• manu bennet'ten allanon olmuş gibi ama ilk iki bölümde hafiften ergenimsi bir hava hakimdi ilerleyen bölümlerde umarım değişir.

    kitabını falan bilmiyorum ama bi amınakodumun oğlu da çıkıp zaman çarkı veya ejderha mızrağı destanını neden dizi olarak çekmiyor anlamıyorum.

    zaman çarkından film olmaz zaten şöyle taşaklı bi dizi yapsalarda izlesek bi 10 sezon hoş hep mat cauthon rolünde ben oynamak istemişimdir de bok oynarım :(
  • bu diziyi izlemek isteyenlere şöyle bir uyarı yapmak istiyorum. bu dizinin uyarlandigi kitaplar kötüydüler. benim şahsi fikrimce çok ama çok kötüydüler. şimdi bu hikâye temeli üzerinden uyarlanan bir dizi ne kadar iyi olabilir? süper bir iş çıkardılar belki falan diyebilirsiniz. eh vakit sizin vaktiniz. ama bilin yani shannara'nin kılıcı kitapları falan fantastik edebiyata hakaret gibiydi.
  • --- spoiler ---

    namı yedi düvele yayılmış şanlı elf ırkı toplasan 20 kişiden oluşuyor. şehirleri yok amk. bir tane görsel efektle babil kulesi benzeri bir kale çizdirmişler masraftan kaçınmak için arada aynı görüntüyü gösteriyorlar. onun dışında elf halkı yok. yok amk bildiğin yok lan. sarayın içinde bir kaç kulağı uzun insan gösterip elf halkından bahsedip duruyorlar. bu ne lan? elflerin ülkesi, şehri, halkı yok. bir tane saray cgi'yı var. efektler güzel demeyin. sikerim efektini ilk bölüme efekler yapıp bütün sezona aynı görüntüleri kullanıyorlar amk. yoklukta gider diye başladım. bizim kayısı hoşafi gibisinden isimli dizilerden beter çıktı. cidden izleyin elf halkı yok bir saray iç mekan. kralın halkımız deyip duruşundan başka bir şey göremezsiniz. bu kadar çok "elves, our people" demelerinin sebebi de bu. halkı gösteremiyor çünkü dizi. sürekli bahsediyorlar halktan o yüzden. sikin göte para vermeyin diyorum.

    edit: haa bir de esas oğlan aslında esas kız. esas kız da aslında esas oğlan. herif iki karı arasında kalmış güya. birini çatır çutur sikiyor. sonra diğerini kıskanıyor. sonra siktiği karıyı da kıskanıyor. kafası karışık ergen kızı oynuyor herif. sikicem holivudun kadınlara yönelik dizi yapacam diye kadın karakterlerini erkeksileştirip erkek karakterleri kadınsılaştırmasını. kadınlarin ideal erkek ve kadın imgeleri cidden böyleyse sıçtık. o yüzden yıllardır yalnızım demek ki. sikerim böyle dünyayı ben viski içicem. öptm. kib. bye.
    --- spoiler ---
  • yaklaşık 20 kitaplık serinin 2.kitabı ile seriye başlıyoruz. ilk 3 kitap tamamen lotr çakması olduğundan direk bu kitapla başlamaya karar vermeleri son derece doğru bir karar. oyuncu seçimi manu benett dışında muallak olsa da lotrdan tam 12 sene sonra tekrardan elfleri cüceleri görecek olmamız son derece mutluluk verici. olurda seri tutarsa shannaranın çocukları ile başlayan ikinci bölüm çok daha orjinal ve efsanedir.
  • temposu yüksek ve sürükleyici dizi.

    benzerlerine göre zayıf olan yanları var tabii bir kere hikaye yani shannara frp dünyasında her ne kadar çok satmış olsa da çok etkili bir hikaye değil oradan başlıyor sorunlar, yoksa hikayenin vasatlığına göre diziyi iyi çekmişler. çoğu tanınmamış olan oyuncular iyi iş çıkarmışlar.
  • bildiğimiz sarışın, sakalsız, nur yüzlü, güzel elf ikonunu yıkmaya çalışmışlar, ya da çakma bi seri olmaması için böyle bi uğraşa girilmiş. kitaplarını okumadım belki kitapta da bu şekilde değildir ama dizide farklılık olsun diye böyle yapmışlardır bilemem ama farklı olmuş beğendim bilinenden farklı bi şey yapılması hoşuma gitti. konusu için çakma diyenler var, açıkçası bana da biraz öyle geldi hatta genel kurgu olarak öyle. arborlon dedikleri yer minas tirith ve rivendell karışımı bi şey olmuş. bi an denethor yanarak kendini aşağıya atıcak sanmadım değil.
    bunun dışında dizi çok kötü değil, fantastik evrenlere biraz ilgisi olan insanın seveceği bi dizi, belki homurdanarak 'yav bu çakma yavv' diye izler ama izler.
    son olarak da john rhys davies'e elf kralı oynatmaları tam bir (bkz: lol)
  • kitaptan uyarlama seriler içerisinde kitabıyla bu kadar alakasız olanını görmedim. normalde 250 sayfa savaş varken final bölümüne kadar her bölüm dayak yiyen elfleri gram savaş yok. eretria olayların tam ortasına konmuş fakat kitapta rolü yok denecek kadar az. tüm kitap will ile amberlenin inanılmaz zorluklar içerisinde bloodfire araması anlatılırken, san fransisco metrosunda trollerin üzerinden geçerek 5 dakika da ulaştılar. hikayenin diğer tarafında allanon, amber, özgür doğanların lideri jans stee, kötü olmayan troller ve cücelerin toprak toprak savaşı anlatılıyor. iki tane çok önemmli demon, kıyıcı ve dönüşücü tamamen üstün körü geçilmiş. kıyıcı sonuna kadar will ile amberleyi takip ederken, dönüşücü kralın köpeği rolünde sonuna kadar var. bandon diye bir karakter yaratılmış, özgür doğanların efsane lideri jans stee yok. slanter karakteri, bir sonraki kitap olan wıshsong da ortaya çıkıyor ve will ile eretrianın cocuklarına yardım ediyor.

    bir uyarlama bu kadar ergen dizisine çevirebilirdi, senaryoyu okuduktan sonra terry brooks böyle birşeye nasıl izin vermiş anlaşılır gibi değil, eğer dizi devam edecekse tüm senaryo ve yönetmen ekibi değişmeli ki adam gibi birşey olsun. verin diziyi hboya got gibi bişey izleyelim. san fransisco köprüsü nedir lan acayip tilt oldum, kitapta eski dünyaya ait tanımlama hiç yok gibi birşey, nasıl bu kadar uydurabildiniz
  • dizideki elf askerlerini tek başıma alt edebileceğimi düşünüyorum. o ne amk bir shurikenle koca chain mail giyen adamı indiriyorlar.
  • merak ettim biraz baktım. the great war denen bir savaş insanlığın sonu oluyor nerdeyse tüm canlılar yok oluyor. troller ve gnomelar mutasyona uğramışlar insan soyundan geliyorlar ve gördüğümüz bu yerler aslında kuzey amerika(kasımpaşa olacak değil). elfler de aslında insanlıktan bile eskiymiş de meydanı boş görünce ortaya çıkıyorlar.
  • mtv'ye öfkelenmenin gereksiz olduğu yapım. adamların hedef kitlesi belli. haliyle nerede en ergen konu varsa ona yoğunlaşıyorlar.

    ejderha mızrağını rezil edeceklerine bırakın bununla eğleşsinler. o değerli kitaplar kıymetini bilecek başka yapımcılara kalsın.

    seriyi okumuş değilim ancak sağdan soldan derme çatma olduğunu anlamak pek zor değil. ayrıca şöyle kafam kadar bi açıklaması var: it's based on terry brook's lord of the rings-inspired series of novels, first published in 1977. esinlenmek dediği de az buz değil. ana temayı ayrı karakterleri ayrı kopyalamış ama tolkien ile kendisini aynı cümlede daha fazla kullanarak günaha girmek istemiyorum.

    bu noktadan sonra yapımın bazı teknik detaylarına gireceğim. uzun metinlerden sıkılıyorsanız kalanını okumayın. özet geç diyenlere ve sadece dizi hakkında genel fikir sahibi olmak istiyenlere kısaca şunu söylemem lazım. john rhys-davies yani yüzüklerin efendisi serisinde cüce gimli'yi oynayan abi bu dizide elflerin kralı olan eventine elessedil olarak karşımıza çıkıyor.

    --- spoiler barındıran teknik eleştiri ---

    kitaplarına hiç bulaşmamış bir izleyici olarak ilk beş bölümden ne anladığımı yazacağım. konu günümüzden 3000 yıl sonrasında geçiyor. yaşanan büyük savaş (muhtemelen nükleer) sonucunda bildiğimiz insanlık yok olmuş. medeniyetin olduğu yerler tekrar dutluk olmuş. nasıl olduysa bizim artıklarımızdan elfler, cüceler, goblinler vb. ırklar türemiş. onların da kendilerine ait mitleri var. birbirini sevmeyen orta dünya halkı. aptal troller ve goblinler filan var. tek farklı hadise herkese düşman olan şeytanlar ki klasik orta çağ şeytan figürü olarak tasvir edilmişler. yarasa kanatlı, boynuzlu, pençe, toynak vs. (siz anladınız tipi) maksatları tabi ki dünyayı ele geçirmek. vaktiyle bu amaçlarına yaklaştıklarında elfler şeytanları hapsedecek bir yöntem buluyorlar. her yaprağı hapsedilmiş bir şeytan olan kocaman bir ağaç var. buradan anlıyoruz ki kelt mitolojisi ana kaynağımız. kutsal ağaç, druid, taşlı taşaklı elf büyüleri vs. var. bir de elflerin dört kıtada diğer ırklarla iki farklı savaşa girmesi olayı cath maige tuired'e selam çakıyor diyelim. neyse, elfler de bu ağaç var oldukça şeytanlar geri gelmeyecek diyerek göt büyütüyorlar. ağacın yedi adet koruyucusu oluyor. bunlara da seçilmişler diyorlar fakat seçme işlemi öyle ruhani falan değil. hani ağacın seçtiği kutsal bebekler yok ortada. gözü bağlı ergenleri bi noktaya doğru koşturuyorlar. haliyle yarısından fazlası kafayı gözü taşa ağaca çarparak telef oluyor. finişe ulaşan ilk yedi kişi seçilmiş oluyor.

    buraya kadar tahammül edilemez bir sorun yok. hatta konuya druid, büyü, melez ırklar vb. dahil oldukça tatlanır diyoruz fakat zurna konseptte zırtlıyor. kitapta böyle mi tasvir edilmiş çok merak ediyorum. elfler bildiğin twigliht vampiri stayla. öyle gözümüzün alıştığı lotr elfleri beklemeyin. senden benden tek farkı sivri kulaklara sahip olmaları. yaşlanıyorlar ve herkes fit değil. yukarıda bahsettim, elflerin kralı lotr serisindeki gimli karakterini canlandıran john rhys-davies. kısa boylu götü göbeği salmış sakalı bıyığı olan bir elf kralı. bunun oğulları olacak elf prensleride modadan geri kalmamış birer hipster. ikiside sakallı ve dar paçalı pantolon üstüne deri ceketle geziyorlar.

    senden benden farkı olmayan elflerin hiç bir çekiciliği yok açıkçası. her dövüş sahnesinde patates çuvalı gibi herkesin bunları sikip atması da cabası. diğer ırkları pek göremedik. cüceler henüz adım atmadılar. maske takan troll benzeri bir şeyler var. içimi en çok senaryo darladı. giriş çok hızlı olduğu için detayları bilemiyoruz ve aynı hız, anında kurulan aşk meşk ilişkilerinde de kendisini gösterdiği için mal mal bakıyoruz.

    müziklerde hiç bir kelt esintisi yok. hatta hiç yaylı bir müzik aleti yok. introsu daha bilim kurgu vari görsellere ve dubstep müziğe sahip. dizi içerisindeki dövüş sahneleride buna keza dubu dubu çistak çis eyk eyk viu ciuvv sesleriyle meşk ediliyor. bol bol yine aynı sample üzerinden slow parçalar var.

    çevrede uçak, araba, köprü gibi bir sürü eski medeniyet kalıntısı var ama bir kişi merak edip ateşli silahların gücünü keşfetmiyor. kitaba uygun devam ediliyorsa sözüm yok fakat bu işlere de inceden eğilse çok daha fantastik bir yol alabilirmiş aslında. mantık hatalarının olması çok abes değil yeter ki boku çıkmasın diyecektim ki beşinci bölümde pik yaptılar. bir grup karakter 50 m2 bir alan önünde bekliyorlar. alanda çeşitli variller ve çürümüş eşyalar var. birisini öncü olarak gönderiyorlar ve giden öncü haliyle nalları dikiyor. 3000 sene oldu hala insanlığın pisliğini çekiyoruz diyorlar. o kadar süredir sağlam duran variller, doğada yok olmayan kimyasal silahlar filan var. yok kimyasal değil nükleer bir durum var ise 10 metre ötesinde durup zarar görmemek ve nükleer atığın çakmakla yanması gibi saçmalıklar var. hala kılıç kalkan dövüşülen ortamda tipin birisi bu radyasyonlu ortama mataranın içine saman koyarak yaptığı gaz maskesiyle dalarak göğüsünden kulaklarından ateş çıkan bir şeytanı yakınına çekiyor. aha şeytanı radyasyonla öldürecek derken zippo çakmak çıkartıp ortamı ateşe verdi.

    cgi diziler için lüks olmaktan çıkmış onu gördük sayesinde. yatırım büyük, oyunculuklar ortalama, senaryo gideri var ama totalde çıkan sonuç pek iç açıcı değil. bir kaç bölüm daha izleyip görelim. belki de bir the 100 dumuru yaşatırlar.

    --- spoiler barındıran teknik eleştiri ---

    2022 editi

    pandemi döneminde kitapları okumaya çalışma gafletinde bulundum. diziyi yine iyi çekmişler. kitabı dizisinden daha kötü bir yapımı ilk kez görüyorum.
hesabın var mı? giriş yap