• holidays in eden albümünde bulunan harika marillion parçası...

    lyrics: hogarth
    music: hogarth/kelly/mosley/rothery/trewavas

    what do you do when your roots have dissolved and broken down
    and the soil that you grew in when you were small
    has become nothing more than dirt in some dirty town
    when you list all the qualities that you despise
    and you realise
    you're describing yourself

    and breaking someone up inside
    is your only source of pride
  • igor stravinskynin hogarthin resimlerinden etkilenerek yazdigi eseri. librettosu için credit w.h. auden'a uzanmaktadır. tom rakewell'ı yoldan çıkaran şeytan nick shadowun hikayesi bu.
  • 100 nigts öncesi intro gibi bişeydir. kısacıktır. hatta tam olarak 1:54 kadar. ama çok güzeldir albümdeki diğer tüm şarkılar gibi.
  • bu sezon istanbul devlet opera ve balesi tarafından sahnelenmesi planlanmıştır.
  • 2017 sezonunu açacağım ıgor stravinsky eseri.
    ayrıca prömiyeri bu hafta.

    --- spoiler ---

    eser, hovardalığı iş edinmiş tom rakewell'in çöküşü üzerine kuruludur.sonradan şeytan olduğu ortaya çıkan nick shadow'a uyarak, evlenmeyi düşündüğü anne trulove'ı terk edip londra'ya gönül eğlendirmeye gider. üç kağıtçı shadow yüzünden başına gelmedik olay kalmayan tom'un hikayesi, londra'daki bir tımarhane'de son bulur.
    --- spoiler ---
  • bu akşam için iki kişilik biletine talip olduğum
  • sureyya operasinda gittigim ilk opera. hatta hayatimda da gittigim ilk opera. hep gitmek isterdim bu esere nasip oldu.

    oncelikle izlemesi cok keyifli bir sey opera, ancak zor olan anlamasi. cok sesli muzik dinleme aliskanligi olmayanlar icin karmasiklik yaratabilecek bir tur. cok sesli muzik derken davul gitar klavyeden bahsetmiyorum tabi ki. koral muzik, orkestra muzigi vb. den bahsediyorum.

    mutlak bir onerim daha: henuz yeniyseniz onlerden izlemeye calismayin. sahnenin ustunde soylenenlerin cevirildigi ustyazi bolumu var ve bir yukari bir sahneye bakmak boyun agritiyor. anlarim ben de demeyin, lakin hem kelimeleri uzatarak, tekrarlayarak, vurgulari degistirerek soyledikleri icin fazlaca alismis olmak gerekiyor opera muzigine anlamak icin. ıngilizce yetisiyle cok bir alakasi yok yani.

    oyun nefis. gidilmesini tavsiye ederim
  • rus besteci igor stravinsky, tam adıyla igor fyodoroviç stravinski tarafından 1948-1951 yılları arasında opera olarak bestelenmiş ve ilk kez 11 eylül 1951 tarihinde venedik'te "teatro la fenice"de sahnelenmiştir. 3 perde ve epilogdan oluşur.

    eser ortaya konulmadan önce william hogarth'ın "a rake's progress" (1733-1735) adlı tablo ve oymabaskıları dizisinden etkilenilmiştir. w.h auden ve chester kallman tarafından kaleme alınmıştır.

    --- spoiler ---

    şamatacı oğlanlar ve fahişeler:
    yakında gün ağaracak kepenklerin ardında
    ve küçük kuşlar ötmeye başlayacak. ne olmuş yani?
    sonuna kadar gidebilecek güçteyiz ve masada hala şarap var,
    kim takar günün sıkıntısını?
    yemekler lezzetliyken, kollar bacaklar endamlıyken
    ve kalpler cesurca atarken keman ya da davul eşliğinde
    asıl işimiz pervasız bir sefadan ibaretken.
    nasılsa çok yakında gecenin sessizliği çökecek.
    --- spoiler ---

    müziği iskoç besteci gavin gordon tarafından, koreografisi dame ninette de valois tarafından,kostüm ve dekor tasarımı rex whistler tarafından hazırlanmıştır.

    eser, hovardalığı iş edinmiş tom rakewell'in çöküşü üzerine kuruludur. sadık ve kamil kadını anne trulove ve tom'un eş olarak aldığı sakallı "baba the turk" adlı grotesk hanımefendi, eser içerisinde zaman zaman karşı karşıya gelir.
    nick shadow karakteri ise baştan sona tom ile uğraşır ve asıl heyecanlı kısımlara ön ayak olur.(bkz: şeytan)

    yalnız üzücüdür ki opera metni, kostümler ve türk babanın sakalı gibi bir çok hoş kısım istanbul'da ki izletide izleyici ile tam anlamıyla buluşamamıştır. oysa tepki gösterebilecek kitle zaten süreyya operasına veya herhangi bir tiyatroya pek uğramamaktadır.

    ayrıca opera dışında bale olarak da gösterimi yapılmış hatta anne karakteri esasında tablolara daha bağlı olarak tom'un hamile bıraktığı sarah karakteri imiş.

    izleti, bu sıralar istanbul devlet opera ve balesi müdürlüğü tarafından sunulmaktadır. ayrıca bu opera aydın gün yılı kapsamında aydın gün ve carl erbet'e ithaf ediliyormuş.
  • geçen haftalardan birinde süreyya'da izlediğim opera. her şeyi geçtim o tom rakewell karakterinin boş beleşliğini geçemedim. böyle olmamış karpuz yemişimcesine tadımı kaçırdı. bu tür insanların da bizlerle beraber varoluştuğunu düşününce kanım çekildi. hovardalığını geçtim bir insan bu kadar mı boş beyinli olur? hele o parayı bulunca istedim, oldu tavırları! "zaten çabalamıyordum hiçbir şey için artık hiç çabalamama gerek kalmadı" diyordu resmen. bunun gibi azıcık eli yüzü düzgün olan bunu da kendi kazanmışcasına gururlanan, egoist, üşengeç, işsiz, iki gram da beyin bulundurmayan insanlar, lütfen ben mezara girene kadar karşıma çıkmayın.
  • bu ay izlediğim ve beğendiğim opera
    özellikle müzayede sahnesine bayıldım.
    adonis'in venüsü ninni söylerken gözlerim doldu.
    kıyafetler konusunda çok olumsuz yorumlarım olacak malum.
    fakat bunada şükür diyebiliyorum.

    ufak spoiler vereceğim,
    tom çok karizmatikti ilk çıktığında arkadaşımla direk ıslık çaldık tabi içimizden.:)
    nick shadow çok ürkütücüydü ve de bence temsilin yıldızı efsane rolü ile oydu.

    don pasquale ya da la cenerentola gibi izlerken bitmesin dedirtmese de begendik.
hesabın var mı? giriş yap