the passage

• logh parçası, every time a bell rings an angel gets his wings albümünden.
  
  we learn our way from watching the sun
  we find our way by watching the sun
  can't come with you when you go south
  can't come with you when you go south
  come back 'til spring
  i'll have to stay behind this year
  i'll try to stick it out this year
  can't come with you when you go south
  can't come with you when you go south
  come back 'til spring
• sapsarı bir yaz gününü çağrıştıran tınılar, sıcağın getirdiği sıkılmışlık, bungunluk ve bezginlik. aynı zamanda uzaktaki birine duyulan özlem. elinden hiçbir şey gelmemesi ve sadece o kişiyi düşünmek, sessizce;
  
  "come back 'til spring"
  
  diyebilmek...
  
  giden çocukluk arkadaşı da olabilir, sevgili de olabilir, kardeş, anne-baba bile olabilir.
• justin cronin'in adini henuz bilmedigim uclemesinden ilkinin adi.
• aynı zamanda bir battlestar galactica bölümü.
• türler arasındaki ayrımın silindiği, korku mu bilimkurgu mu, macera mı, thriller mı, post apokaliptik distopya mı, hafifliğini örtbas etmek için alegori olduğunu iddia edeceğimiz bir edebiyat ürünü mü, satış odaklı best seller mı falan mı filan mı derken insanı kendine esir eden, okurken yer yer zevkten rockçı serpil gibi bağırmama neden olan roman, the passage üçlemesinin ilk kitabı.
  
  justin cronin, aslında aşina olduğumuz fikirlerin ve tür hikayelerinin, yetenekli bir yazarın elinde, hep taze kalacağını gösteriyor; gökkubenin altında anlatılmamış hikayenin kalmadığı doğruysa bile, görünen o ki anlatanlar gönlümüzü çelmeye devam edecek.
  
  bir gün gelecek, bu kitabın ya dizisi, ya filmi çekilecek, buralar hep entri dolacak.
• yeni bir popüler kültür olayı olur mu bilemem ama devamı olan the twelve ile birlikte çok iyi reklamı yapılan roman. en kısa zamanda türkçe'ye de çevrilir böyle giderse diyecektim ki, "hiçlikten gelen kız" adıyla çevrilmiş bile.
• okunabilitesi yuksek kitap. dizisi cekilecektir eminim.
• hiçlikten gelen kız gibi abuk bir isimle çevrilmiş harika roman. meraktan kitabı bırakamamak diye bir durum var ise o bu kitap için gayet yerinde olacaktır. filmi de çekilsin bana kalırsa ama büyük bir bütçe ve doğru kişilerle. yoksa mundar olur.
• güzel kitap bu güzel. bir süre sonra stephen king yeni bir mahlas mı bulmuş diye düşünmeye başladım ki internette aranınca bu konuda yalnız olmadığımı da gördüm. bir kere karakterler çok iyi işlenmiş, anlatısı da oldukça iyi (bazen exposition yapacağım diye kafasını kırıyor justin bey ama kadı kızında da olur o kadarı).
  
  audiobookunu dinliyorum, "bir chapter daha, bir chapter daha" diye diye 4 gündür sabaha karşı üçte uyuyorum. ama değer mi değer.
• st. petersburg'da bir alışveriş merkezi.
  
  benzeri belçika'daki galeries royales saint-hubert'dir.