• 'what makes her come and what makes her stay?'

    bu adam doğru sorular sormayı biliyor. çözemiyor, o başka..

    ama herhalde parçayı en muhteşem yapan şeylerden biri, herkesin ortak fikri olduğu üzre,

    raa ram ta taam!
  • damien rice'in efsane parcasi. özellikle fransizca kısmından sonraki "raa ram ta taam" bölümü insanı öldürüyor.
  • cok hos bir damien rice sarkisidir.. sozleri de guzeldir hele nakarata gelince bilmirem nidalariyla haykirmak en iyisidir. cidden nasil oldugunu, ne oldugunu, ne yaptiginizi bilmediginiz durumlarda bu sarkida oldugu gibi defalarca i dont know diyerek rahatlayabilirsiniz. bunu yaparken calm insanin kadife sesiyle hayata ve olaylara karsi biraz daha yumusar, biraz daha melankoliklesirsiniz..

    sonunda da i dont knowun yerini koy gote alir. dusunceleri birakir, sarkinin guzelliginden dolayi repeate basar, bir kez daha ama bu sefer salt damien ricei dinlemek icin dinlersiniz. guzeldir guzel.

    "i finished it off with some french wine and cheese" cumlesi de pek hostur. kisiyle ozdeslestiginde anlamini bulur, yerine oturur.
  • 10 haziran 1984, oregon doğumlu 1.78'lik basketbolcu. şut, hız ve ball handling'in sokaklardaki en üst düzey kombinasyonu muhtemelen kendisine aittir.
  • sözleri şu şekildedir:

    well i don't know if i'm wrong
    'cause she's only just gone
    here's to another relationship
    bombed by my excellent breed of gamete disease
    i'm sure when i'm older i'll know what that means
    cried when she should and she laughed when she could
    here's to the man with his face in the mud
    and an overcast play just taken away
    from the lover's in love at the centre of stage, yeah

    loving is fine if you have plenty of time
    for walking on stilts at the edge of your mind
    loving is good if your dick's made of wood
    but the dick left inside only half understood her

    what makes her come?
    what makes her stay?
    what make the animal run, run away yeah
    what makes him stall, what makes him stand
    and what shakes the elephant now
    and what makes a man?
    i don't know, i don't know, i don't know
    no i don't know you any more
    no, no, no, no...

    i don't know if i'm wrong
    'cause shes only just gone
    why the fuck is this day taking so long
    i was a lover of time when once she was mine
    i was a lover indeed, i was covered in weed
    cried when she should and she laughed when she could
    well closer to god is the one who's in love
    and i walk away cause i can
    too many options may kill a man

    loving is fine if it's not in your mind
    but i've fucked it up now, too many times
    loving is good if it's not understood
    yeah, but i'm the professor
    and feel that i should know

    what makes her come and what makes her stay?
    what make the animal run, run away and
    what makes him tick apart from his prick
    and the lonelier side of the jealousy stick
    i don't know, i don't know, i don't know
    no i don't know, i don't know, i don't know
    no i don't know, i don't know, i don't know
    hell i don't know you any more
    no, no, no no...

    well i don't know if i'm wrong
    'cause she's only just gone
    here's to another relationship
    bombed by my excellent breed of gamete disease
    i finished it off with some french wine and cheese

    la fille danse
    quand elle joue avec moi
    et je pense que je l'aime des fois
    le silence, n'ose pas dis-donc
    quand on est ensemble
    mettre les mots
    sur la petite dodo
  • film çok güzel bir ivmeyle sizi yukarı çıkartıyor başında fakat tepe noktasını bulamıyor. olmamış kısmı burada bence. siz o tepe gelecek diye beklerken bir süre sonra aşağı gittiğini fark ediyorsunuz ve çakılıyor. son üçte birlik kısma girdiğinde her şeyin nasıl olacağını artık biliyorsunuz ve filmin sonunda damakta bıraktığı o tat kötü oluyor.

    tepe noktasını ve sonunu güzel bağlayamamışlar bence. başıyla alakasız.
  • az bilinen muhteşem filmler kategorisine üst sıralardan giriş yapmış filmdir.

    film dört bir yanı hain dolu ileri seviyede kanser ve bir kaç ay sonra muhtemelen ölecek olan profesörün çeşitli ihanet ve entrikalar arasındaki hayatını anlatıyor. filmle ilgili takıldığım bir nokta hadi kendin ölüyorsun köpeği niye peşinden sürüklüyorsun sayın profesör ?

    bir çok ders çıkarabileceğiniz muhteşem bir film.

    not: johnny depp'in saçları çok iyiydi ss alıp bizim berbere götürcem yapabilir inş.
  • senaryo belki samimi bir hikaye anlatmaya çalışıyordu ancak oldukça kalitesiz bir film. izlemeye değmez. zaman kaybı.
  • göte giren bir şarkıdır. ulan şarkı dediğin böyle söylenir dedirtir. yine eciş bücüş akorlarla damien'în anamıza babamıza küfrediyor etkisi yarattığı harika bişi. off ya i don't know. onu geçtim darram darrrrammm, darrrammm darrrammmm.

    (bkz: abi geç oldu yat artık istersen)
  • charlotte bronte'nin, okulunu bitirdikten sonra geçim sıkıntısı derdine düşüp, ingiltereler'den kalkarak belçika'ya öğretmenlik yapmaya giden bir gencin başından geçenleri anlattığı, fazla tanınmayan romanlarından biri. kitabın en ilgi çekici özelliği ise, yazarın, her paragrafta flamanların aşağılama ve ingilizleri övme şeklinde dışa vurduğu milliyetçi yaklaşımları. bronte'nin neredeyse tüm romanlarında benzer temayı kullandığı düşünülürse (bkz: shirley), aynı şeyi yaza yaza kendisini geliştirip, sonunda en popüler romanı olan jane eyre'e ulaştığı sonucuna varılabilir.
hesabın var mı? giriş yap