• çok komik bir film ama kahkaha attırmıyor.
    çok hüzünlü bir film ama ağlatmıyor.
  • oncelikle, filmin afi$ cumlesi "family is not a word, it's a sentence*"i hatirlayalim,

    sonralikla da, ailesiyle arasini duzeltmeye cali$an royal'in, kitap okurken onu sallamadan i$igi sonduren chas'e soyledigi "hey, i'm in the middle of a sentence*"i hatirlayalim.

    "o da ne," said the entry.
  • bir akşam yemeğinde; tuz, baharat, içecek, tatlı kadar gerekli olan bülbül, 52'lik deste kâğıdı, diferansiyel denklemi, malpigi cisimciği.

    yemek sırasında tamamının seyredilmesi salık verilmez. archer avenue'deki ev alındıktan hemen sonra, margot'nun, richie'yi karşılama sahnesine geçilir. karşılama sahnesi iyice pembeleşinceye kadar seyredilir ve royal'la ilgili olarak etheline'in evinde yapılan akşam yemeği toplantısına atlanır. yemekte yapılan tartışmaların akabinde, "get out" sözü hayata iyice yedirilir ve margot'nun hayat çözümleme sahnesi serpilir. banyodaki tıraş sahnesinin acı tatlı niyetine iyice sindirilmesine müteakip son sahnenin üzerine tencere kapağı kapatılır. beter ol(s)un.

    filmle ilgili imdb notları:

    --- spoiler ---

    # margot'nun parmağını kaybetmesi fikri, aslında anderson'ın diğer filmi rushmore'daki margaret yang karakteri için yazılmıştır.

    # filmin, karakterleri tanıtılarak yapılan dış sesli açılışı, the magnificent ambersons filminden esinlenilmiştir.

    # filmdeki her karakterin, kendine özgü bir enstrümanı vardır. örneğin, film boyunca margot ekranda belirdiğinde, harp sesi duyulur. yönetmen anderson, bunu "peter ve kurt" etkisine atfeder.

    # "peter ve kurt"vari müzik eşlemelerine ek olarak, margot'nun filmdeki bazı sahnelerinde a charlie brown christmas tv dizisinden "christmastime is here" şarkısı çalar.

    # etheline tennenbaum'un karakteri, wes anderson'ın, babasından ayrıldıktan sonra aerkeolog olan annesine dayanarak oluşturulmuştur.

    # henry sherman, wes anderson'ın ev sahibinin adıdır.

    # danny glover'ın filmdeki görüntüsü, bm genel sekreteri kofi annan'dan esinlenilmiştir. bu fikir, annan'ı kişisel olarak tanıyan glover'ın, bu ikisini bir bm etkinliğinde tanıştırmasından sonra anderson tarafından ortaya atılmıştır.

    # anjelica huston'ın taktığı gözlük, wes anderson'ın annesine aittir.

    # richie tenenbaum'un tenis maçını yorumlayan spikerler wes anderson ve andrew wilson'dır. birçok kişi, yorumcu sesinin, anderson'ın bir önceki filmi rushmore'un yıldızı jason schwartzman'a ait olduğunu düşünmüştür. wilson kardeşlerin sesleri birbirlerine benzediği için, birçok kişi, ikinci yorumcunun owen wilson olduğunu da sanmıştır. anderson ayrıca, filmin ilk sahnelerinde görünen reggae'deki bası çalan kişidir.

    # dudley'in ilk sahnesinde, bill murray'nin bir masa üzerinde piskolojik test yaptığı görülür, tıpkı ghost busters filminde yaptığı gibi.

    # "buckley" köpeğin adı, şarkıcı jeff buckley'den gelir.

    # film, "100 n. 30th avenue" veya "375th street y," gibi uydurma isimlerle, fantazi bir manhattan'da geçer..

    # dış çekimlerin çoğunun new york'ta yapılmasına rağmen, wes anderson, gökdelenlerin ve new york'a ait olan simgelerin görünmemesini istemiştir. bir sahnede, royal ve pagoda bir parkta konuşurlarken, anderson, pagoda'yı, özgürlük heykelini kapatacak şekilde yerleştirmiştir.

    # margot'nun içtiği sigara markası, yalnızca irlanda'da bulunmaktaydı ve 1970 yılında da üretimden kaldırıldı. yönetmen dvd'de, hem 1970'lerin teması hem de margot'nun sigara içme alışkanlığını tuhaf olmasından ötürü, bunun bilinçli olarak yapıldığını olduğunu söylüyor.

    # film boyunca tüm karakterler aynı elbiseyi ya da değişik hallerini giyer. bu kıyafetler de 1970'in modasına göre hazırlanmıştır. yönetmen wes anderson, bunun bilinçli olduğunu, böylece tenenbaum'ların, film ilerlerken en güzel günlerine takılı kaldıklarını anlatabileceğini söylemektedir. gypsy taksileri ve green line otobüsleri de bu minvalde kullanılmıştır.

    # wes anderson, royal tenenbaum karakterini, gene hackman'ı düşünerek yazmıştır.

    # wes anderson, kumar pallana'ya (pagoda) her filminde bir rol vermiştir. pallana, anderson'ın, en sevdiği kafede çalışıyordu.

    # "ari" ismi, müzisyon nico'nun oğlunun rumuzundan alınmıştır. nico'nun, filmin soundtrack'inde iki şarkısı vardır.

    # mordecai'yı canlandıran kuş, filmin yapımı sırasında kaçırılmış ve fidye istenmiştir. film ekibi, kuşun gelişini beklemeyeceği için, kuş, filmin sonraki sahnelerinden çıkarılmıştır. sonunda görünen kuşsa, daha çok beyaz tüyü olan farklı bir kuştur.

    # dalmaçyalı farelerdeki noktalar, sharpie dolmakalem kullanılarak yapılmıştır.

    # filmdeki karakterlerin birçoğu, doğrudan veya dolaylı olarak, görüntü yönetmeni robert d. yeoman’ın eniştesinin ailesi karnas temel alınarak oluşturulmuştur.

    # filmdeki sağlık ekibinde rol alan brian tenenbaum, wes anderson, owen wilson ve luke wilson'ın teksas üniversitesi'nden arkadaşlarıdır. filmin adı, anderson çok sevdiği için onun soyadından alınmıştır. brian'ın kız kardeşinin adı da margot'dur.

    # saçmanın görüldüğü el, ben stiller'in eli değil, owen wilson ve luke wilson'ın kardeşi andrew wilson'ın elidir. küçükken, owen saçma tüfeğiyle andrew'a ateş etmiştir ve saçma, o günden beri oradadır.

    # owen wilson’ın, düğüne gelirken yüzüne yaptığı kızılderili boya, in the movie zoolander filminde, owen wilson'ın oynadığı karakterin bir resminde de görünür.

    # danny glover, luke wilson ve owen wilson, bu filmde rol alabilmek için ocean's eleven için verilen teklifi reddetmişlerdir.

    # filmde margot'nun, helen scott adıyla bir ev kiraladığı söylenir. helen scott, francois truffaut'nun en yakın amerikali dostlarından ve sırdaşlarından birisidir.

    # teksas'ta çekilmeyen ilk wes anderson filmidir.

    # richie'nin, camı kırdığı sahne normalde senaryoda yoktur. o anda luke wilson tarafından doğaçlama yapılmıştır ve bu nedenle yönetmen, o anda richie'den kesip murray'a yakın plan girer. çünkü anderson, wilson'ın ciddi şekilde yaralandığını düşünmüştür.

    --- spoiler ---
  • amelie filmi sadece beyazlara yer verdiği için ırkçı olmakla suçlanırken (yersiz bir suçlama) bu film, aksine her etnisiteden insana yer verdiği için kutsanabilmektedir.

    --- spoiler ---
    özellikle baba (hackman) ve kızının (paltrow) dondurma yediği sahne şirindir: kamera yavaş yavaş kafenin tümünü gösterir. kafede diğer masalarda da babalar ve kızları vardır. bir de film boyunca sürekli oğullarıyla kırmızı adidas eşofman giyen ben stiller babasının cenaze töreninde siyah adidas eşofmanlara bürünür, bu da oldukça sevimli bir ayrıntıdır filmde.
    --- spoiler ---
  • tuhaf sekilde glass ailesi'ne benzettigim duman film.
  • hey jude'un fonladığı görüntülerle açılan; tatlı humor, dozunda hüzün, müzik ve sanat yönetiminin en nadide örneklerinden. wes anderson'u teker teker izlemek artık bir borç.

    -bu adam hayatımı kurtardı. 30 yıl önce kalküta'da bir pazar yerinde bıçaklandım. beni sırtında hastaneye taşıdı.
    -kim bıçakladı?
    -bu.
  • evdeki bir duvara yansıtıp fonda sürekli dönüp durmasını istediğim filmlerden biridir bu da.

    eli: i always wanted to be a tenenbaum.
    royal tenenbaum: me too, me too.
  • muzikleriyle, kahkahalar attirmayan ama durmadan sirittiran mizahiyle, garip gorsel dunyasiyle sinemadan tam bir doyum hissiyle cikartan bir film. orada burada odul almis mi, alacak mi bilmiyorum ama gelmis gecmis en iyi "otobusten inme sahnesi" odulu ginet paltrov a verilmesi sart, ben dun gece bunu gordum.
  • içeriğinde pornografi, gerilim, şiddet, kovalamaca bulunmayan; anlatım tarzıyla masalı andıran bir holywood filmi. luke wilson'ın ünlü tenisçi björn borg'u andıran görüntüsü( neredeyse tüm film boyunca borg'un saç bandı ve t-shirtüyle dolaşır), angelica houston'ın pembe döpiyesi, evin emektar uşağı hintli pagoda'nın gene pembe pantalonu, danny glover'ın mavi ceketi, gwyneth paltrow'un parmağı, "çingene taksiler" ve new jersey'in tarihî bir şehirmiş gibi gösterilişi akılda kalan ayrıntılardan bazıları.
  • filmdeki en güzel repilik royal'a aittir. başka bir sürü replik daha var ama en çok bu beni düşündürdü:

    richie, royal'a evlatlık kardeşi margot'ya kendini bildi bileli aşık olduğunu anlatıp akıl almak ister. royal de şöyle der:

    "etraf pek iyi karşılamaz." sonra bir an durur ve düşünür "zaten bugünlerde ne normal karşılanıyor ki"
hesabın var mı? giriş yap