• 333 kat var ve her katta 2 kişi. peki platformdaki yiyecek bu kadar insanı aylarca beslemeye yetecek mi diye düşündüm film sonunda.

    ne kadar çok metafor vs olsa da filmin sonunda örgütlü hareket edilse bile uzun zaman sonra insanlar yine aç kalacaktı. bu da aslında olayın sistem değil kaynağın azlığı olduğu fikrini verdi. sondaki mesajı peki yönetim nasıl yorumladı? gerçekten yönetim çocuktan habersiz miydi? yoksa çocuk kurban mıydı? çocuk orada mı doğdu? filmin sonunda keşke bunu da görebilseydik.

    bu kadar cevapsız soru varken metaforlar biraz havada kalıyor bence.
  • 7/10

    nereden başlasam bilemiyorum. film aslında bildiğimiz ve farkında olduğumuz sosyal sorunlara değinen mesajlarla dolu. senarist zaten çok güzel bir temel atmış hikayeye, hemen herkesi içine çekebilecek cinsten. öncelikle ben çekim tekniklerinden ve hikaye akışından pek anlamam o yüzden de buraya direkt filmin bana düşündürdüklerini yazacağım.

    --- spoiler ---

    filmde en sevdiğim yanlardan biri bizi tamamen ana karakterle bir tutması. o ne kadar şey biliyorsa biz de o kadar biliyoruz. bi arada bir kaç mutfak sahnesi gördük o kadar. onun dışında tamamen ana karakterin gözü bizim ekranımız, kulağı ise kulaklığımızdı. gazı alıp uyuduktan sonra uyanana kadar hücre arkadaşından bir haber olmuş oluyoruz izleyici olarak. bizim karakterde de ne uyku varmış arkadaş! belli zaten bu 10 saat uyuyan insanlardan. bu yüzden filmin sonunda belirsizlik olması beni şaşırtmadı ama bu kadarını ben de beklemiyordum. hazır sonundan bahsederken mesajdan da bahsetmek istiyorum. öncelikle kız asyalı delinin çocuğu değil. bunu da bizim hücre arkadaşımız, eski delik çalışanından biliyoruz. kadın kendinden emin bir şekilde o kadını hatırlıyor. her ne kadar delik hakkında bildiklerinin hepsi doğru olmasa da (200 kat olduğunu söylemişti falan) yine de bir yalancı olmadığı belli olan iyi niyetli bir eski çalışan ve bu kadını net hatırlıyor. yani çocuk bu kadının değil. büyük ihtimalle başka bir asyalı deliğe yanında getireceği eşyasını çocuğu olarak seçti vb. bizim deli asyalı da asyalı marliyn olmaya çalışırken açlıktan falan deliriyor ve delikte de bu çocukla karşılaşınca cidden kendisini onun annesi sanıyor olabilir. ha bir ton mantık sorusu yok mu sorulacak? tabi ki var ama bazı şeyleri kabul edip görmezden gelebiliriz herhalde. mesajlara zaten değinmiyorum, diğer yazar arkadaşlar güzel açıklamışlar. çekim tekniklerinden dediğim gibi pek anlamayan birisiyim ama sanırım filmin hissetmemi istediği duyguları o an hissettim.

    --- spoiler ---
  • mesajı anlamak için midenizin kaldırmayacağı aşırı şiddet ve kan içeren sahneleri izlemek zorunda kalacağınız bir film.
  • ben uzun uzun cümleler yazamam bu yüzden filmi kısaca yorumlamak gerekirse, bazı havada kalan sorular bulunsa da genel anlamda beğendiğim bir film oldu. evde kaldığımız şu günlerde bence şans verilmeli.
  • filmin sonunu beğenmediği için filmi beğenmeyenlere. marvel filmlerini izlemelerini tavsiye ediyorum. hayal güçleri ve düşünme yetilerini biraz daha kabukla sarmalayacak filmler onlar için ideal.
  • guzel bir sistem elestirisi sunan film. dusunduren o kadar sey var ki...

    filmin sonunu begenemedim. zaten bence hikayeniz ne kadar iyiyse ona layik bir son yazmak da bir o kadar zorlasiyor. baktigimiz zaman da iyi yapimlarin sonu acisindan yetersiz kaldigini gorebilirsiniz. mesela got, mesela harry potter serisi, mesela lost, mesela dexter... dolayisiyla buradaki sikintiyi anlyabiliyorum o yuzden sou haric filme yorum yapacak olursam filmi cok begendim. ozellikle yasli adam cok basariliydi. oradaki caresizligi ve hayata tutunma cabasi guzel islenmisti.

    genel olarak vicdani sorgulatan ve icerisinde bulundugumuz sistemi zekice elestiren bir film oldugunu dusunuyorum. ustelik filmin temposu da hic dusmedi. genelde heyecanliydi. ilerleyisi de tahmin edilebilir degildi bence. o acidan da izlemesi keyifliydi. ispanyol yapimi olmasi filme bence ayri bir hava vermis. yani ingilizce olsaydi bu kadar etkilemezdi diye dusundum. izlenir diyorum.
  • son yıllarda izlediğim,en güzel ve en anlamlı filmlerden bir tanesi.
  • ispanyol sinemasinin kalite farki degisikti icinde metaforlar barindiriyor insani dusunduren bir film olmus
  • --üst not, çay kave neyin alın, uzun entari--

    --- spoiler ---

    netflix'te görünce çok ilgimi çekmediği için dislike basıp geçmiştim. öteydi beriydi derken anca netflix'i açıp izlemeyi bitirdim.

    filmin dini, politik ve kapitalizm/sistem eleştirisi olduğu kanaatimce aşikar.
    filmi izlerken kafama epey takılmıştı platformun iniş ve çıkış için semavi bir şekilde hareket edişi. bir noktadan sonra dayıyı da görünce dedim tastamam ortam celestial. kafamda daha bir yerli yerine oturdu.
    bana göre güney asyalı kadın dini yayan peygamber/elçi, çocuk da vaat edilen din temsili gibiydi.

    kaçık ihtiyar da kahramanımızın kendi aklıyla çelişen, çoğunlukla belirli bir rasyonalite ile doğruya ilerlemeye çalışan mantığının cisme bürünmüş haliydi ki bu noktada hemfikiriz. yalnız sonradan gelen kanser olmuş kadını bir türlü kafamda bir yere oturtamamıştım bir süre. sonra "mükemmel sistem yaratılabilir" idealizmine sahip bir birey gibi geldi gözüme. tabi her devrim önce kendi çocuğunu keser sözünün de teyidi gibiydi. idealizminin cezası olarak mağmanın da altına indiğinde*, inandığı ve/veya hayal ettiği gibi tozpembe olmadığını fark etti dünyanın. yaşadığı hayal kırıklığı artık yaşamanın anlamsızlığı olarak kendisinde tezahür etti.

    katların varlığı aynı anda hem sosyo politik hem de ağır derecede kapitalizm eleştirisinin vücut bulmuş hali. yukarıdaki her zamanki gibi aşağıdakini skine takmaz. "benimki sığsın da kimin götü yırtılırsa yırtılsın" mantığında hareket eden kitle. tabi buradaki trick günün birinde yukarıdaki de olabilirsin aşağıdaki de, ne kadar prensiplerine sadık kalacaksın? parayı bulunca götün başın oynar mı?
    valla bu noktada izleyeni gayet güzel düşündürtüyor film.

    siyahi abimiz ise kafası güzel sanatlar fakültesi tiplerden. o da idealist abla gibi, duvara çarptığında anlıyor 3.26 ışık yılının anca 1 parsec ettiğini. ama pragmatist pezevenk, hemen rüzgara göre yelken basıyor ve uyuyor kahramanımızın dümen suyuna. dini retorikte havari/sahabe diyebileceğimiz kisvette. bir ara inancı sarsılır gibi olsa da kahramanımızın verdiği gaz/vaaz ile veriyo odunu gelene geçene. bir noktadan sonra öyle gözü dönüyor ki, bizim güney asyalı kılıklı gacının olduğu katta hiçbir fikri olmamasına rağmen ekürisi için az kaldı canından oluyordu. büyük adanmışlık vardı karakterde lakin aynayı göremeden telef oldu kendisi de.

    sonu sarmadı lakin, izleyici bu kadar muğlak "niye izledim aq bunu" hissiyatıyla bırakılınca bu tip filmlerde bi an durup harcanan zamana üzülüyor insan.

    öte yandan, filmin gerçeğe epey yakın olan bir kısmı da hapishaneye düşen insanların zaman içerisinde içinde bulunduları psikolojiyi, ruh hallerini ve davranışlarını da epey güzel aktarmaları. bana cezaevinde geçirdiğim günleri hatırlattı acı bir tebessümle. ihtiyarın 48. kattayken hunharca yemeğe saldırması mesela, haftalık menüden tavuk gördüğümüzdeki halimiz geldi gözümün önüne. tavuk öncesi ne bulduysak yiyorduk ki tavuk gelen gün yemeyelim, veya elemanın başlangıçta ihtiyarın kanıksamışlıktan norm haline getirdiği hal hareket ve mimiklerine uyuz olan kahramanımız. koğuşa yeni biri eklendiğinde artık bizim için vaka-i adiyyeden olan şeyler yüzünden bir süre bize içten içe gıcık giderdi, sonraları alışırdı vaziyete.
    ilk başlarda kıtlıktan çıkmışş gibi günde 30 ekmek falan tüketirken 4-5 ay sonra 5 ekmekle günü geçirebilecek kapasiteye erişmek. kanserli ablanın yaşadığı hayal kırıklığı mesela, adalet sisteminin içinde birisi olarak geceni gündüzüne kattığın bir vakitte sürpriz bir şekilde "`sistemin aslında bir düzen içinde "sistem" olmadığını`" acı bir şekilde anladığımda epey bi yıkılmıştım ben de.

    ezcümle, bolca eleştirisi olan, izleyeni çok muğlak düşüncelere daldıran tuhaf bir yapım.
    bana eskileri hatırlatarak acı tebessümler ettiren bu filmi izlememe vesile olan neslihan, alacağın olsun. sana tavsiyem, 2001 yapımı no mans land'i izlemediysen izle. insanlık vicdanını sorgula. :)
    --- spoiler ---
  • güzel bir konu,güzel bir işleyiş,filmin sonunu senaristlerin toparlayamaması sonucu sıçış ve kapanış.bu tarz ilgi çekici konulu filmlerin ortak özelliği.7/10 çalışır benden
hesabın var mı? giriş yap