmin anlatmak istediği şeyi gösteriyor.

    doktorun uganda'ya gidişi babasından dolayı olmakta. babası tıp fakültesinden mezun olduğu akşam ona dönüp "benim gibi doktor olman ne hoş oldu" dedikten sonra bizim doktor, dünya haritasından rastgele uganda'yı seçip oraya gidiyor.

    ne hikmetse evli kadınlara daha çok ilgi duyuyor. sonra idi amin'de onun için güçlü bir baba imgesi oluyor. idi amin'in gerçek yüzünü gördükten sonra gitmek istiyor. doktorun uganda'dan gitmesine izin verilmediği ve bundan dolayı kriz geçirdiği bir zaman "ben burada ne arıyorum, babamın yanına gitmek istiyorum" diyor.

    şimdi bu durum mevcut film için ne kafkaesk bir duruma ne de freudyenbir duruma işaret etmekte. gerçi karakterin şahsında bu iki düşünürün görüşleri uygun ama filmin derdi bu değil. bence durumun gösterdiği asıl mesele toplumun iktidara tapınması onu arzulamasıdır. dolayısıyla daha çok wilhelm reichın analizlerini çağrıştırmakta.
    filmden bir örnek vererek bunu açıklayayım.
    bir yerde doktor başkan olan idi ami'in halk tarafından coşkulu bir şekilde karşılanmasını garipsiyor olacak ki bunun nedenini soruyor:
    "idi amin başkan olduğu için" cevabından sonra;
    "çok seviliyor sanırım" diyor. aldığı cevap:
    "halk herkese aynı sevinci gösteriyor, önceki başkana da böyle davranmışlardı!" oluyor.

    reich abimiz ne diyor: "almanya'da kitleler faşizmi arzuladığı için, hitler iktidara geldi ve iktidarı devam etti". (onun garip bir gamalı haç yorumu bu var bu minvalde düşünülebilecek ama girmeyeceğim).

    şimdi bizim doktor güçlü bir baba imgesi aradığı kadar, toplum da bir despotu/babayı arıyor. yani despotizme (bireysel ve toplumsal anlamda) imkan veren biraz budur. bu filmin başarısıdır.

    diğer yandan filmin en kötü yanı, dış devletlerin afrika ile ilgili politikalarını çok masum göstermesi sanırım. özellikle ingiliz bir görevlinin idi amine karşı olmasının tek nedeni sanki insanları öldürmesi veya siyasi cinayetleriymiş gibi gösterilmesi berbattı.
  • filmin adının the last king of scotland olmasının sebebi , idi aminin afrikada ingiliz ordusunda savaşırken bir iskoç birliğinde yer almasından dolayı iskoçlara sempati duymasındandır. daha sonradan da ingilizlere son derece gıcık oldugundan kendini son iskoç kralı ilan etmiştir. hemen bir kaç da trivia verelim bir yerimiz eksilmesin;

    * öncelikle belirtelim ki doktor nicholas garrigan uydurma bir karakter olsa da, giles folden bu karakteri yaratırken, idi amin'in en yakın danışmanlarından biri olan bob astles'le yaptığı konuşmalardan yardım almıştır.

    * filmde kullanılan mercedes makam aracı gerçekten idi amin'e aitmiş.
    * idi amin'in köyde konuşma yaptığı sahnede oynayan bazı figuranlar, gerçek idi amin'in konuşma yaptığını sanmışlar. (forest abimiz bu kadar başarılı yani)

    filmle ilgili yorumlarıma gelince, ilk 1 saat ulan iyi adammış bu helal olsun derken 2. yarı vay şerefsiz diye küfür etmeye başlıyor insan, oyunculuklar gayet başarılı fakat gene de tam olarak idi amin'in hayatını ortaya koyan bir film olmamış kanımca daha çok genç doktorun etrafında dönüyo olaylar. bol bol uganda görüntüsü var, hazır filmi izlerken ugandayı da ucundan kıyısından tanımış oluyoruz ( uganda'daki sözlük yazarı arkadaşlarımıza da selam etmeyi borç bilirim bu arada*) velhasıl kelam güzel film olmuş izlenmeye değer.
  • idi amin bir sahnede elemanları ile birlikte bir porno film izler. adı geçen film deep throat'un ta kendisidir.
  • --- spoiler ---

    aspirinle biranın aynı anda alınmaması gerektiğini öğreten, cahillik edip alınmışsa da rahatlayabilmek için yapılması gerekenleri gösterip izleyiciyi aydınlatan, faydalı bilgilerele donatılmış film...

    --- spoiler ---
  • filmi ikiye ayirirsak ilk bolumu komedi , ikinci bolumu drama/macera.whitaker in muthis oyunculugunun ardindan -"ne pis adammissin sen idi amin !" diyerekten sinemadan cikiveririz.
  • --- spoiler ---

    çok sempatik görünen bir devlet başkanının aslında ne kadar sadist olduğunu anlatan filmdir.
    onu aldatan karısını cezalandırma şekli bile tüyler ürpertecek cinstendi.

    idi amin başkanlığa geldiğinde halkın sevince boğulması günümüzede güzel göndermeler yapmıştır istemeden.

    +neden bu kadar seviniyorlar?
    -idi amin başkan oldu.
    +çok seviliyor sanırım.
    -halk herkese aynı sevinci gösteriyor,önceki başkanada böyle davranmışlardı!

    --- spoiler ---
  • başından sonuna, sürekli derinizin gerildiği hissini veren filmdir. izlerken sürekli olarak bir şeylerin ters gideceği, o ana kadarki her türlü güzelliğin, iyiliğin yalan olduğu hissine kapılırsınız. böyle de rahatsız edici bir filmdir.
  • gerçekten hikayesiyle oyunculuklarıyla dört dörtlük bir film olmuş. forest whitaker için söylencek söz yok zaten, açın tekrar tekrar izleyin. yalnız nicholas garrigan karakteriyle ilgili bi kaç sözüm olucak:

    --- spoiler ---

    güzel kardeşim sen idealist ve radikal bir doktor olucam diye gitmedin mi uganda'ya? onun yerine ne yaptın sen orda? evli hatunları baştan çıkarmalar, köydeki doktorları yalnız bırakıp başkente ülke başkanının yanına gitmeler...
    ve en kötüsü de siyasete bulaşarak doktorluk gibi çok özel bir mesleği kirletmen. sanki doktorluk yapmaya değil de gönül eğlendirmeye gitmiş gibiydin. neyse tüm bunları genç yaşına bağlıyorum, bi daha da olmasın lütfen.

    --- spoiler ---
  • gillian anderson'un bir figüranı oynadığı film. kendisini görmek için izleyecek olan varsa bilgisi olsun.
hesabın var mı? giriş yap