• adından da anlaşılacağı gibi düz bir david lynch filmi. david lynch izliyom ama anlayamıyom sendromuna sahipseniz bu filmi izleyerek "ulan bende anlayabiliyomuşum david lynch" diyebilir ve acılarınızı bir nebze hafifletebilirsiniz.
  • david lynch'in "mulholland drive" dan bir evvelki filmi.yaşlı bir amcanın çim biçme makinasıyla kalp krizi geçirmiş kardeşini görmek için seyahat etmesini anlatır.lynch için alışılmadık bir şekilde iyimser bir filmdir,söylenmeye dil varmaz ama "ailecek izlenecek bir seyirlik"tir.
  • haksızlık yapılan bir film olduğunu düşünüyorum. insanlar filmden bahsederken genelde ‘’aa bu lynch filmi olamaz, onun için çok sıradan’’ gibi cümlelerle başlıyor filmden bahsetmeye. hatta bu filmi sevdiğinizi söylediğinizde genellikle ‘’entel’’ damgası bile yiyebiliyorsunuz.

    oysa film su gibi akıyor. içimdeki tel inledi izlerken. bulduğum her yol filmini izlerim ama böylesini hiç görmedim. bulduğum her aile ilişkisi filmini(evet uyduruk oldu burası) izlerim ama bunun gibisini görmedim.

    ben alvin’in varlığına o kadar inandım ki eline bir diken batacak diye endişe ettim. biraz param var, versem de kendine daha doğru düzgün bir araç alsa (en azından motoru daha sağlam bir çim biçme makinesi) dedim. şu adam sapasağlam kardeşini görsün diye içlenerek izledim filmin her karesini. kızı için ayrı endişe ettim, kardeşi için ayrı, kendisi için apayrı.

    film, yönetmenin adından bağımsız değerlendirildiğinde de tek başına mutluluk ve huzur kaynağı… elbette yönetmeninden bağımsız değerlendirilemez. sadece adamın adının bu harika işin önünde bir muamma olarak durmasına üzülüyorum. straight, seni seviyorum.
  • kardeş olmanın önemine çok iyi değinen bir david lynch filmi. richard farnsworth'un o yorgun ama amacına ulaşmaya kararlı bakışları insanı yüreğini okşuyor.kardeşinizi daha bir sevesiniz geliyor bu filmi izledikten sonra.
  • içinizi ısıtacak sımsıcak bir david lynch filmi.*
  • filmin ortasındaki suni geyiğin, merhaba, bu bir david lynch filmi, dediği film.
  • lynch'in filmlerindeki içsel yolculuk öğesini dışsallaştırarak, içsellikten kopmadan anlattığı filmi. carrie'den hatırladığımız sissy spacek'i ve wild at heart'tan hatırladığımız harry den stanton'u bu filmde görmek pek hoş.

    film, yaşlılık ve aile bağları üzerine kuruludur. yaşlılığı hiç bir olumlu yönü olmayan bir evre olarak tanımlar. gençliği pırıl pırıl kocaman kamyonlara benzetir, çim biçme makinası ise yaşlı adamın güçsüz bedenidir. "dışarıda olmak" üzerine düşündürür. yolda olmak ve aileden uzak olmak yönüyle paris teksas'ı anımsatırken, atmosferi ve aile kavramının önemini vurgulayışıyla big fish ile benzeşmektedir.
  • david lynch gibi olmasa da her lynch filmi gibi kitleyen film..
    film.. film gibi film..
    yalnızca bu kez kafa karıştırmadan.. bulmacalar olmadan.. yalın.. net.. hayat..
    bir yerlerinde o katedilen yolun ve sonunda filmin, iki yaşlı kardeş hiç bir şey söylemeden anlaşırken, elinde değil göz yaşlarını tutabilmek..
    ve tutamazken onları, sanki kendine de ağlıyorsun bir yandan..
    ''ben nelerle uğraşıyorum,..hayat nelerle???''...

    (bkz: balyoz)
    (bkz: kelimelerin yetmemesi)
  • çok güzel filmmiş çok beğendik.

    filmde alvin'in sürdüğü jhon deere, kohler k181 r motora sahip 1966 model bir 110. 4 ileri vites, 305 cc 8 beygir. düşük oranlı aktarmayı da hesaba katınca o alet o yolları gider arkadaş.
  • çocukların her birine çubuk verilen hikaye ran'a göndermedir. lynch'in amerika'yı adeta bir kasaba gibi görmesi ya da göstermesi akla twin peaks'i getirebilir. kaldı ki dale cooper'ın twin peaks'e bakış açısının naifliği the straight story'de lynch'in amerika'ya bakışıyla benzeşir. aslında filmle ilgili en güzel yorumu rottentomatoes'da görmüştüm; "lynch as republican" diye. özetle iyi filmdir de yaramaz çocuğun zorla uslandırılmış hali gibi yavandır.
hesabın var mı? giriş yap