• klibini uçman balaban`ın çektiği ve animasyonlarını yaptığı nefis the ringo jets şarkısı.

    http://www.youtube.com/watch?v=7lspbyeun60
  • galatasaray üniversitesi ve iesnytu'nün desteğiyle farklı milletlerden erasmus öğrencilerinin oynadığı kısa film.

    https://www.youtube.com/watch?v=-p8vrmmazjc
  • erusmus deyince atladık. girişteki abla da tatlıymış. özellikle 1:50-1:55 arasındaki abide hayal kırıklığına uğradık açmayın hanımlar beyler o kısmı. barış falan var konu olarak da, güzel film olmuş.

    https://www.youtube.com/watch?v=-p8vrmmazjc
  • eskiden iki kitap okuyan karı kız düşürür, geçinirdi. artık karı kız aslanın götünde. sinemayı takip etmek çocuk oyuncağı. film milm çekmeyen bişey düşüremiyor. bence bu kadar heder olmadan evlenmek lazım. bu da o yolun yolcularından bir arkadaşın kısa filmi galiba. müzikleri güzel seçilmiş, ortamlarda iş yapar.
  • italyan yapım bir * filmi.

    fragmanına : buradan ulaşmak mümkün.
  • 9. çağdaş italyan filmleri haftasında bugün ankara'da çağdaş sanatlar merkezinde izlenilebilen film. filmin konusu klasik (klasikten kastım internetten konuyu okuduğunuz anda ne olacağını biliyorsunuz anlamında) ama işlenişi ve bağlantıları güzel. bu tarz iyi bir birey olun propagandalarını sevmesem de filmden keyif aldım.
  • the booth at the end dizisinin paolo genovese tarafından sinemaya uyarlanışı.
  • 2017 yılının ses getiren önemli filmlerinden perfetti sconosciuti 'nin yönetmeninden sinefillleri mutlu edecek bir yapım daha . 2017 yılı yapımı filmimiz, değişik cinsiyet ve yaş gruplarından insanlarla teker teker bir kafeteryada buluşan garip bir adam, çok değişik dertleri ve istekleri olan insanlara, kişiliklerine pek uygun olmayan görevleri yapmaları halinde, dileklerinin kabul olacağının garantisini vermektedir.
  • kader veya determinizm üzerine bir film. arzularınızın veya kararlarınızın kölesisiniz diyor yönetmen, tanrıyı suçlamayın. ama ya daha başka seçenekler varsa, neden sadece belirli şıklar?
  • uyarlandığı the booth at the end dizisi kadar çarpıcı bir film olmasa da, anlatmak istediği şeyi net olarak ifade edebilmiş, başarılı tek mekan filmlerinden sayabileceğimiz, gözümüzün bebeği perfetti sconosciuti'den sonra yönetmenini* takibe aldıracak bir iyi film olmuş.

    sorgulatmaya çok açık hikayeleri seviyorum. kendimizle alakalı birçok şey dilerken veya bencilce sadece isterken sonucunun nerelere varacağını kestiremediğimiz için, hatta kestiremediğimiz netleşince, herhangi bir başarısızlıkla sonuçlanınca hemen karşımızdakini suçlamaya başlıyoruz. ne yazık ki dünyanın her yerinde bencil insan profili bu. hep kendi hırslarımız sonucunda yaptığımız şeyler, işimize gelmediğinde başkaları tarafından bize 'yaptırılmış' oluyor. keşke tam da bu anda ne istediğimizi ve istediklerimiz için neleri göze alabileceğimizi, nelerden fedakarlık yapabileceğimizi ve hatta hangi noktada istediğimiz şeyden vazgeçebileceğimizi görebilsek.

    --- spoiler ---

    çocuğu kanser olan babanın 'böyle bir baba olmak istemiyorum.' ifadesi tüm bu anlatılanların özeti aslında.

    --- spoiler ---

    've mutlaka başka bir yolu vardır.'
hesabın var mı? giriş yap