• nick cave'in yeni kitabının ismi. 2014'te çıktığı kuzey amerika turunda uçaktaki kusma torbalarına aldığı notlardan oluşuyormuş.

    http://bantmag.com/…caveden-yeni-bir-kitap-geliyor/
  • limited edition versiyonu 750 ingiliz sterlini olan kitap. allah gözünü doyursun be, nick cave
  • sırtlan kitap tarafından kusmuk torbası şarkısı adıyla türkçeleştirilmiş, çevirmeni de seda ateş:

    http://www.dr.com.tr/…nluk-ani/urunno=0001720897001

    kapak tasarımını çok kötü bulduğumu belirtmeden geçemiyorum.
  • and the ass saw the angel ve the death of bunny munro'nun ardından, nick cave'in türkiye'de basılan üçüncü kitabı. malum, king ink ve king ink 2 türkiye'de basılmadı.

    the death of bunny munro'nun üzerinden sekiz yıl sonra yine bir nick cave kitabı. şöyle bir göz gezdirdim de, bunny munro gibi bu kitabı da sevmeyeceğimi varsayıyorum. ama müellifi nick cave olunca almak zorundayım. nick cave'in yazarlığını ve senaristliğini sevmiyorum. onun her alana el atması beni cezbetmiyor. fakat müzisyenliği ve duruşu ile kendime 'tek baba' saydığım adamın ürettiği şeyleri de gider alırım. almalıyım.

    bir de yukarıda da değinilmiş, berbat bir kapak tasarımı var. eve gidince kaplamayı düşünüyorum kitabı. ya da evden dışarı çıkarmamak gerekiyor. bildiğin penguen ya da uykusuz'daki çizimler gibi. çok ama çok kötü. nick cave görse oturur ağlar, o derece.

    bu nere?
    bu nere?
  • --- spoiler ---

    kitapta bir yerde bob dylan ile karşılaştığı anı da anlatıyor nick cave. kendisinin yalancısıyız, rivayete göre kalabalık bir yerde ayaküstü karşılaştıklarında bob dylan "hey, işlerini seviyorum," gibisinden bir şey söylemiş ve bizimki garip bir tutukluk içinde "ben de senin işlerini seviyorum," diyebilmiş. bu esnada bob dylan, beyaz manşetli bir ceket içinden görünen ince ve beyaz bileğinden uzanan eliyle nick cave'in elini tutup sıkmış ve başka bir şey söylemeden dönüp gitmiş. nick cave, ardından elin ne kadar soğuk ve ince olduğunu düşünerek rahatsız olmuş, vampirik bir hissiyata kapılarak bob dylan'ın kendisinden bir şey emdiğini düşünmüş. daha sonra aynı zamanlarda ikisi de birer albüm çıkarmış, nick cave'inki nocturama, bob dylan'ınkini ne yazık ki şu an hatırlamıyorum ve nick cave'inki kendisine göre fiyasko iken bob dylan'ınki müthiş başarılı bir albümmüş, kendi kendine sürekli o karşılaşmada bob dylan'ın kendi enerjisini, ilhamını ve yeteneğini emdiğini düşünüp takıntı yapmış hehe.

    ayrıca şu şarkının susie bick ile kişisel mitolojilerinde önemli bir yeri varmış, yine anlattığına göre bu şarkının galiba tam da bu performansını canlı izlerlerken susie bick fazla heyecanlanıp ağlamış, nick cave için de bu çok önemli bir anmış:

    https://www.youtube.com/watch?v=huynpxynbnk

    youtube videosunun altındaki sayılı yorumlar da "nick cave brought me here." *

    kitap çok harika bir kitap değil, nick cave'i sevmeyen birine hatta hiçbir şey ifade etmez, anılar, şarkı sözleri, şiir denemeleri, yunan mitolojisi, hayaller, rüyalar karmakarışık sıralanıyor ve tüm yapraklar nick cave'in bir turnedeyken sürekli susie bick'i araması ve onun telefonu hiç açmaması üzerine birbirine bağlanıyor, son yaprakta telefon açıldığında turne bitmiş oluyor ve nick cave "eve geliyorum," diyor. kitabın başka hiçbir hikayesi, hiçbir numarası yok fakat okurken o kadar keyif aldım ki, nick cave ile bir turnede beraber dolaşır gibi hissettim. üstelik seyircisini de pek sevdiği bir döneminde yazmamış kitabı, çoklukla kalabalıktan, izleyicilerden, turneden sıkıldığını hissettirmiş fakat yine de kitabı okurken kendimi ötelenmiş hissetmedim, aslında bu kitap hayranlarına göstermeye çalıştığının aksine ne kadar önem verdiğinin kanıtı çünkü, adam hikaye anlatmayı seviyor, bunu müzikle yapmaktan bunaldığında başka bir yol arıyor belli ki, bunu paylaşacak birileri olmadığında bu anıları, rüyaları, hayalleri anlatmanın bir özelliği kalmayacağı gerçeğini unutmuyor. çok seviyorum, çok yaşasın sevgili vampirimiz.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap