aynı isimde "the protector" başlığı da var
  • sözlükteki âdet şudur; bir yapım hangi ülkeden çıkmışsa, orijinal adıyla başlık açılır ve o başlık üzerinden yürütülür. bu dizinin orijinal adı hakan: muhafız'dır. mesela la casa de papel de money heist diye başlıkla yürütülmüyor. dolayısıyla bu başlığın hakan muhafız başlığına yönlendirilmesi gerekiyor bence.
  • bir yazar ışıklandırmadan bahsetmiş ve doğru tespit yapmış. ama iyi bir ışık şefi için hollywood a gitmeye gerek yok onur saylak’ın yönettiği şahsiyet dizisinin ekibi ile anlaşsınlar yeter. şahsiyet bir örnek, bir mihenk taşı olmalıdır türk yapımları için.
  • bizde yapılan işlerde ışıklandırmadan mı color correction’dan mı bilmiyorum, çekilen dizi ve filmlerde o film hissini verecek dokuyu bir türlü yakalayamıyoruz, bırak yakalamaya yaklaşamıyoruz bile. burada da benzer çiğ kareler var. hollywooddan getirin bi ışık şefi öğretsin abi nedir yıllardır kimse şu işe el atmadı.
  • oyunculuk, senaryo, yönetmenlik, kurgu, görsel efektler iyidir, kötüdür tartışmayacağım.

    ancak, bu dizi uluslararası topluma; deveye binip, çölde yaşamadığımızı göstermek açısından, seküler bir toplum olduğumuzu göstermek açısından, yapımlarında türk karakter diye kuzey afrikalı berberi ve arapları oynatan hollywood stereotipçiliğini yıkmak açısından, sinemamızın yurtdışında temsilini kim olduklarını çok iyi bildiğiniz pkk ilişkili "yerli" sinemacıların hegemonyasından çıkarma açısından önemli bir yapım.

    190 ülkede hizmet veren bir platformda yayınlanan bu diziyi, her ülkeden 1000er kişi izlese, ben bir türk dizisi izledim ve hiç de öyle söylediğin tipte insanlar değil diyecek 189bin kişi yapar. farkındalık yaratmak açısından, başlangıç için iyi bir rakam ki çok daha fazla kişi izleyecektir diye tahmin ediyorum. daha fazla yapımın üretilmesini diliyorum.

    edit: 1. sezon ilk ayında 10 milyon izlenme sayısına ulaşmış.
  • garip bir yerden giriyorum belki ama;

    diyalogların birinde "bu çocuk çok zayıf, eğitimsiz" veya "istanbul'un kaderi ve geleceği buna bağlı" gibi cümleler geçiyor.

    olduğu gibi benzer yabancı dizilerden çevrilmiş gibi gözüken şu cümleler yerine "bu saatten sonra bundan bi cacık olmaz, geç kalmışız." ya da "kaldı mı istanbul'u kurtarmak şimdi bu elemana?" gibi biraz daha eğlenceli ve belki bize daha yakın replikler yazılamaz mıydı? karakterler için bu cümleler ideal olmayabilir ama sağdan soldan devşirme her cümle en azından bende bir yüz ekşitmeye sebep oluyor.

    ne farkı var bunun şimdi "lanet olası aynasızlar peşimizde" dublaj repliğinden?
  • usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. usta, ögrencisine ” yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?” demiş.
    “resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. insanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma” diye ilave etmiş.
    öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş.
    öğrenci resmi yeniden yapmış.usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş.
    fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş.
    yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. öğrenci denileni yapmış. birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. sevinçle ustasına koşmuş.

    usta ressam şöyle demiş:

    “ilkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
    ikincisinde, onlardan müspet,yapıcı,olumlu olmalarını istedin. yapıcı olmak eğitim gerektirir. hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi.”

    – emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın.
    – değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma.
    – asla bilmeyenle tartışma.
  • --- spoiler ---

    anasini satim mal mal işler yapıyorsunuz.
    madem muhafizin kanı ölümsüzleri diriltebiliyor o zaman hakan'i işe alırken sağlık taraması için gerekli diyip aldirt bi tüp kan git dirilt karını.
    bin yıldır yaşıyosun ama kafa yok kafaaa.

    --- spoiler ---
  • game of thrones’u beğenmeyen adamların olduğu sözlükte hiç şansı yok bu dizinin.. yazık olacak ahahah
  • spoiler sayılmaz
    hakan:(elindeki kağıda bakar)
    arapça yazıyor, ben...

    zeynep:
    arapça değil, bu osmanlıca.

    h:
    ee? ne diyor?

    z:
    2357. şifre.

    arapça rakamlar vardır kâğıtta. rakamlarda arapça ve osmanlıca diye bir ayrım olmadığını bilmeyecek kadar meseleye hakim diziyi yapanlar...
  • --- spoiler ---

    şu gömleğin neden zırt pırt giyip çıkarıldığını anlasam, geleceğe daha bir umutla bakarım gibime geliyor..

    zaten vücudunun bir parçası haline gelen, dövmeye dönüşen bir şeyi neden çıkarıyorsun ki?

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap